gece ellerin cebinde med cezirler eşiğinde, uçsuz bucaksız bir deniz kenarında yürürken ellerini boşa sallayıp ay ışığında parlayan kumsalı avucunda tutmak. lodos avucundan süpüre kadar bakarsın. ya da avucunda döke döke yürürsün yakamozun kalbinde. o kumsal bir ara ellerinde, belki seveceğin kişinin ayak izleri avcunda gezinir. bilemezsin. kumlar kızgın değildir, geceyi ve ellerini severler.
Gündüz aldığın ölüm haberini bekletmektir. Bekletip gece sakladığın yerden çıkarmaktır. Dağların karşıladığı sahilde yürürüsün,ölümü düşünürsün,insanın gençken ölebileceğine inanmazdın,inanırsın.Bacaklarını suya sokarsın biraz ilerlersin.ilerledikçe ölümün biteceğine inanırsın.Kimse yoktur senden ve aldığın ölüm haberinden başka. Bir sen ilerlersin bir ölüm. Sonra bir anlık vazgeçişle atarsın kendini suyun içine, su soğuktur.Üzerindeki kıyafetler soğuktur.Ölüm soğuktur.Soğuğu sevmezsin, dipten destek alarak çıkarsın yüzeye, çığlık atarcasına nefes alırsın.Ellerinde deniz kumu kalmıştır çoktan.
Gece Sarhoslarin isedigi, gunduz veletlerin isedigi, her daim sokak hayvanlarinin isedigi,
Kaka insanlarin izmarit ve bilimum bok pusur attigi kumu ellemektir.