'ne lüksü lan, düpedüz bekarlık' dediğinizi duyar gibi oluyorum. haklı olabilirsiniz. ama bu sabah kate moss'la baş başa kahvaltı yaptığımı söylesem? hatta boynuna reçel damlattım yanlışklıkla...
bugün kate oldu, yarın bakarsınız deniz (akkaya) olur. artık arka sayfada kim varsa. tabii arada talihsizlikler de olmuyor değil. dün tüm siyasetçilerin doluştuğu bi sayfa denk geldi ki, yemeğim zehir oldu resmen...
abazanlığı geçersek, diğer lüksü de yemekten sonra kolayca toplanıp atılabilmesi. masa silme derdi yok, masa örtüsü yıkama derdi yok...
üçüncü sayfa haberleri sebebiyle lokmalarınızı kursağınıza dizebilecek lüksdür.
bulmaca ekinde çözemediğiniz sorular nedeniyle zekanızdan şüphe etmenize sebep olabilir.
ekonomi sayfası yüzünden "ne olacak bu memleketin hali" sorularına yönelebilirsiniz.
tüm bunlara rağmen güzeldir, ortadan böldüğünüz çıtır ekmek, domates ve bir parça peynirle beraber yaptığınız kahvaltımsı şey, acele dışarı çıkıp geç saatte döndüğünüzde yerde üzerinde domates çekirdekleri olan bir haberi tekrardan okumanız, tüm bunları yaparken yalnız olduğunuzun farkına varmanız ve fakat yalnızlığın eğlenceli kısımlarını bulmanızı sağlayan lüksdür.
eve her gün veya birkaç günde bir düzenli olarak gazete alınıyorsa biriken eski gazetelerden birinin üzerinde gerçekleştirilebilen lüküs hareket.
malum kültür sahibi kişi gazeteye para vermiyor, gasteciye gitmeye üşeniyor veya gazeteleri artık internetten okuyorsa üstünde yemek yiyecek bir tane bile eski gazete yoktur onun evinde.
arada sırada lüks olsun diye üşenmeyip eve gazete alsın bu kişi.
okuldan kalma alışkanlıktır. iğrenç olabilir , zararlı maddeler üzerinde bulunabilir , hoşda görünmüyo hatta hiç medeni olmayabilir ama yemek yerken o gazetenin üzerindeki yazıları okumanın keyfini yadsıyamazsınız.
bu keyfi bi de başkasının elindeki gazeteyi okurken alırsınız.
bir kalıp beyaz peynir, karpuz ve ekmek, bir kaç çocukluk arkadası, güzel bir ağaç altı, yemek yerken gazetenin üstündeki haberlere yorum yapmak, unutulmuş bunlar, adı görgüsüzlük olmuş, bizi avrupa neden dişlıyor hiç tahminiz varmı, geçmişimizle dalga geçip kendimizi başkası gibi tanıttığımız için, adam yüzümüze bakıyor insan, içimize bakıyor öküz. insan görünümlü öküz, deil avrupa birliğine girmek, altımıza sıcacaz bari tuvalate girelim desek oraya da almazlar.