her türlü olumsuzluğa ve ekonomik zorluklara karşın, bu kadar güçlü bir fenerbahçe'yi rahat bırakmamış ve bir kez daha ne kadar büyük olduğunu dosta düşmana göstermiş, fransız zencisinin üzerinde "66 arda turan" formasını görmemizle bize gururlardan gurur seçtirmiş, türkiye'nin en büyük spor klubü.
Google Fight'ta da hem fenerbahceyi hem besiktası solladıgı bizzat denenip görülmüş olan tartışmasız türkiyenin en büyük takımı, en çok tanınan markası.
diğer takımların (bkz: fenerbahçe) (bkz: beşiktaş) birinci turunda mücadele ettikleri uefa kupasını galatasaray'ın altı yıl önce almış olması da aradaki uçurum gibi kalite farkının göstergesidir.
hakkında atıp tutanlara şöyle de cevap verebilirsiniz;
Hiçbir zaman paramız olmadı, bizim iyi futbolcumuz da yok, stadımız da yok. Ama ne yazık ki TÜRK IRKINI DÜNYADA TEMSiL ETMiŞ EN BÜYÜK TÜRK TAKIMIYIZ. Ayağımıza giyecek çorabımız da olmasa, ayakkabımız da olmasa.. Biz öyle de oynarız, biz inançlıyız, biz Avrupa fatihiyiz, biz alın teriyle kazanılmış kupalarız, biz 16 şampiyonluğuz 14 tane Türkiye Kupasıyız. Biz Türkiye'nin en çok kupa kazanmış takımıyız: BiZ GALATASARAY'IZ
kendi takımları sol frame gelmesi yasaklanmış bazı arkadaşların, b*k atmak amacıyla, hakkında yazılanların tamamını okumadan, yorum yaptığı takımdır. (#248237) *
futbol bazinda 93. dakikada verilen penaltı kararıyla gelen şampiyonluk, ankaragücü karşısında alinan 8-0'lık galibiyet, samsunspor maçında 1-0 yenikken verilen 3 penaltı ile gelen enteresan sampiyonluklara sahip guzide kulup.
bülent, tugay, hakan, okan, emre, ergün, metin oktay, tanju çolak arif erdem, hakan ünsal, hasan şaş,fatih terim gibi futbolcuları yetiştirmiş ve yetiştirmeye devam eden(arda,ferhat,özgürcan...)
Avrupa'da Türkiye denildiğinde akla ilk gelen maddelerden biri olmuş efsanevi futbol takımı.
yaşam kaynaklarımdan biri. hayatımdan en son eksik edeceğim şeylerden biri. kalbimin bir parçası. sevinip, üzülme sebebim. her şeyim, takımım, bitanem.
insana kendini güvende hissettiren bir dost kadar yakın, yüzyıllardır yüzüne hasret sevgiliye olan aşk kadar içten, zaptettiği kalalerin burçlarındaki komutan kadar gururlu ve mağrur, sabah en dağınık halinle bile seni güzel görebilen gözler kadar sevilen, dün bugün ve yarın hep en iyi olan camiamız
türkiye'yi dünyaya tanıtan şeylerden birisi. bir yabancıya "türkiye'den ne biliyorsun" diye sorduğunuzda "galatasaray" cevabı gelecektir, onun yanında "sertap erener" diyenler de çıkabiliyor.
geçtiğimiz sene avrupa'da oynamamasına rağmen halen avrupa'daki birçok takımın korkulu rüyasıdır. şampiyonlar liginde gruptaki en zorlu rakibi liverpool'un taraftar gruplarının eşleşmekten dolayı en rahatsız oldukları takımdır.
