bugün

Gün açar,
Karın verir yağmurlu toprak.
incesu Deresi, merhaba.
Saçakta serçeler daha çılgındır,
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekliyen biri.
incesu Deresi, merhaba.

Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi, mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık,hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası.
ilan-ı aşk makamından bir mısra,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...

Oysa murad alamam.
Oysa akdan - karadan
Bilirim, payım bu kadar...
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
incesu Deresi, merhaba...

ahmet arif-merhaba.
sevgilim kızma sakın,
ve lütfen yanlış anlama.
kırmızı rujunu sürünce
paramın yetmediği
elma şekerleri
geliyor aklıma.

sunay akın.
Yanina çağırdı beni hayret ettim,
Ulan tamam simdi bu is oldu dedim.
Umarim benden pahali icecek istemez,
Isten de yeni kovuldum param yetmez.

Gel bir seyler içelim demez mi bana
Elimden tutup goturmez mi bara..
O istedi votka ben bir bardak su
Bardaga baktim ici buz dolu..
Ne yapiyorsun dedim barmen, aklin basinda mi!

Ismail yk!
Sonra oturup hüngür hüngür aglasam.
Boş gecirdigim, bagirmadıgim, sustugum gunlere..
"Beni dinlersen Üsküdar'a gitme
ibrahim'i görme şiir yazma
Şu herkesin bildiği düzlük
Bu deli alacası çayır
Ardıç kuşu türkülü sokak
Senin için değil.
Sen yoksun
Çevrende kimseler yok
Zengin de olsan
Yoksulluğun gitmez. "

Edip Cansever, Dipsiz Testi.
"Beni dinlersen Üsküdar'a gitme
ibrahim'i görme şiir yazma
Şu herkesin bildiği düzlük
Bu deli alacası çayır
Ardıç kuşu türkülü sokak
Senin için değil.
Sen yoksun
Çevrende kimseler yok
Zengin de olsan
Yoksulluğun gitmez. "

Edip Cansever, Dipsiz Testi.
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa, bırak utansın!

Ey bin bir tanede dolmayan tek renk!
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

Utansın/Necip Fazıl Kısakürek
Sonra cumartesi günleri gelir.
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum.
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.

-Turgut Uyar
Kalbinden geçmeyeni diline değdirme. Ya kalbin derininden konuş; Ya da sus!
(Hz. Mevlana)
Nefesim çok ezelden, eser bu yeryüzünde
Belki notam yok amma, rotam gerçek hedefte
Farketmez doğu batı, insanım ben heryerde
Yüzyılda bir çıkarım, yürürüm tane tane
Sahteler doldu yine, aşkta müzikte bile
Fırsattan istifade, sallan dikdatörize
Umutları verenler, kaptı kaçtı gidenler
Birde bu yetmez gibi, güneşe doğmaz diyenler
Ne kimseden üstünüm, nede bir tek kul benden
ilmi üstün olana hürmetim can yerimden
Farketmez renklim şeklim sanatım en derinden
Gönlümde tek bir yol var, sırattır en inceden
Bozguncu doldu yine, ekmek inançta bile
Fırsattan istifade sömürür dikdatörize
Sanatı karartanlar dünyayı yıpratanlar
Bir de bu yetmez gibi çıkarlarına tapanlar
Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yaşayacaksınız,
Ölümün ak kanatları günlerinizi bölene dek birlikte olacaksınız,
Tanrı'nın suskun anıları katına eriştiğinizde bile birlikte olacaksınız,
Ama bırakın da bunca beraberliğin arasında biraz boşluklar olsun,
Ve Tanrısal alemin rüzgarları esip dolanabilsin aranızda,
Birbirinizi sevin, ama sevginin üzerine bağlayıcı anlaşmalar koymayın,
Bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gelgit çalkalanan bir deniz olsun Sevgi
Birbirinizin kadehini onunla doldurun ama aynı kadehe eğilip içmeyin,
Ekmeğinizi bölüşün, ama aynı lokmayı dişlemeye kalkmayın,
Şarkı söyleyin, dans edin, eğlenin birlikte, ama ikinizin de birer Yalnız olduğunu unutmayın,
Çünkü lavtadan dağılan müzik aynı, ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır,
Yüreklerinizi birbirine bağlayın ama biri ötekinin saklayıcısı olmasın,
Çünkü ancak Hayat'ın elidir yüreklerinizi saklayacak olan,
Hep yan e olun, ama birbirinize fazla sokulmayın,
Çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır,

