gecenin şiiri

entry13367 galeri929 ses19
    444.
  1. Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
    Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

    Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle,
    Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

    Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
    Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar

    Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,
    Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

    Hadi git, benden sana dilediğince izin,
    Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

    Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
    Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

    Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
    Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

    Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
    Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

    Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez,
    Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.

    Her darbene tehammül edecektir bedenim,
    Gururum mani olur perişanıma benim.

    Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
    Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

    Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
    Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

    Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
    Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

    Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin,
    Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

    Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
    Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

    Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
    Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

    Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,
    Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

    Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum;
    Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.

    Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
    Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

    cemal süreya. evet. *
    3 ...
  2. 445.
  3. Karadutum, çatal karam, çingenem
    Nar tanem, nur tanem, bir tanem
    Ağaç isem dalımsın salkım saçak
    Petek isem balımsın, ağulum
    Günahımsın, vebalimsin.

    Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
    Yoluna bir can koyduğum,
    Gökte ararken yerde bulduğum,
    Karadutum, çatal karam, çingenem,
    Daha nem olacaktın bir tanem?
    Gülen ayvam, ağlayan narımsın
    Kadınım, kısrağım, karımsın..

    Sigara paketlerine resmini çizdiğim,
    Körpe fidanlara adını yazdığım,
    Karam, karam,
    Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
    Sıla kokar, arzu tüter
    Ilgıt ılgıt, buram buram.
    Ben beyzade, kişizade,
    Her türlü dertten topyekun azade
    Hani şu ekmeği elden suyu gölden.
    Durup dururken yorulan,
    Kibrit çöpü gibi kırılan,
    Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan,
    Artık otlar, göstermelik atlar gibi bedava yaşayan,
    Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum.

    Netmiş, neylemiş, nolmuşum,
    Cömert ırmaklar gibi gürül gürül,
    Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
    Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum.

    Karam, karam
    Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
    Sensiz bana canım dünya haram olsun...

    Bedri Rahmi Eyüboğlu
    2 ...
  4. 446.
  5. Seviyorum seni
    ekmeği tuza banıp yer gibi

    Geceleyin ateşler içinde uyanarak
    ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi

    Ağır posta paketini
    neyin nesi belirsiz
    telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi

    Seviyorum seni
    denizi ilk defa uçakla geçer gibi

    istanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
    içimde kımıldayan birşeyler gibi

    Seviyorum seni
    Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

    nazım hikmet ran. evet. *
    2 ...
  6. 447.
  7. bayram gelir ellere
    sevgi verir dillere
    ver elini öpeyim
    elin girsin gö. . .
    5 ...
  8. 448.
  9. "Allah'ım kaderimde anarşi ve protesto
    antidepresanlar ve içi boş bir gardırop
    ne de çok yer kaplıyor mesela al pacino
    yardımın gerekiyor kadıköy'deyim stop. "
    2 ...
  10. 449.
  11. ''gecenin denizinde o beyaz martı
    ıssız kanatlarını çırpar yorgun
    sis dağılsa belki uzakta
    belki uzakta gözleri görünür
    düşer gölgesine yaprak
    eylüldür.''
    e. sander
    1 ...
  12. 450.
  13. söyleşir
    evvelce biz bu tenhalarda
    ziyade gülüşürdük
    pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
    ne meseller söylenirdi mercan koz nargileler
    zamanlar değişti
    ayrılık girdi araya
    hicrana düştük bugün
    ah nerde gençliğimiz
    sahilde savruluşları başıboş dalgaların
    yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
    elde var hüzün
    o şehrayin fakat çıkar mı akıldan
    çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
    sırılsıklam aşık incesaz
    kadehlerin mehtaba kaldırılması
    adeta düğün
    hayat zamanda iz bırakmaz
    bir boşluğa düşersin bir boşluktan
    birikip yeniden sıçramak için
    elde var hüzün...

    attila ilhan. evet.
    1 ...
  14. 451.
  15. Payıma düşen toprak parçası
    Senin de payına düşer
    Ayrılık gayrılık yok
    Ölüm nefesinde nasıl olsa
    Amma henüz vakit erken
    Daha gün
    Karşı apartmanın balkonunda
    Dur bakalım hele
    Ben salata satayım
    Şair Leyla Sokağı’nda
    Sen gene koş
    Bez fabrikasındaki
    Tezgahının başına
    Ölüm içimde
    Ölüm dışımda
    Ölüm talihsiz aşımda
    Ölüm kuru başımda
    Teselli benim gözyaşımda...

