bugün

Senden
Soğuk
Değil
Bu
Gece
istanbul.
Deniz
Yanıyor...
“bu dünya soğuk,
rüzgar, genelde ters yöne eser.
limon ağaçları kurur,
bahaneler hep hazır.
güzel günler çabuk geçer,
içimiz, hep bir hoşça kal ülkesi.”

(bkz: cahit zarifoğlu)
Kimsenin konuşmadığı bir dil gibiyim...
Kimsenin inanmadığı bir deli...
Yazarının bile okumadığı bir kitap...
Hiç çalmayan bir şarkı...
Hiç vatandaşı olmayan bir ülke...
Hiç sorulmayan bir soru gibiyim...
Kalabalıklar içinde varım ama yok gibiyim..."
Gelecekte, dediniz--ama ne zaman--
Kim bilir, belki de geçmişte
Yağmurlardan kalan kimsesizliğin
Saklıdır acısı o "bir gün" de

"Bir gün" buluşuruz--çok iyi--
:Bir gün" dü, hani nasıl--silinti--
Gerisi döküntü günler
Ola ki beslemekte "bir gün"ü hepsi

Edip Cansever
Birinin bıçak vardı elinde,
birinin beyaz bir gül,
ikisi de yorgundu,
Sokak çocukları halinde.

Bıçaklısı bıçağını sapladı,
Çiçeklisi çiçeğini koklattı,
Kayboldular meyhaneler içinde,
Kaldırımda gül ve bıçak
kardeş kardeş kaldılar.

cahit ırgat
dünyalar vardır, düşünemezsiniz
çiçekler gürültüyle açar
gürültüyle çıkar duman topraktan
hele martılar, hele martılar
her bir tüylerinde ayrı telaş
gün olur, başıma kadar mavi
gün olur başıma kadar güneş
gün olur, deli gibi

orhan veli
dokunulmasa da,
görülmesede;
kalpte yer verilir bazısına,
nedensiz.
Ayrıca en sevdiğim dörtlüktendir:

Tavuklar çiçek açmış,
Ellerinde poğaça.
MAdem yüzme bilmezdin
Niye çıktın ağaca?
şimdi şöyle yapıyorum, önce şiiri paylaşıyorum daha sonra da bestelenmiş halini fazıl say ve serenad bağcan ikilisinden dinlemeniz için paylaşıyorum.
şiir can yücele ait,

ikindiyin saat beşte
baş gardiyan rıza başta
karalar bastı koğuşa
ikindiğin saat beşte

seyre durduk tantanayı
tutuklayıp sardunyayı
attılar dip kapalıya
ikindiğin saat beşte

yataklık etmiş ki zaar
suçu tevatür ve esrar
elbet bir kızıllığı var
ikindiğin saat beşte

dirlik düzenlik kurtulur
müdür koltuğa kurulur
çiçek demire vurulur
ikindiğin saat beşte

canların gözleri yaşta
aklı idamlık yoldaşta
yeşil ölümle dalaşta
sabahleyin saat beşte

https://www.youtube.com/watch?v=VRiPe_lJ4qQ

şimdi şu kısma dikkat ediyoruz,

yataklık etmiş ki zaar
suçu tevatür ve esrar

buradaki piyano vuruşlarına ve serenad bağcanın sesindeki değişim.
Gözlerimden öptü
Ellerimden öptü ellerimden
Avuç içlerimden öptü
Unutabilir misin şimdi
Ben ölsem unutamam.
Şu geçeni durdursam çekipte eteğinden, 
Soruversem:'Haberin var mı öleceğinden? ' 
Büyük randevu bilsem nerede saat kaçta? 
Taputumun tahtası hangi ağaçta? 
Dostlarım ev eşyamdı bir bir gitti diyorum, 
Artık boş odalarda ölümü bekliyorum. 
Son günüm olmasın dostum çelengim top arabam, 
Alıp beni götürsün tam dört inanmış adam.

(bkz: Necip Fazıl Kısakürek)
Haram dedin her güzele
Günah benim bense ezele
Kumarım hayat bir düşeş
Ölürüm şarap bir mesele.
Rusçadan çevirdim çat pat hata olabilir ama idare edin işte.

Seni kaprisli bir rüya ile seviyorum
Seni ruhumun gücüyle seviyorum,
Seni genç bir kanla seviyorum,
Seni seviyorum, seni seviyorum, acele et!
Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar 
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar.
baka kalırım giden geminin ardından.
atamam kendimi denize.
dünya güzel,
serde erkeklik var!
ağlayamam.
Büyür çınar gibi zahmetle şanlı sevdalar; 
Bahara geç kavuşur, sevgilim, büyük dağlar!

Faruk Nafiz Çamlıbel/
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Anlatamıyorum...