Çünkü bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez.
Karanlik
,bin yıldır biriktirdigi yokluğuna
derin bir ah ile yüz çevirdi,
takatsiz asilik ve tortop açıklık
ruhuna vurmuştu. .
Ancak bir ışık rehberliginde
böylesine mutlu gidebilirdi yokluğuna

R.p
ellerin olmadan öyle üşüy...

edit: arkadaşlar hastaneden yazıyorum. tam gecenin şiirini paylaşayım derken aşırı naiflik ve fazla kolpalıktan hastaneye kaldırıldım. gecenin şiiri ne amk! iyi geceler.

* değerli yazarların paylaştığı, iyi ki de yaptığı, şiirlerdir. süper süper.
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki, hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın...

Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın..

Hüseyin Nihal Atsız - Mutlak Seveceksin
Yavuz Bülent Bakiler
Şaşırdım Kaldım işte

Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla..
Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla..

Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla..
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla..

Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla..
Yüreğimin başına noktalarla.. Hatlarla..

Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla..
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla.

Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle..
Öldür bendeki beni..
Sonra dirilt kendinle!

Çarpsan karasevdayı en azından yüzbinle..
Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle..
Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle..
Ama her defasında geri döndüm SENiNLE..

Hangi düğüm çözülür.. Nazla.. Sitemle.. Kinle..
Ne olur bir gün beni, kapında olsun dinle..

Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin..?
Bazen kızkardeşimsin.. Bazen öpöz annemsin..
Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin..
Eksilmeyen çilemsin..
Orada ufuk çizgim, burda yanım yöremsin..
Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin..

Çâresizim.. Çâremsin..

Şaşırdım kaldım işte bilmem ki neyimsin...
https://soundcloud.com/muslumyuksel/birgunsabahsabah .

alın hadi alın. uykudan uyandırdıklarım.
Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk

Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş

Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel

Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel.
Yorgunum!
Önce gerçeğimi kendime kabul ettirirken yoruldum!
Sonra gizlerken...
Daha sonra yüzleşirken...
Yine akşam oldu,
Yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine..
Uzaklık aynı gerçi,
Heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi.
Yine akşam oldu, orda olduğu gibi.
Görebiliyorum seni burdan da,
Aynısıydı ordayken de..
Uzaklıktan korkmuyorum belki de,
Orada da aynıydı uzaklık gerçi..
Donuklaşmış oldu artık bu,
Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi..
Galiba ben baştan kaybetmişim,
Belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş..

Sezai Karakoç - Donuk Aşk
Çocuk gönlüm kaygılardan âzâde;
Yüzlerde nur, ekinlerde bereket;
At üstünde mor kâküllü Şehzade;

Şakağımda annemin sıcak dizi,
Kulağımda falcı kadının sözü,
Göl başında padişahın üç kızı,
Alaylarla kafdağına hareket.

Orhan veli
Uçmak için kuş olmak gerekmiyor,
Küçük sevinçler olsun yeter.

-Cemal Süreya.
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum. evet.
simuple kelimesini anımsatandır.
simuple simuple.

edit: nereden çıktı bilmiyorum.
Balıklar için deniz lazım
Sevişmek için işsiz olmak
Ve geceleri yatakta
Duymamak için tabanların sızısını
Zengin olmak lazım

Oysa ıslık çalmak için
Bir şey lazım değil
melih Cevdet Anday.
ben ne zaman
öyle
durup dururken,
öyle damdan
düşer gibi,
açıp seni
okumaya başlasam
anlıyorum ki
mahvolmuşum.