    şair rüştü onur.
    1 ...
  16. 452.
  17. kuşçu amca! bizim kuşumuz da var, ağacımız da. sen bize bulut ver sade, yüz paralık.
    1 ...
  18. 453.
  19. "Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm
    Her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde
    Diyarı gurbette kanlı bir aşk
    Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde
    En uzak beyazlar,
    En yakın ikindilerde, duygulu
    Ve bir sahil meyhanesinde bir akşam
    içip içip ağlasam..."

    turgut uyar.
    2 ...
  20. 454.
  21. Yarab! insan oğullarından çektiğim yeter
    Gök yüzünden benim hisseme düşeni ver
    Altına dilediğim gibi ömrümü sereyim
    Mendil kadar olsun tarlamı ayır
    Beni doyuracak ağacı göster.

    Rabbim! insan oğullarından çektiğim yeter
    Yalnız senin ellerin gezinsin ömrümde
    Beni yalnız sen mahkum eyle sen azat
    Ve yalnız sen canımı iste benden ki
    Nereye saklayacağımı şaşırmadan vereyim.

    bedri rahmi eyüboğlu
    2 ...
  22. 455.
  23. Gönlümle baş başa düşündüm demin;
    Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
    Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
    Akisleri sönen bir ses gibisin.

    Mâziye karışıp sevda yeminim,
    Bir anda unuttum seni, eminim
    Kalbimde kalbine yok bile kinim
    Bence artık sen de herkes gibisin.

    Nazım hikmet
    3 ...
  24. 456.
  25. kayanin dibinde malmi yayilir
    bir kere gormeyle yarmi sevilir.
    1 ...
  26. 457.
  27. Mesut sanmak için kendimi
    Ne kağıt isterim,ne kalem
    Parmaklarımda sigaram
    Dalar giderim mavisinden içeri
    Karşımda duran resmin..
    Giderim deniz çeker
    Deniz çeker,dünya tutar
    içkiye benzer birşey mi var
    Birşey mi var ki havada
    Deli eder insanı,sarhoş eder?
    Bilirim,yalan,hepsi yalan
    Taka olduğum,tekne olduğum yalan
    Suların kaburgalarımdaki serinliği
    iskotada uğuldayan rüzgar
    Haftalarca dinmeyen motor sesi
    Yalan….
    Ama gene de
    Gene de güzel günler geçirebilirim
    Geçirebilirim bu mavilikte
    Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız
    Ağacın gökyüzüne vuran aksinden
    Her sabah erikleri saran buğudan
    Buğudan, sisten,ışıktan,kokudan…
    Ne kağıt yeter ne kalem
    Mesut sanmam için kendimi
    Bunların hepsi…hepsi fasafiso
    Ne takayım, ne tekneyim
    Öyle bir yerde olmalıyım
    Öyle bir yerde olmalıyım ki
    Ne ışık,ne sis,ne buğu gibi
    insan gibi….

