hala mazideki anılarla övünmeyi becerebilen ve bundan mutlu olmayı becerebilen taraftarların takımıdır.
kükremesi yakındır aslanın. gencecik yeni aslanlar yetişmiştir. stadyum projesi hayata geçmiştir.
an itibariyle galatasarayın avrupayı tekrar fethetmesine en fazla 2 sene kalmıştır. *
özellikle dün ki sion maçında oynadığı futbolla bizi 2000 yılına geri döndüren ve acaba yine olabilir mi? sorusunu yıllar sonra zihinlerimize yerleştirmiş takım.
dunyada esi benzeri olmayan klup.ilk, orta,lise, universitesi olan tek klup. bunlar direk kendisinin olmasa da galatasaray adını tasıması da yeter kanımca
uefa grupları kurasına 3. torbadan katılacak takım. bu sayede Spartak Moskova, Braga, Atletico Madrid, Getafe, Everton, Fiorentina ve Rennes ile aynı gruba düşmeyeceği kesin olan takım. her nasıl olmuşsa zorlu rakip olarak görülecek takımların hemen hepsi 3. torbaya düşmüşler. 2. torbada bu 3. torbadakiler ayarında takım yok gibi. şu anda şeklen bakıldığında kurada gelecek rakipler kim olursa olsun galatasaray gruptan çıkar; eğer şanslı bir kura çekilirse grupta liderlik bile elde edilip ilerleyen turların kura çekiminde avantaj yakalanabilir gibi bir izlenim edilebilmekte. ancak özellikle yunan takımlarının ilk turda gerçekleştirdikleri büyük sürprizler düşünüldüğünde temkinli olmakta fayda var. diğer torbalarda yer alan muhtemel rakipler şunlar:
1. Torba: Villarreal, Bayern Münih, AZ Alkmaar, Panathinaikos, Basel, Bordeaux, Bayer Leverkusen, Anderlecht.
2. Torba: Tottenham, Lokomotiv Moskova, Zenit, Sparta Prag, AEK, Hamburg, Bolton, Austria Wien.
4. Torba: Hapoel Tel-Aviv, Kızılyıldız, Kopenhag, Toulouse, Dinamo Zagreb, Panionios, Nürnberg, Mlada Boleslav.
5. Torba: Aris, Aberdeen, Zürih, Larissa, Aalborg, Brann Bergen, Elfsborg, Helsingborg.
özellikle ilk torbadan anderlecht gelirse; ikinci torbadan da özellikle tottenham gelmezse o grubun liderlik adayı galatasaray olur. 2. torba haricinde her torbada bir yunan takımı bulunduğundan ötürü bunlardan birinin galatasaray'ın rakibi olması büyük ihtimal. isimsiz yunan takımlarından Panionios'un sochaux'yu, Aris'in real zaragoza'yı, Larissa'nın ise blackburn rovers'ı elediğini hatırlatmakta fayda var. zaten grup katılımcısı takımlar arasında ismi avrupa genelinde pek fazla duyulmamış, dolayısıyla pek de tanınmayan takımların bulunmasının nedeni ilk turda birçok sürpriz elemenin gerçekleşmiş olması. bu takımların yaptıkları sürprizi grup aşamasında sürdürüp sürdüremeyecekleri ise şüpheli. kesin olan ise burda ismi geçen takımlardan çoğundan galatasaray'ın daha iyi bir takım olduğu. ancak uzun vadeli düşünülürse grupta galatasaray ikinci olursa bu durumda şampiyonlar ligi'nden gelecek takımlardan biriyle eşleşeceğinden hedef grup liderliği olmalı ve bunun da yolu kurada anderlecht'i çekmekten geçiyor gibi. en azından bayern münchen'i tutturmamak gerektiği kesin. Basel, Bordeaux ve Bayer Leverkusen de ideal eşleşmeler olarak gözükebilir. 1. torbadan çekilecek takımla * galatasaray, deplasmanda oynayacak ve grup liderliği için bu takımla oynayacağı maçı kaybetmemeleri şart.
4 ekimde dangıl dungul konuşan sionlulara çift haneli rakamları skorbordta göstermesini dilediğim takımım. ertesi gün uefa'nın sitesinde "galatasaray showed the hell to sion" başlığını görmek istiyoruz ayrıca.
gerets rezaletinden sonra bu sene biraz daha derli toplu gözüken takım.ama sadece gözüken, şu sıralar ciddi kaygılar yaratıyor aslında, en azından benim için.. hele ki son sion maçından sonra.
galatasaray, bu oyun şablonuyla ligdeki bütün küçük takımları ezer, rahatça şampiyonluğa da ulaşabilir ama derbiler ve avrupa konusu muamma. neler yapabilirler tamamen kapalı kutu.
