gecenin şiiri

entry13354 galeri929 ses19
    28.
  1. Beni yavaşlat Tanrım!
    Yüreğimin atışlarını düşüncemin sakinliğiyle rahatlat.
    Zamanın sonsuz görüntüsüyle hızımı azalt!
    Bana güncel kargaşanın ortasında,
    Tepelerin ölümsüz sakinliğini ver.

    Bir çiçeğe bakmayı,
    Eski bir dostla sohbet etmeyi
    Ya da yeni bir dost edinmeyi,
    Yolunu kaybetmiş bir köpeği okşamayı,
    Ağ yapan bir örümceği izlemeyi,
    Bir çocuğa gülümsemeyi,
    iyi bir kitaptan birkaç satır okumayı 've'
    Yarışın daima daha çok hız için olmadığını
    Anımsat her gün bana.

    Yavaşlat beni Tanrım!
    Bana ilham ver.
    Köklerimi,
    Yaşamın katlanılan değerler toprağının
    derinliğine göndermek,
    Kaderimdeki yıldızlara doğru 'daha çok'
    Büyüyebilmek için..
    Yavaşlat beni Tanrım!

    Wilferd Arlan Peterson
    4 ...
  2. 27.
  3. deniz yalnızlığa bürünmüş bekliyordu sessizce
    yüreğimdeki sevda dalgalanmalarını göremiyorum onda
    bir gemi geçip gidiyor buradan sensizliğe
    tıpkı değersiz insanların yüreğimdeki izleri gibi
    denizin maviliği gözlerindeki kadar güzel değil
    sadece güneş parlıyor burdan tıpkı saçların gibi
    seni görmek istercesine bakıyorum uzaklara
    ama tek gördüğüm bir kayığın sudaki izleri
    bir kedi görüyorum ilerliyor sessizce
    bana benziyor kararsızlığı
    kuşların melodileri eşlik ediyor bana
    gözlerinin güzelliğini göremesemde burdan
    bodrumun sadık mavisi yetiyor bana.

    airborne
    3 ...
  4. 26.
  5. nerden karşıma çıktı bilmiyorum ama tam da bu başlığı görmeden önce denk gelen şiirdir
    (bkz: anladım)
    3 ...
  6. 25.
  7. Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
    Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
    Sevmek için güzele mi bakmalı?
    Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
    Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
    Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
    Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
    Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
    Solması için gülü dalından mı koparmalı?
    Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
    Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
    Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
    7 ...
  8. 24.
  9. beni güzel hatırla!
    bunlar son satırlar...
    farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından
    ya da bir yağmur sel oldum sokağında
    sonra toprak çekti suyu...
    kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için.
    uyandın ve ben bittim...

    beni güzel hatırla!
    çünkü; sevdim seni ben, herşeyini...
    sana sırdaş oldum, dost oldum,
    koynumda ağladın.
    yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini,
    beni üzdün, kınamadım.
    alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım...

    beni güzel hatırla!
    sayfalarca mektup bıraktım sana.
    şiirler yazdım her gece, çoğunu okutmadım.
    sakladım günahını, sevabını içimde
    sessizce gittim...
    senden öncekiler gibi sen de anlamadın.

    beni güzel hatırla!
    sana unutulmaz geceler bıraktım
    sana en yorgun sabahlar...
    gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım.
    en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka,
    söylenmemiş "merhaba"lar sakladım her köşeye
    vedalar bıraktım duraklarda.
    ne ararsan bir sevdanın içinde
    fazlasıyla bıraktım ardımda.

    beni güzel hatırla!
    dizlerimde uyuduğunu düşün,
    saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı,
    mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
    alnından öptüğüm dakikaları...
    birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
    şaşırtmayı severim biliyorsun.
    bu da sana son sürprizim olsun.
    şimdi, seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
    beni güzel hatırla.
    gidiyorum...
    10 ...
  10. 23.
  11. Sanma ki, bu güzellik,
    hep böyle kalacak.
    Senin de, gönül dalına bir gün,
    baykuşlar konacak.
    (bkz: anonim)
    7 ...
  12. 22.
  13. iki rayı gibiyiz
    Bir tren yolunun
    Yakın olması
    Neyi değiştirir
    Son istasyonun.

