ay ışığı çeşmeden damlayan sudan yansıyıp göz kapaklarının üstünde yakamozlaşırken uyanmak. Gece vapur sesleriyle kuşanmış, sessizlik ve yalnızlık gemilerin ışıklarına teslim olmuş, sokaktaki son izmarit sönmüş, bulutlar toplanmaya başlamıştır. Ceketini alıp inersin sahile, rüzgarın uğultusu ve denizin şarkısıyla öylece yürürsün ellerin ceplerinde. Arada sırada önüne çıkan Yola dökülmüş kozalaklara plaseler vurursun umursamadan. Sonra durup gemileri seyredersin ışıl ışıl. Bir sigara yakıp geçişlerine bakarak geceni başka gecelere ve diyarlara taşırsın. Arada ürpererek...
bizim balkon zaten liman gibidir. ceketimi alıp çıkarım, izlerim gemileri. benim gibi demirlemişler. bu şehre kazık çakmışlar. sırtıma almışım bizim semtin çatılarını, bi benim yüküm bu şehirde azalmaz. heycanım var, umutlarım var. zaman donmuş ellerimde, üşürüm. ne zaman baksam onlara üşürüm. kalbim üşür.