öncelikle kalli nin bitmek bilmeyen hücum oyununu rakibe göre temellendirmesi gerekiyor. rakip tanımadan, içeride, dışarıda tamamen şuursuz saldırılar günümüz futbolunda artık pek fazla uygulanmıyor, uygulanmamalı. ortasahası biraz kalabalık her takım, oyunun kontrolünü ele alabilir. alamasa bile her zaman tehlike yaratacak pozisyonlara girebilir.bir tek linderoth, zaman zaman da ayhan la yürüyebilecek bir sistem değil bu.en kötü ihtimal, atılan her şişirme top, rakip hücumcular ile savunmamızı baş başa bırakıyor ki bu savunmanın 3 adamının, volkan-servet-uğur olduğu unutulmamalı..
servet en kolay çalımları bile yiyebilen, geri dönüşlerde çok zorlanan bir oyuncu.tam bir saatli bomba, ilk müdahaleyi yapamadığı anlarda-ki genelde yapamıyor-sıkıntı büyük oluyor.
volkan zaten savunma yönü hiç olmayan bir oyuncu, sadece bindirmelere katılıyor.çok ağır, dönse bile kolay çalım yiyor, hızlı ataklarda yerini kolay kaybediyor, kademe anlayışı hiç yok..
uğur dediğin çocuk daha çaylak, yerden ayağa güzel oynuyor ama onun da savunma nitelikleri vasatın altında. fizik olarak çok eksiği olması bir yana kademe anlayışı maalesef kendisinde de yok.
savunmada elle tutulur bir tek song var ki, o da zaten nereye koşacağını, kimin açığını kapatacağını şaşırıyor bütün maç..
kale geçen seneki güveni vermekten uzak, orkun un neler yapabileceği az çok belli.çok büyük hatalar yapmaz belki ama kaliteli bir kumaşı olduğunu iddia etmek de pollyannacılık olur biraz.
orta alan hücum gücü olarak ne kadar inanılmaz ise savunma bakımından o kadar kötü, verimsiz. zaten asıl problem de ortasaha nın rakip takımın ortasaha futbolcularına gerektiği kadar basmamasından kaynaklanıyor.. sadece linderoth yüklenen bu görevi, isveçli her maç iki kişilik oynayarak kotarmaya çalışsa da, daha önce dediğimiz gibi büyük takımlar bu açıkları affetmez. sion dahi affetmedi, duman etti o bölgeyi.
kanatlarda problem yok gibi, takım hem ayağa mükemmel oynuyor, hem kanatları muazzam kullanıyor. genç uğur bile o bölgeden getirdiği toplarla tehlike yaratıyor.
ayhan ve arda nın oynadığı kanatar ideal tercih olmalı.hem top tekniğinin yükseliği hem de savunma bakımından daha hayırlı tercihler.
arda nın ikinci yarılarda oyundan düştüğünü söyleyenler çıkacaktır, zaten 60 gibi barış ın oyuna katılımı o sorunu ortadan kaldırır. arda kadar creative bir futbolcu olmasa da hem hücum hem savunmada gayat başarılı maçlar çıkartıyor kendisi.
ortasahanın en ilerisinde lincoln görev alıyor ki takımın herşeyi.pas atıyor, şut çekiyor, adam eksiltiyor, oyunun nabzını yükseltip düşürüyor.tek kelimeyle inanılmaz bir futbolcu.ne zaman ne yapacağı asla kestirilemiyor. zaten galatasaray ın hücum gücünün ana nedeni lincoln.
oyunu yere indiren bir galatasay karşısında tutunmak cidden çok zor. bunun için rakipler genellikle kendisine ikili üçlü kelepçeler uygulamaya çalışıyorlar, tekmelerini konuşturuyorlar.. inşallah sakatlanmadan tamamlar sezonu..tam bir görsel şov.
forvet hattı, hakan şükürsüz daha bir işlevsel sanki. nonda zaten hakan da olan bütün özelliklere sahip, artıları da var.her noktadan şut atabiliyor, adam eksiltiyor, topu saklıyor, üzerine oyuncu çekiyor, asist yapıyor..
e ümit karan da bitiricilik özelliklerine sahip bir oyuncu. aklım almıyor kalli nin her maça hakan la başlama sevdasını..
umarım bundan sonra hakan bir kaç maç en azından klübede oturur, ümit-nonda ikilisinin neler yapabileceklerini görürüz.
sözün özü kalli nin savunma zaaflarına ve hakan şükür sevdasına bir çözüm bulması gerekir. işte o zaman aranan 2000 ruhu da geri gelir.
şu âna kadar ligin namağlup tek takımı, ama şoföre güvendiğimizi kimse söylemedi.
o değil de ne elle gol attık ne de milyonlarca dolarla şov yaptık!
son derbide* "hakem aut yerine korner dedi, o sÂyede kazandınız, bir de penaltı ooh kebap" diye zırlarsanız ertuğrul sağlam'A bakınız veririm ben sizin için;
2007-2008 sezonunda şu ana kadar şampiyonluğu hak eden tek takım. çok büyük aksilikler çıkmazsa/çıkartılmazsa* bu sezonu şampiyon olarak tamamlayacaklardır.
yenilgiyi hazmedemeyen fanatiklerin, ibrahim toraman' ın arda turan' ın ayağını yerden kesmesiyle kazandığı haklı penaltıya taktığı takım. söyleyeceğin şey belli: tebrikler... bu bile fazla mı geliyor?
Yaşatmış olduğu başarıları yüzünden rakiplerini kıskançlık krizine sokan türkiyenin en güçlü takımıdır. Bu sene 7 haftada alınan sonuçlar rakiplerde yine kıskançlık krizi yarattığı belli olmaya başlamıştır.