gecenin şiiri

entry13371 galeri929 ses19
    813.
  1. Var mı beni içinizde tanıyan?
    Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
    Kalmasa da şöhretimi duymayan,
    Kimliğimi tarif etmek zor benim...

    Bülbül benim lisanımla ötüştü,
    Bir gül için can evinden tutuştu,
    Yüreğime Toroslar'dan çığ düştü,
    Yangınımı söndürmedi kar benim...

    Niceler sultandı, kraldı, şahtı,
    Benimle değişti talihi, bahtı,
    Yerle bir eyledim tac ile tahtı,
    Akıl almaz hünerlerim var benim...

    Kamil iken cahil ettim alimi,
    Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
    Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
    Her oyunu bozan gizli zor benim...

    Yeryüzünde ben ürettim veremi,
    Lokman Hekim bulamadı çaremi,
    Aslı için kül eyledim Kerem'i,
    ibrahim'in atıldığı kor benim...

    Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di,
    Hatrım için yüce dağlar delindi,
    Bilek gücüm Ferhat ile bilindi,
    Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

    ilahimle Mevlana'yı döndürdüm,
    Yunus'umla öfkeleri dindirdim,
    Günahımla çok ocaklar söndürdüm,
    Mevla'danım, hayır benim, şer benim...

    Benim için yaratıldı Muhammed,
    Benim için yağdırıldı o rahmet,
    Evliyanın sözündeki muhabbet,
    Embiyanın yüzündeki nur benim...

    Kimsesizim, hısmımda yok hasmım da,
    Görünmezim, cismimde yok resmim de,
    Dil üzmezim, tek hece var ismim de,
    Barınağım gönül denen yer benim...

    Benim adım aşk.
    (bkz: Cemal Safi)
    1 ...
  2. 814.
  3. gönül calabın tahtı, calap gönüle baktı
    kim gönül yıkar ise iki cihan bedbahtı... evet.
    3 ...
  4. 815.
  5. Su başında durmuşuz
    çınarla ben.
    Suda suretimiz çıkıyor
    çınarla benim.
    Suyun şavkı vuruyor bize,
    çınarla bana.

    Su başında durmuşuz
    çınarla ben, bir de kedi.
    Suda suretimiz çıkıyor
    çınarla benim bir de kedinin.
    Suyun şavkı vuruyor bize
    çınara, bana, bir de kediye.

    Su başında durmuşuz
    çınar, ben, kedi, bir de güneş.
    Suda suretimiz çıkıyor
    çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin.
    Suyun şavkı vuruyor bize
    çınara, bana, kediye, bir de güneşe.

    Su başında durmuşuz
    çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
    Suda suretimiz çıkıyor,
    çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
    Suyun şavkı vuruyor bize
    çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.

    Su başında durmuşuz.
    önce kedi gidecek
    kaybolacak suda sureti.
    Sonra ben gideceğim
    kaybolacak suda suretim.
    sonra çınar gidecek
    kaybolacak suda sureti.
    Sonra su gidecek
    güneş kalacak,
    sonra o da gidecek.

    Su başında durmuşuz
    çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
    Su serin,
    çınar ulu,
    ben şiir yazıyorum,
    kedi uyukluyor,
    güneş sıcak,
    çok şükür yaşıyoruz.
    Suyun şavkı vuruyor bize
    çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.

    Nazım Hikmet
    4 ...
  6. 816.
  7. Ürkek sorularla gündüzünü sorgulayan bir gece,
    Hafifçe esip soğukluğunu damarlarıma kadar hissettiren rüzgar,
    Duyguların tuğyanına loş bir ışık tutan dolunay,
    Karanlığın sessizliğine gömülen şehrin milyonlarca ışıltıdan ibaret ışık dansları,
    Çatıların üzerinde biblo misali martı kuşları,
    Prangalar giyinmişçesine tutuklu gibi düşünceler sözcüklere dönüşmemeye.
    Saat gece yarısını bilmem kaç geçe,
    işte o gece;
    Kanatlarını bana doğru açarak gelen martının bir şeyler anlatmak isteyen uzun çığlığıyla irkilir bedenim!
    Sanki der gibiydi ki tek çare...
    Tek çare kaçmak ölümün kardeşi uykunun sessizliğine..!
    4 ...
  8. 817.
  9. Uzağa değil, usta
    Öteye hep öteye gitti

    Yalnızlığı ondandır.