Orhan veli
Biz de bakabilelim
Bir ışıklı pencereden
Bize de pay düşmeli
Şehirlerden, caddelerden, denizden.

cahit ırgat
var mı beni içinizde tanıyan ?
yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
kalmasa da şöhretimi duymayan.
kimliğimi tarif etmek zor benim.

bülbül benim lisanımla ötüştü.
bir gül için can evinden tutuştu.
yüreğine toroslardan çığ düştü.
yangınımı söndürmedi kar benim.

niceler sultandı, kraldı, şahtı.
benimle değişti talihi bahtı.
yerle bir eylerim tac ile tahtı.
akıl almaz hünerlerim var benim..

kamil iken cahil ettim alimi.
vahşi iken yahşi ettim zalimi.
yavuz iken zebun ettim selimi.
her oyunu bozan gizli zor benim.

yeryüzünde ben ürettim veremi.
lokman hekim bulamadı çaremi.
aslı için kül eyledim keremi.
ibrahim'in atıldığı kor benim.

sebep bazı leyla bazı şirin'di.
hatrım için yüce dağlar delindi.
bilek gücüm ferhat ile bilindi.
kuvvet benim, kudret benim, fer benim..

ilahimle mevlana' yı döndürdüm.
yunus' umla öfkeleri dindirdim.
günahımla çok ocaklar söndürdüm.
mevla' danım, hayır benim, şer benim..

kimsesizim, hısmım da yok hasmım da.
görünmezim, cismim de yok resmim de.
dil üzmezim, tek hece var ismimde.
barınağım gönül denen yer benim..

benim için yaratıldı muhammed.
benim için yağdırıldı o rahmet.
evliyanın sözündeki muhabbet.
enbiyanın yüzündeki nur benim..
Deli gönül neyi özler durursun
Acınacak dostun cananın mı var?
Dünya yansa yorganın yok içinde
Harab olmuş evin dükkanın mı var?

Çal nayını ferahnakte ver karar
Götün nazır kulağın müsteşar
Kumda oyna çöp batmasın aşikar
Düşünecek senin zamanın mı var?

Kendi cihanda bak sen keyfine
Kulak asma halkın hayfa hayfine
Tamburuna kemanına define
Sen de katıl neyde noksanın mı var?

Şu kırk yıldır senin daran alındı
Suratına yüz bin kara çalındı
Nasıl olsa bu bokluğa dalındı
Neyzenden de büyük isyanın mı var?

var varda anlatacak senin gibi güzel kelimelerim, senin gibi cümle kuracak yeteneğim yok.
isyanım varda haykıracak gücüm yok.
Bağlanmayacaksın - Can Yücel

ilişik yaşayacaksın, ucundan tutarak.

görsel
Tabiki;

Nurullah genç - yağmur
böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
kesmemeye
laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
bütün kara parçalarında
afrika dahil

aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
yatakta yatmayı bildiğin kadar
sayın tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
bütün kara parçaları için
afrika dahil

senin bir havan var beni asıl saran o
onunla daha bir değere biniyor soluk almak
sabahları acıktığı için haklı
gününü kazanıp kurtardı diye güzel
birçok çiçek adları gibi güzel
en tanınmış kırmızılarla açan
bütün kara parçalarında
afrika dahil

birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
değerlendiremez
bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna
diziyorlar
bütün kara parçalarında
afrika dahil

burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
aklıma kadeh tutuşların geliyor
çiçek pasajında akşamüstleri
asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
bütün kara parçalarında
afrika hariç değil.
gece buluşması

Sen istinye'de bekle ben buradayım
içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
Çünkü ben buradayım karanlıktayım

Çünkü elimi kestim beni kan tutuyor
Şarabım bütün ekşi suyum soğuk
Yanımda olmadınmı seni seviyorum
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git

Yüzünü ıslatmadan ağlıyabilir misin
Gece yarıları telefon ettin mi hiç
Karanlık adamlar hüviyetini sordu mu
Ben senin olmadığını arıyorum
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git

Yabancı gibisin miyop gözlerin kısık
Bana ait ne varsa hepsi seni korkutuyor
Sana ait ne varsa hiçbiri benim değil
Belki ölmek hakkımı kullanıyorum
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git.

atilla ilhan
Gelsen;
Bayram edecek bir çocuk var içimde…
Baksan;
Geçecek bir halsizlik var gözlerimde..
Ses etsen;
Dinecek bir uğultu var kulaklarımda..
Sarılsan;
Geçecek bir ağrı var ruhumda..

Bir adım gel ki koşayım sana..
Ah, bir adım,
Uçurumla yar arasında ..

Bazen bir adım kadar yakınsındır harama..
Bazen de bir adım kadar yakınsındır Hak’ka,
Ah, bir adım,
Uçurumla yar arasında..