çanakkale savaşı'nda güzide rakibi* ingilizlerle maç yaparken cephede ölen futbolculara ve öğrencilere sahip klüptür. osmanlı devletine batılı tarzda eğitim almış aydın yönetici adayları yetiştirmeyi hedefleyen bir lisenin spor klübüdür. kurucusunun* fransız hayranı olduğunu söylemek cehaletin en basit örneğidir ki, ali sami yen klübü kurarken en büyük amacını "türk olmayan takımları yenmek" olarak belirlemiştir, bu en önemli madde yıllar boyunca klübün en temel amacını oluşturmuştur. mustafa kemal atatürk'ü uydurma kaynaklarla kendi taraftarı gibi göstermeye çalışan bir anadolu kulübünün taraftarlarına göre ulu önder galatasaray'ı hiç ziyaret etmemiştir. oysa tarih bunu reddetmektedir:
devletin resmi yayın organı ayın tarihi mecmuası(cilt 23-24, sayı 79-81, sayfa 6630-6631):
"3.12.1930; Reisicumhur Gazi Hz. saat ikide otomobille saraydan hareket ederek sıra ile Harp Akademisi, Mülkiye ve Harbiye Mekteplerini...buradan Galatasaray Lisesi'ni teşrif ettiler.(...) Galatasaray Lisesi'nde kütüphanenin hatıra defterini imzaladılar. Daha sonra müdür odasında bir müddet oturarak mektebin vaziyeti umumiyesi ve talebenin durumu hakkında konuştular. imla, resim ve lisan derslerinde bulundular, mektep müdüründen uzun uzadıya izahat aldılar..."
"mustafa kemal, 28 ocak 1932 perşembe günü beyoğlu'nda otomobille çıktığı bir gezinti sırasında saat 16'da galatasaray lisesi'ni ikinci kez ziyaret ederek onurlandırmıştır. lisedeki tarihi tevfik fikret salonunda verilen bir müsamereyi izlemiş ve oyunda rol alan öğrencilere övgüler yöneltmiştir. niyazi ahmet banoğlu'nun "atatürk'ün istanbul'daki hayatı" adlı yapıtında bu ziyaret hakkında bilgi verilmektedir."
"atatürk'ün galatasaray lisesi'ne üçüncü gelişinin tarihi 1 temmuz 1933'tür. gazi bu gelişinde öğrencilerin tarih-coğrafya-yurt bilgisi grubundan geçirdikleri orta mektep bakalorya sınavlarına bizzat katılmış ve çeşitli sorular sormuştur. maiyetiyle (riyaseticümhur katibi hikmet (bayur), başyaver celal, yaver şükrü ve cevdet beyler ve muallim afet hanım) lise' ye gelen atatürktalebenin alkışları arasında müdürlük odasına çıkmış, burada müdür tevfik bey ve öğretmenlerle okul hakkında görüştükten sonra doğruca imtahan odasına girmiştir." kaynaklar"dünden bugüne galatasaray" (hazırlayanlar: vefa O. semenderoğlu- osman tamburacı), "atatürk önünde tarih bakaloryası" (ilhan e. postacıoğlu), "şişhaneye yağmur yağıyordu; ayışığında çalışkur" (haldun taner), "atatürk ve galatasaray" (galatasaray'ın 100. yıldönümünü kutlama komitesi), "galatasaray tarihine ait belgeler:I (1868-1933) (orhan koloğlu)
ilgili kaynaklardan sağlanan özet yazına galatasaray.org sitesinden ulaşılmıştır.
galatasaray lisesi'nin zamanında spor klübünün de idari merkezi olduğunu bilmeyenler için kafadan tarih uydurmak kolaydır. türkiye tarihinin en şanlı, en köklü, şüphesiz en başarılı, en elit kulübünü yalan dolan yazılarla karalamak kolay değildir. bir avuç taraftarı ile cumhuriyet içinde cumhuriyetçik kurmaya çalışanların, türkiye cumhuriyeti'nin en büyük kulübü hakkında konuşurken iki kere düşünmesi gerekmektedir. galatasaray en büyük değil tek büyüktür.