    Özdemir Asaf
    9 ...
  10. 818.
  11. KARA SEVDA

    Bir rüzgârım
    Çılgınım, fırtınalardan hürüm,
    Varlığım sende başlar, yokluğum sende bitmeli
    Beni eritmeli tutsaklığın
    Yoksa ölürüm, yoksa ölürüm.

    Bir yaylayım
    Yaylalardan yeşil, yaylalardan serin.
    En güzeli sende değilse gözlerin;
    Kahrolayım, kahrolayım.

    Yanardağım
    Dağlardan ulu, dağlardan yüceyim
    Yıldızlar eteklerimde parlar,
    Bulutlar aşamaz zirvemi;
    Aşkınla devim, aşkınla cüceyim.

    Bir pınarım.
    Kaynağı bendedir pınarların,
    Yücelerden en yüceye akarım;
    Dalgalar;beni de katın köpüklerinize
    Tanrıdağlarından geliyorum
    iletin beni denize.

    Büyük günahkârım
    Seni sevmekten suçluyum.

    iftarda seni, sahurda seni beklerim;
    Sana niyetliyim, sana oruçluyum.

    Ey dua timsali mübârek eller
    Tohum diye yere saçın, ekin diye beni biçin.
    içimde başladı en çetin koşu;
    Ey yağız atlılar; ey şimşek kanatlılar !
    Mümkünse beni geçin, mümkünse beni geçin

    Yolcuyum
    Ölümden hayata uzanıyorum.
    Ey biricik vuslat yolu !
    Ey bana benden gidecek yol !
    Al gayri cümle öfkeni;
    Yeter ki bana sırdaş, bana yoldaş ol.
    ister yitir, istersen başladığım yere getir
    Geçtiğim yollardan utanıyorum,
    Al beni götür, al götür beni.

    Bir çölüm
    Gobiyim, Sinâyım, Büyük Sahrâyım
    Rahmetine hasret Kerbelâyım.
    Ey ilk harcımı karan su !
    Ey alevden fışkıran su !
    Vâhaya döndür beni,
    Yokluğunda yanmaktayım
    Gel söndür beni.

    Pervâneyim
    Pervânelerden divaneyim
    Beni, ateşe hasretliğim kavurur
    Yıllardır boşlukta dönmekteyim;
    Nerdesin ey cihanı dolduran nur ?

    Terk et beni ey kendini bilmeyen mantık !
    Ey aynalarda gizlenen gurur, bırak beni !
    Ey en güzel güneş, ey ebedi ateş yak beni !
    Nesimi gibi soy, Mansur gibi yak,
    Yak beni…

    Ayhan iNAL
    6 ...
  12. 819.
  13. Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
    Elimi uzatsam tutsam götürsem
    Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
    Anlasan

    Elimi uzatsam tutamasam
    Olanca sevgimi yalnızlığımı
    Düşünsem hayır düşünmesem
    Senin hiç haberin olmasa
    Senin hiç haberin olmaz ki
    Başlar biter kendi kendine o türkü

    Yağmur yağar akasyalar ıslanır
    Bulutlar uçuşur geceleyin
    Ben yağmura deli buluta deli
    Bir büyük oyun yaşamak dediğin
    Beni ya sevmeli ya öldürmeli

    Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
    Böcekler gibi başlamalı yeniden
    Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
    Yan garipliğine yürek yan
    Gitti giden

    Gülten AKIN.
    6 ...
  14. 820.
  15. Seviyorum seni
    ekmeği tuza banıp yer gibi
    Geceleyin ateşler içinde uyanarak
    ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
    Ağır posta paketini
    neyin nesi belirsiz
    telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
    Seviyorum seni
    denizi ilk defa uçakla geçer gibi
    istanbul’da yumuşacık kararırken ortalık
    içimde kımıldayan bir şeyler gibi
    Seviyorum seni
    Yaşıyoruz çok şükür der gibi.nazım hikmet .
    7 ...
  16. 821.
  17. Gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. Şiir kalsın istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece ellerimi tut. Ellerimi tutma dilersen sadece yüzüme bak. Yüzüme bak ama Anna, yüzüme bak. Gözlerime bak, gözlerimin içine bak.