    Sunay Akın
    4 ...
  14. 21.
  15. 20.
  16. Topu uzak arsaya kaçmış
    Bir çocuk olarak karşındayım, benim
    Ağzımdaki şekere benzer
    Dualar ederim

    Tatlı, yapışkan
    Çabuk biten
    Diş çürüten

    Hafriyat çamurundan telsiz yapan
    Bir çocuk olarak karşındayım, benim
    Kirlenen ellerimle bile
    Seni özleyebilirim

    Küçük, uzak
    Özensiz

    Bulduğu her parayla bakkala koşan
    Bir çocuk olarak karşındayım, benim
    Aldığım en büyük hazzı
    Seninle paylaşabilirim

    iç içe ve yüksek
    Hızlı ve gergin
    Kolay gelen, eşsiz

    Çayını açık içen
    Bir çocuk olarak karşındayım, benim
    Büyüklere görünmeden
    Bi sigara yakabilirim

    Seninle ya da sensiz
    Öksürüklerle
    Düzensiz

    Okumaya erken başlayan
    Bir çocuk olarak karşındayım, benim
    Bu zeki gözlerimle
    Seni öpebilirim

    Titrek ve ışıltılı
    Dalgın ve unutkan
    Bedelsiz

    Basamakları atlayarak çıkan
    Bir çocuk olarak karşındayım, benim
    Dengemi kaybedersem
    Sana düşebilirim

    Sağlıksız ve korkulu
    Çekingen, kırık dolu
    Sahipsiz

    Kelimeleri yutarak konuşan
    Bir çocuk olarak karşındayım, benim
    Ağzımı tamamlayabilirsen
    Çok teşekkür ederim
    3 ...
  17. 19.
  18. Uçmakta, konmadan, kıyısız bir denizde rûh;
    Benzer mi böyle bir kuşa Tufan içinde Nuh?
    Üstünde gök, sürekli bulutlarla, yüklüdür;
    Altında gür deniz ki ezelden köpüklüdür.
    Çalkantısında dalgası bilmez nedir sayı;
    Milyonca dalga sürmede milyonca dalgayı;
    Hiç durmayan gürültüsü bir türküdür, geniş,
    Milyonca haykırış dolu, milyonca sesleniş.
    Yıldızlar ülkesinde açıldıkça yükseğe,
    Başlar hayâl edindiği âlem görünmeğe.
    Bir rûhu besliyen hava yalnız yukardadır.
    Hulyâyı dâima uçuran duygulardadır.
    Yalnız bu katta mümkün olur dâimi uçuş.
    Her hamlesiyle, rûh, o çelikten kanatlı kuş,
    Ufkunda bir dakika görünmeksizin kara,
    Hür gökte, hür denizde uçar, hür ufuklara.
    Yahya Kemal BEYATLI
    2 ...
  19. 18.
  20. 17.
  21. ahmed arif

    terketmedi sevdan beni,
    ac kaldim, susuz kaldim,
    hayin, karanlikti gece,
    can garip, can suskun,
    can paramparca...
    ve ellerim, kelepcede,
    tutunsuz uykusuz kaldim,
    terketmedi sevdan beni...
    12 ...
  22. 16.
  23. öyle biryerdeyim ki.ne gitmesi mümkün, ne kalmasi. öyle bir yerdeyim iste vazgecmekle direnmek arasinda, akla karanin tam ortasinda... kaybetmenin arifesinde yeni bir hayatın eşiğindeyim, kalsam canim yanacak gitsem hayatım..
    Necip Fazıl Kısakürek
    5 ...
  24. 15.
  25. Can babadan "kaldır kadehi ey sevgili;önce gelişine,sonra gidişine...Dibini bulunca;gelmişine, geçmişine...
    5 ...
  26. 14.
  27. Aynı yapboz parçaları birbirine uymazmış.
    Aynı resime bile ait değillermiş hatta.
    Sen başka resimlerin parçasısın.
    Ben başka resimlerin.
    6 ...
  28. 13.
  29. yazılar bitince
    denizi seyret biraz.
    sözler bitince
    anlatamadıklarına üzülme.
    yorgunsan konuşma istersen.
    saat kaç olursa olsun,
    ben gözlerini dinliyor olacağım...
    (bkz: erhan güleryüz)
    5 ...
  30. 13.
  31. 12.
  32. sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
    kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
    dilimizde akşamdan kalma bir küfür
    salonlar piyasalar sanat sevicileri
    derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
    yakanda bir amonyak çiçeği
    yalnızlığım benim sidikli kontesim
    ne kadar rezil olursak o kadar iyi

