"böylece derda , zevk ve acıyı, insanların birbirlerine sırayla verdiklerini öğrendi. önce derda stanley'ye sonra stanley derda'ya, önce çocuklar ebeveynlerine sonra ebeveynler onlara, önce geçmiş geleceğe sonra gelecek geçmişe, önce doğa insana sonra insan... önce ölüler hayattakilere sonra hayattakiler... sırayla... birbirlerine... acı ve zevk verip... sonsuza kadar.. mutlu... dolce vita.. amına koyayım!"
“ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kafidir.
şimdi anlıyorum ki değilmiş. yollar görünmez kayalarla doluymuş. onlara çarpmamak lazımmış. daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını fark edemezmiş..
ta ki kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar...”
şu ve bu biçimde, birtakım kuş beyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir değeri ve önemi yoktur. eğer şunun, bunun güler yüz göstermesinden kuvvet almaya tenezzül ederseniz, halinizi bilmem, fakat geleceğiniz çürük olur.Canim atamin en sevdigim sozlerinden..
Yalnızlık, ölümün okullarından biridir, çoğunluk asla bu okula giremez, bütünlük başka bir yerde elde edilemez, aynı zamanda yalnızlığın da ödülüdür bütünlük.