    Gözlerim biraz karanlık. içinde cenkler, ayinler, kesik damarlar, kapıları yumruklayışlar, cipralexler, Turgutlar, Edipler, Sezailer, siyahlar, beyazlar, uykusuzluklar, bitmeyen başağrıları, bildirilerin öfkesi, duvarlara uzun dalmışlıklar var.

    Gözlerim biraz yorgun. içinde bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler...

    --- Tarık tufan
    3 ...
  18. 822.
  19. Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
    Dikey ve yatay mutsuzluktan
    Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
    Sevgim acıyor

    Biz giz dolu bir şey yaşadık
    Onlarda orada yaşadılar
    Bir dağın çarpıklığını
    bir sevinç sanarak

    En başta mutsuzluk elbet
    Kasaba meyhanesi gibi
    Kahkahası gün ışığına vurup da
    öteden beri yansımayan
    Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
    Öbürünün bir kadından aldığı verem
    Bütün iş hanlarının tarihçesi
    sevgim acıyor

    Yazık sevgime diyor birisi
    Güzel gözlü bir çocuğun bile
    O kadar korunmuş bir yazı yoktu
    Ne denmelidir bilemiyorum
    sevgim acıyor
    Gemiler gene gelip gidiyor
    Dağlar kararıp aydınlanacaklar
    Ve o kadar

    Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
    Sonbahar geldi hüzün
    ilkbahar geldi kara hüzün
    Ey en akıllı kişisi dünyanın
    Bazen yaz ortasında gündüzün
    sevgim acıyor
    Kimi sevsem
    Kim beni sevse

    Eylül toparlandı gitti işte
    Ekim filanda gider bu gidişle
    Tarihe gömülen koca koca atlar
    Tarihe gömülür o kadar
    3 ...
  20. 823.
  21. Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
    Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
    itti kıyıyı adına deniz dediğimiz bir şey
    Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
    Kaybetti kumarda gözlerim
    Kaybetti kumarda gözleri.

    Bir kuru rüzgarlandı göğüs boşluğumuzda sanki
    Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
    Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
    Yani her soluk alıp verişimizde bizim
    Bir mekik gibi kalbin
    Bir mekiki gibi kalbim
    işleyip durdu bu yitikliği yeniden.

    Ne kaldı
    Farkında mısın bilmem
    Gündüzler..
    Gündüzler biraz azaldı.
    3 ...
  22. 824.
  23. Sayısız gecelerin soğukluğuna karışan
    Sayısız toprak soğukluğu
    Sen toprağın altında üşürken
    Ben yeryüzünde donuyorum
    Günlerin ne getireceği ya da
    Ne hissetireceği
    Artık hiçbiri heyecan vermiyor
    Yeni güne başlarken
    Hep yorgunum
    Kırgın ve telaşsız
    Gitmek sadece kalan yakışmaz
    Ne gidenin haberi vardır bıraktığı acılardan
    Ne de yaşatamadıklarından
    Şimdi kilometrelerce uzağımdasın
    Aramızda dağlar,denizler
    Aramızda kara topraklar var
    Ve ben bir geceyi daha sana yazıyorum
    Yakışmayan terk edilişimle
    3 ...
  24. 825.
  25. karadudum, çatalkaram, çingenem.
    4 ...
  26. 826.
  27. Çocuktum ellerimde ceviz karası
    Ayaklarımda kara lastik
    Gazeller doldururdum poşetlere
    Poşetten toplar yapardık üç kardeş
    Madımak çorbasını sevmezdik
    Ama annemi severdim
    Akşamları seslenişini bana

    Velhasıl oldu hayatım daha ondokuzda
    Velhasıl
    Ben büyüyecek çocuk değildim.