    kumkapı meyhanelerine dadandık
    önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
    aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
    sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
    öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
    çöpçülerin elleriyle okşardın beni
    yalnızlığım benim süpürge saçlım
    ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

    baktım gökte bir kırmızı bir uçak
    bol çelik bol yıldız bol insan
    bir gece sevgi duvarını aştık
    düştüğüm yer öyle açık seçik ki
    başucumda bir sen varsın bir de evren
    saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
    yalnızlığım benim çoğul türkülerim
    ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

    Can YÜCEL
    8 ...
  33. 11.
  34. 10.
  35. bir adin kalmali geriye
    kirilmis seylerin nihayetinde
    aynalarin ardinda sir
    yalnizligin pesinde kuvvet
    nihayet, bir adin kalmali geriye
    bir de o kahreden gurbet
    sen say ki ben hic aglamadim
    hic atese tutmadim yuregimi
    geceleri koynuma almadim ihaneti.
    11 ...
  36. 9.
  37. Bana zamandan söz ediyorlar
    Gelip size zamandan söz ederler
    Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
    Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
    Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi.
    Dahası onalar da bilirler.
    Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler.
    Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki
    hançeri çıkartmak, Yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak
    kolay değildir elbet.
    Kolay değildir bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek.
    Zaman alır.
    Zaman alır sizden bunların yükünü
    O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, açılar dibe
    çöker.
    Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
    Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
    O boşluk doldu sanırsınız
    Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir.
    6 ...
  38. 8.
  39. yorgun gözümün halkalarında
    güler gibi fecr oldu nümayan,
    güller gibi.. sonsuz, iri güller
    güller ki kamıştan daha nalan,
    gün doğdu yazık arkalarında!

    altın kulelerden yine kuşlar,
    tekrarını ömrün eder i`lan,
    kuşlar mıdır onlar ki her akşam,
    alemlerimizden sefer eyler?...

    akşam, yine akşam, yine akşam,
    bir sırma kemerdir suya baksam;
    akşam, yine akşam, yine akşam,
    göllerde bu dem bir kamış olsam!

    (bkz: ahmet haşim)
    4 ...
  40. 7.
  41. Sensiz / Özdemir Asaf

    Sensiz de denizi seyredebiliyorum
    Hem dalgaların dili seninkinden açık.
    Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
    Sensiz de seni sevebiliyorum.

    Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula,
    Karşılaştığımız zamanlarda.
    Sen, sevgiden şımaran çocuk,
    Ben şaşıran budala.
    8 ...
  42. 6.
  43. kaçıp sana saklanıyorum akşam oldu mu
    sana dokununca mı denizleniyor masa
    senin avcıların mı çok hayvanları kovalayan
    sıkıntımın ormanında?

    üç beş günümüz var şuracığında
    nice oyuncağımızı kırdılar
    biz de güzel çocuklardık bahçelerde
    sularda alabalık

    azla avunmaya alıştık
    ne yapalım paramız yoksa
    şarabımız bitince yağmura çıkarız
    kim güzelleşmiyor öpüşünce.

    ahmet oktay
    4 ...
  44. 5.
  45. geceye değil, yarım asra damgasını vurmuş şiir.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük