dost Meclisin yok ki iki kelam edesin. aykırı düşesin, bazen devrilesin. atan armut ağacı değil ki sen de dibine düşesin. tahta kuruları koynunda gezinsin. kurusun kevenler, kurusun da ateşlensin. dost meclisin yok ki kendi sesini işitesin. sırtında üç bulut yarasıyla nasıl gezersin. saksıda unutulmuş çiçeksin. bırak yerle gök devinsin. bırak sesin seni terk etsin. dost Meclisin yok ki, yıllar ve yollarca gidesin. hani uzun nefesin. sahi sen yaşamayı neden bilmezsin. şehrin büyüttüğü avludan firar edersin. saçından vazgeçersin. soğuk sularla gelirsin. nasıl da devrilirsin. dost Meclisin yok ki, öykülerinden söz edesin. geceye benzeyen sabahları iyi bilirsin. geceler de inşa edilirsin. ve sen onları çok iyi bilirsin. kendin de dağlarda gezersin. tüm gün perdeleri örtülü evde güneşi düşlersin. şehrin yarını için bugünden dua edersin. okyanuslar biriktirir, şiir diye içersin. dost Meclisin yok ki ses nedir bilesin. ses nedir bilesin.
Gecenin gerçeği 37 ayını paylaştığın davarın seni en kötü halinle bir başına bırakıp üstüne birde ulaşama diye telefon kapamasıdır. Yani benim için böyle.
mobilden oylayınca açık oyluyormuş, bunu yeni öğrendim, bol bol oyluyorum zaten beğendiğim her entryi. niye dadandı bu papaz bana demeyin, valla yeni öğrendim, değiştirilmiyor da sanırım ayarlardan filan.
ben yine bol bol vereyim oylarımı. beyler bazılarınızın fotoğraflarını da oyladım, rezil olduk lo * asılmıyorum ama, korkmayın.
bişey değil, inşallah eksi oyladıklarım gözükmüyordur, ehe *
En iyisi hiçbir beklentinin olmamasi. Ya nasip diye Calisip cabaliyorsun, aman neyse zaten olmaz ben kimim ki diye soruyorsun kendine... Neyse yine de cabalamaya devam ediyorsun, umutlarin bogulmak uzereyken. Yoruluyorsun, moralin dusuyor, yeri geliyor sana destek olan olmadigi için uzuluyorsun. Ah be diye ic geciriyorsun belki de, keske ailede okuyan biri olsaydi anlarlardi beni, nasil bir yoldan gectigimi diyorsun. tam pes edecekken hadi bi' gayret bitir su isi de diyorsun. Bir isi basladiysan bitireceksin, yok oyle armut pis agzima dus demek... sen bu sansa sahip degilsin maalesef. Bu sey seni daha da kamciliyor ve bitiriyorsun. Sonra da ben elimden geleni yaptim gerisi de allah kerim deyip basvuruyorsunnn. 0 beklenti var ama huzur da var, elinden gelenin yapildigina dair. 1 gun geçer 2 gun geçer belki haftalar, aylar... tamam dersin zaten olmayacak diye basvurdum... sonra hic beklemedigin bir anda bir haber alirsin: olmus. Evet derler sen tam aradigimiz seysin. Sonra haberin verdigi muazzam sevinc... sevincle karisik sok hissi adeta adrenalin almis gibi atiyor kalbin... surpriz oluyor hadi canim diyorsun ben kim o is ne? Ama gerçek tam karsinda ve beklenti 0 oldugu için sana da sadece hayirlisi demek dusuyor.
aslında bu yaşadığımız varlık alanı sadece duyumlarımız onu duyumsadığı ölçüde var. eğer öyleyse duyumlarımızla gerçeklere ulaşabiliriz; ancak duyumlar da yanıltır. o zaman gerçeklik nedir ya da ona nasıl ulaşırız?
bugün birileri unutamadığınız eski sevgililerinize sağlam kitleyecek. siz yenisi alınınca evin ücra bi köşesine atılan yani çöpe atılmaya bile tenezzül edilmemiş eski yıpranmış şemsiyeler gibi evdeki örümceklerle ahbaplık ederken eski sevgilinizin sapsarı saçlarından tutup çekerek bi yatakta, bi mutfak tezgahında, bi duşakabinde aklınıza gelebilecek ya da gelemeyecek her yerde ''ahhhhhhhhhh aşkımmmmmmmm çok büyüüüüüüükkk yavaaşşşş'' diye inletecekler.