    orhan veli
    1 ...
  28. 458.
  29. "bir tek söz kalır dişlerimin arasında
    ben sana gülüm derim, gülün ömrü uzamaya başlar." sadece bir bolumu
    y.erdoğan-yeni bir sayfada sana bakmak
    3 ...
  30. 459.
  31. havada ağır bir sıklat vardı,
    ben idealar aleminde yüzerken
    yorgun bir kürdün bakışları
    yerle yeksan etti totaliter asaletimi
    gerçeklere uyandığımda sen vardın
    ve yavaşça hatırlamaya başladım,
    yüzünü, tenini, avuçlarını, amını.
    bir jinekolog koltuğu kadar soğuktun,
    bir ölü balığın gözleri gibi dalgın…
    oral dönem, anal dönem, fallik dönem,
    ilk nefesimle başlayan ölümüm,
    ve olmayan amaçlarıma vermediğim önem
    sen kışım, sen yazım, sen gündönümüm
    şimdi sırtında derin bir bıçak yarası
    kan, irin, döl, am suyu ve rakı
    tasvip etmediğim bir düğün,
    kesede birkaç takı…
    narin bileklerindeki jilet izleri,
    yaşadığın o leş gibi hayatı
    ve bana yaşattığın iğrenç hisleri
    alıp götürmeyecek tarihimizden…
    bir piç daha ilk nefesini alacak bugün,
    ve sen tüm piçlerin gönüllü anası,
    kan, irin, döl, am suyu ve rakı kanayacaksın.

    ŞERiF FAYSAL YILDIRIM
    2 ...
  32. 460.
  33. Vazgeçmek delikanlıyı bozar benim güzel abim,
    Masaldı masal olarak kaldı dinledik iyi oldu
    Zaten umut gerçeğin cenazesini kaldırmaz
    Bilirsin ayrılık için her şey az,
    Aşk için her şey fazlaydı
    Geçti bir tren bir vapur, bir şehir bir masaldı
    Üstümüzden geçmesi gereken ne varsa geçti
    Önce sarsıldı her şey sonra yıkıldı
    Ömür bu ya zaten kırılması gereken yerden kırıldı
    ve Yanması gereken yerden alev aldı ayrılık
    Kime sarılır insan son nefesinde
    Ya Allah deyip doğrul
    Çoktur zaten yenilen,yenildikçe kanayan
    Kanadıkça yenilen,yenildikçe bir kez daha
    Hiç yenilmiyecekmiş gibi yenilen çoktur.
    Her başlangıç aslında bir sondur
    Yıldız kayar, güneş doğar
    Vazgeçmek delikanlıyı bozar benim güzel abim,
    Dibine kadar inilir mi yokluğun inilir
    Delikanlı adam yenilir mi yenilir
    Aşk bu zeytin, peynir değil ki
    Yar bir ekmeğin bağrını koy içine ye,
    Bazen kan doğranır delikanlının ekmeğine
    kadın bu vurdu mu en savunmasız yerinden vurur adamı
    Kalp bile kaçacak yer arar kendine
    Dedim ya güzel ya abim kadın bu vurdu mu harbiden vurur
    Delikanlının en hası bir kaşık suda boğulur
    Bir dönüm toprakta can kökü kurur
    Başı boş ve hoyrat çıkar gidersin en fazla
    Her şeyi bıraktığını zannedersin ardında
    ama Her şey seni bırakmaz
    En çokta ağlamak!
    Ağlamak benim güzel abim.
    sünepe bir alacaklı gibi yapışır yakana
    e Delikanlıyız dedik ya borcumuz borç
    Dökeriz gözlerimizi bizde dilsiz bir köşeye bir gün
    Bir gün bizde soğuk bir mevsimde
    Mesela bir Ocak’ta yeneriz yenemediklerimizi
    Ya da yenilip yine çeker gideriz başı dik
    Yeni kendimizden eski kendimize
    Belki de masalımızın elmaları çalınan gökyüzüne
    Öyle değil mi benim güzel abim öyle değil mi söyle
    Aşk ne kadar yakışırsa adam olana
    Ayrılıkta o kadar yakışır delikanlıya.