    (#bb)
    2 ...
  28. 827.
  29. Sevdanın oduna pek güvenilmez,
    Tutuşurşan eğer kolay sönülmez.
    Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
    Canına kıymazsan seyahat etme.

    neyzen tevfik
    2 ...
  30. 828.
  31. Sokağımsan
    Ben anahtarı çevirdiğim zaman
    Kapanan evin kapısı değil,
    Senin kapın olsun açılan.

    Adresimsen,
    Mektuplarım doğru dürüst gelsin;
    iki kişi telefonla konuşurken
    Olmayalım hemen üç kişi.

    Kentimsen,
    Başka kentler de girsin araya;
    Daha bir sevinçle katılayım,

    Şenliğimsen.
    Herşeyi yaz tarihimsen,
    Ama her bir şeyi;

    Dilimsen,
    Sen de koru biraz dilliğini.

    Düşüncemsen,
    Kızkardeşim pencereyi açsın;
    Sorguçlu bir ışık aracılığıyla
    Günyenisi dolsun içeri.

    Uzat saçlarını Frigya,
    Yarimsen,
    Yurdumsan;
    Söz ver Anadolu

    Cemal Süreyya
    7 ...
  32. 829.
  33. Ne eksikse sen tamamla
    Son derece yorgunum
    Çok uykum var öp beni
    Öpersen ne güzel uyurum.
    7 ...
  34. 830.
  35. Eşele bir dağları örten karı
    ot değil onlar dedenin saçları.
    Dinle şehit sesleridir rüzgarı
    haydi git evladım uğurlar ola.
    1 ...
  36. 831.
  37. Gece bahçelerinde ışıldayıpta bazen,
    Olgun meyve halinde sallanan yıldızlar,
    “Elim yetişmez!” diye görenin içi sızlar…
    Bu sızıyı içinde sende duyduğun zaman,
    Öyle kendi kendine yum gözlerini bi an;
    Düşer ellerine bir bir ahu yıldızları
    Sen istediğin zaman.
    1 ...
  38. 832.
  39. Alışma bana, ne yapacağım belli olmaz..!

    Bugün varım yarın birden yok olurum.

    Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum.

    Canımı acıtma, bir yara da sen açma..!

    Sevme beni yoğun duygularımda kaybolursun tutuşursun.

    isteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum.

    Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum..

    Anlama beni, ben kendimi bilirim, ben böyle mutluyum..

    Aşkı yaşatmamı isteme asla, ben aşka yıllardır inanmıyorum..

    Güveniyorsan kendine, inandır aşkın varlığına..

    Sonucunda öyle bir aşk yaşatırım ki..!

    Vazgeçemezsin tutkun olurum.

    Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni.

    Tüm tutkularım ve gücümün arkasında;

    Hala minik bir çocuğum.

    Büyütemezsen; Kaybolurum...!

    Rabindranath TAGORE
    2 ...
  40. 833.
  41. ne hasta bekler sabahı,
    ne taze ölüyü mezar,
    nede şeytan bekler günahı,
    benim seni beklediğim kadar.

    istemem artık gelmeni,
    yokluğunda buldum seni,
    bırak vehmimde gölgeni,
    gelme artık neye yarar.
    1 ...
  42. 834.
  43. dimi dimi dim dim dim dim yar
    dimi dimi dim dim dim dim yar.
    1 ...
  44. 835.
  45. Gel,saçlarımıza karlar yagmadan
    Kumrular gibi bulusup mutlu olalım
    Gel,sevmeyi ögrensin dünya yeniden
    Pamuk ipligiyle degil,kördügümle baglanalım.
    1 ...
  46. 836.
  47. Makbuldur tuvalette kisa kalmasi,
    Eger bekliyorsa rakı masasi,
    Herkese uymaz morphis yasasi,
    Bundan sonra mouse yerine gandalfin asasi,

    Bu siiri sana yazdim sozluk.
    1 ...
  48. 837.
© 2025 uludağ sözlük