artık geçmiş başarılarını her fırsatta öne sürmekten vazgeçip, dağılan popolarını toparlama yoluna gitmesi gereken, türk insanını elin oğluna güldüren, zayıf halka. (ne halka mı dedim ben?)
parasız, oyuncusuz, zencisiz lig birincisi takım.
hatta şu halde bile;
zengin, oyunculu, zencili takımla arasında çok fark yoktur.
zamanında baya fark vardı ama...
zamanında hakkında "dakika 96 arif penaltı şerefsizsin galatasaray,vahap beyaz ahmet çakar çok şerefsizsin galatasaray" tarzı besteler yapılmış bir spor kulübü. ayrıca galatasaray, cafe crown basketbol klübünün sponsorluğunu da üstlenmektedir *
galatasarayli taraftara sorarlar aziz yildirim nasil biri diye, agizlara geleni soylerler, sonra siz galatasaraya nasil baskan istersiniz diye sorarlar, aziz yildirim gibi olsun derler. bu duruma ne derler acaba beyler?
su anda güzel bir tempo yakalamis yegane takimim. en gec bayer leverkusen macinda takimin gücünün gercek boyutlari ortaya cikacaktir. ama ben umutluyum hemde cok. galatasaray genc ümit milli takiminin, fenerbahce güney amerika karmasina karsi gösterdigi oyun beni dahada umutlandirdi. iyi günler bizi bekliyor.
dünyanın en büyük derbisi sayılan maçın bir tarafı. ancak, kendisi diğer rakibine göre rakip sayılmamaktadır bahis şirketlerince.
önümüzdeki pazar günü oynanacak derbi için, fenerbahçe'ye 1,23 galatasaray'a ise, 10.00 oran verilmiş avrupa'daki bahis şirketlerince. benzer türden oranlar ligde kötü durumda olan takımlara veriliyor.
adı sanı, kurucusu, kuruluş sebebi belli; türkiye'nin en büyük ve tek spor müzesinin sahibi, avrupa'da adından 2 senedir değil 30 senedir bahsettiren, büyüklükten söz edildiğinde türkiye'de tek geçilen, türkiye'nin tek büyük kulübü ve markası.
kendini rakip görenlerden uzak ara farklı...
edit: bazı anadolu yakası kulüpcüklerinin kurucusu ya belli değildir ya da uydurulup kulübün resmi sitesine eklenmiştir. ali sami yen'in rakip olması amacıyla farklı kulüplerin kuruluşuna ön ayak olduğu bilinmektedir. babası belli olmayan, hasbelkader avrupa'da başarı da kazanamamış antreman takımlarına duyurulur.
Fenerbahçe'ye antrenman yaptıracak takım arayışı sırasında doğmuş ve bu misyonunu başarıyla sürdüren, hasbelkader de uluslararası başarılara da imza atabilmiş takımımız.
kurulusunun hikayesidir.bir daha bir daha okunasidir.soyle ki, ali sami yen in kendi agzindan;
"1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. ilk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.
"Maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."
Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.