Bazı insanlar çok konuşmazlar belirli sözleri vardır onların. Biz o kisiye hep aynısın diyip dururuz. Monoton olduğundan bahsederiz. Ya da artık saçmaladığından ama hiç bilmeyiz aslında o kelimelerin ne kadar çok şey anlattığını. Hatta bilmeyiz en güzel öyle anlatılabileceğini. Bu yazar kardeşimde aynı seyleri konuşup duruyor belki ama biz hiç diyormuyuz acaba ne anlatıyor diye. Gerçi desek kaç yazar. Sadece okuma eylemini yapıp anlamayı es geçtikten sonra.
Neyse ben çok birsey demiyeceğim daha sana da bir dilekte bulunup çekileceğim:
Hakkında hayırlısı olsun.
yanlış saymadıysam bu hafta da 13 kere selvi boylum al yazmalım izledi.
geçenlerde hastane ziyaretinde götürdüğüm çiçeği pencere kenarına koyup çiçeğe selvi ismini vermiş.
kurtaramadım gitti şu meletten. zaten bunun lisedeyken msn adresi de selviboylum_pesimistboy@hotmail.com'du.
Ezeli geceler gibi karanlık, yapışkan, koyu, bulaşıcı geceler gibi...
inzivaya çekilmiş şehirlerin üstüne, şehvet ve nefret dolu uykularla çöken geceler gibi...
Bir yazar.
üç günde bir ihmal etmeden tan vakti selvi boylum al yazmalım izleyip hüzün pointlerini yüklenerek gülhane parkı'nın en yüksek noktasına çıkıp " yaaa yaaa yeee koko cambooo yaa yaa yeee" diye bağıran muallak arkadaşlarımdan biri. sol gözünden bir damla yaş gelene kadar bu eyleme devam ettikten sonra genellikle telefon ederek "kalk la paçaçıya gidiyoz" deyip tüm negatif iyonu sarımsak sosuyla yok eder.
ha sever miyim ? severim. yine de muallak.