    (bkz: bedirhan gökçe)

    http://www.youtube.com/watch?v=nw-7Ng4TLug
    2 ...
  34. 459.
  35. uzunca zamandır görmeyeli seni
    bir başka kadın, bir hoş olmuşsun
    kollarıma alıp sarmayalı seni
    beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun. *
    kayserili mükremin yılmaz
    2 ...
  36. 460.
  37. Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
    Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
    Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

    insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
    Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
    Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
    Kopmaz kökler salmaktır oraya

    Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
    Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
    Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
    Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

    insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
    Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

    insan balıklama dalmalı içine hayatın
    Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

    Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
    Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
    Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
    Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

    Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
    Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
    Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
    Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
    Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
    4 ...
  38. 461.
  39. Aysel git başımdan ben sana göre değilim
    Ölümüm birden olacak seziyorum.
    Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
    Aysel git başımdan istemiyorum.

    Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
    Dağıtır gecelerim sarışınlığını
    Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
    hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
    Benim için kirletme aydınlığını,
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

    Islığımı denesen hemen düşürürsün,
    gözlerim hızlandırır tenhalığını
    Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
    Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
    ya korku biriktirmek yetisini.
    Acılarım iyice bol gelir sana,
    sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
    Ümitsizliğimi olsun anlasana
    hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

    Sevindiğim anda sen üzülürsün.
    Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
    içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
    uzak yalnızlık limanlarına.
    Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
    Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
    Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
    Sakın başka bir şey getirme aklına.
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
    ölümüm birden olacak seziyorum,
    hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
    Aysel git başımdan seni seviyorum...
    6 ...
  40. 462.
  41. biliyorum sana giden yollar kapalı
    üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

    ne kadar yakından ve arada uçurum;
    insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

    uyandım uyandım, hep seni düşündüm
    yalnız seni, yalnız senin gözlerini

    sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
    ben artık adam olmam bu derde düşeli

    şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
    yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

    anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
    ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

    kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
    hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

    tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
    nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

    çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
    bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

    rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
    bu böyle pek de kolay değil gerçi…

    alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
    bunun verdiği mutluluk da az değil ki

    çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
    sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

    inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
    son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

    bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
    yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.

    Cemal Süreya- Sana giden yollar kapalı.
    6 ...
  42. 463.
  43. "bu son şiir, o küflü gözlerine yazılan
    bu son mezar kalbimde hicranla kazılan
    senin gamsız gözlerin kahkahalar atarken
    benim gözlerim viran; ağlamaya değer mi
    her cilven bir ıstırab; her nazın kapkaranlık
    yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi
    -hiç güzel olur muydun gözlerin olmasaydı-
    ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi
    bir kevser ırmağında serinlemek dururken
    sellerine karışıp bulanmaya değer mi
    aydınlığın gözleri çağırıyor kalbimi
    zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi
    gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi"

    nurullah genç.
    3 ...
  44. 464.
  45. beni koyup koyup gitme
    ne olursun
    durduğun yerde dur
    kendini martılarla bir tutma
    senin kanatların yok
    düşersin yorulursun
    beni koyup koyup gitme
    ne olursun

    bir deniz kıyısında otur
    gemiler sensiz gitsin bırak
    herkes gibi yaşasana sen
    işine gücüne baksana
    evlenirsin çocuğun olur
    sonun kötüye varacak
    beni koyup koyup gitme
    ne olursun

    elimi tutuyorlar ayağımı
    yetişemiyorum ardından
    hevesim olsa param olmuyor
    param olsa hevesim
    yaptıklarını affettim
    seninle gelemeyeceğim attilâ ilhan
    beni koyup koyup gitme
    ne olursun

    attilâ ilhan
    4 ...
  46. 465.
  47. Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
    Günahıma girmeden, katilim olmadan git

    Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle,
    Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

    Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
    Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar

    Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,
    Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

    Hadi git, benden sana dilediğince izin,
    Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

    Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
    Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

    Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
    Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

    Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
    Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

    Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez,
    Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.

    Her darbene tehammül edecektir bedenim,
    Gururum mani olur perişanıma benim.

    Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
    Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

    Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
    Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

    Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
    Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler

    Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin,
    Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

    Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
    Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et

    Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan
    Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

    Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,
    Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

    Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum;
    Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.

    Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
    Günahıma girmeden, katilim olmadan git

    cemal süreya
    1 ...
  48. 466.
  49. Daha on sekizindeyim ibo
    Nasıl yiğit nasıl delikanlıyım
    Daha on sekizindeyim ibo
    Koskoca bir ihtilal atlatmışım
    Sakallarım çıkmış tam ve eksiksiz
    Bir resim çektirmişim hatıra diye
    Sakal bu nasıl bekledim sen de bilirsin
    Babam tıraş olmuş canım çekmiş de
    Öylesine beklemişim on sekiz sene
    Daha çocuk olmadan adam olduk biz
    Kavgada kırıldı burnumun solu
    Façamızı çizdiler rezil olduk biz
    Arabesk müzikler dinlemişiz ibo
    Sevmişiz sevgimizi diyememişiz
    Okul duvarına adını yazmış
    Bir kalbin içinden ok geçirmişiz
    Mahallenin kızlarını hep biz korumuş
    Namus deyip başımız önde geçmişiz
    Ne bir kıza bakmış, ne baktırmışız
    Kapı önlerinden hep sessiz geçmiş
    Ezanda müziği kapattırmışız
    Daha on sekizindeyim ibo
    Sadece genç değil delikanlıyım
    Hem nasıl platonik hem ne aşığım
    Onun dar sokağına öylesi mahkûm
    O kaldırım tozuna ne aşinayım
    Daha on sekizindeyim ibo
    O hiç benzemiyor on yedisine
    Hukuk özgürsün diyor
    Bir adım reşit olmuş
    Ehliyet cebimde gıcır duruyor
    Abim de 74 tosbağa almış
    Arabayla giriyorum o dar sokağa
    Camımdan ucuz müzik düşmüyor artık
    Orson Welles dinliyorum Frank Sinatra
    Acı duygularım kalmamış artık
    Abartmışım ibo on sekizdeyim
    Öyle artık eve meve gitmez olmuşum
    Bir bekar evinin bodrum katında
    Reşit kimliğimle özgür olmuşum
    Daha on sekizindeyim ibo
    Sesim kişilik olmuş, yumruğum demir
    Ne diyorum sana on sekiz ibo
    Bu sadece takvimde bir yaprak değil
    Dedim ya; dedim ya genç değil delikanlıydım
    Torba taşıyamadım hiç bir teyzeye
    Otobüslerde yayılıp hiç oturmadım
    Yer verdim benden bile biraz bile büyüğe
    Sağ sol davalarına hiç bulaşmadım
    Benim sevdalarım ütopyadandı
    Hiç kimseyi fikrinden yargılamadım
    Benim kavgalarım haksızlıktandı
    Sevdalarım olmuş gelip geçici
    Kimsenin namusuyla oynamamışım
    Bizim kitabımıza uymamış belli
    Bu yüzden bu yüzden hepsinden yara almışım
    Hiç kimseye zararım olmamış ibo
    Bir anamı üzmüşüm naçar kalmışım
    Anam etme oğul dellenme demiş
    Anamı naz makamından çok kullanmışım
    Doğru yerde yanlış adam olmadım ibo
    Yanlış yerde doğru adam oldum ben
    Bırak düşmanıma düşman olmayı
    Düşmanıma bile dost olmuşum ben
    Ne yaparsan yap bugün kendine ibo
    Günahların da senin sevapların da
    Kavgaların da senin sevdaların da
    Bunlar masal değil, yaşamdı anla
    On sekiz, on sekiz özel bir tarih her yaşantıda
    Özgürlük, ehliyet hepsi bir kında
    O günden burnumda kırık var hala
    Bir de sakalım da eskiye inat üç tane beyaz çıktı
    Üç dertli nokta
    Özet şu ki; on sekiz dertliydi ibo
    Özet şu ki; on sekiz zevkliydi ibo
    Özet şu ki; on sekiz insan ömründe
    Bir daha on sekiz olmuyor ibo
    Bir daha on sekiz olmuyor ibo

    bedirhan gökçe

    https://www.youtube.com/watch?v=cUoN3m1VD5g
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük