her yer soru işaretleriyle dolu.
nereye baksam aynı şeyleri görüyorum. dipsiz bir kararsızlık modundayım bugün. her gün aynı olsun istemiyorum ama en azından birbirine yakın duygular yaşamak istiyorum.
o aynı, ben aynı, hayat aynı, herşey aynı...
peki değişen ne? örtülen ne üstüne bir önceki günün mutluluklarının?
Sabah 8:45 gibi enstitüdeydim.
11 gibi bir kan ilanı gördüm internette,
Aradım ihtiyaç devam ediyormuş. 11:30 gibi üniversite hastanesine geçtim, kan merkezinde epey beklettiler. Yapılan tetkiklerde sorun çıkmadı, 6 dakika 22 saniyelik bir işlem sonrasında 0.425 litre kan verdim tanımadığım Meryem adındaki 3.5 yaşındaki lösemili kıza. Ailesi mardinliymiş babası beni mardin'e davet etti.
Ardından yeniden enstitüye geçtim. Öğle arası bitmişti, kantinden çayla tost söyledim.
Akşam beş gibi kuzenim ve kardeşim yanıma geldiler. 5'te enstitüden çıkıp yeşil köşkün kış bahçesine gittik. Yemek yedik ardından da hep birlikte metro ile konak'a gittik. Oradan ben hocamın konferansına gitmek için onlardan ayrıldım. Onlar da pasaporttaki kahve diyarı plus'a gittiler toplantı için.
Saat 9 gibi konferanstan çıktım. Önce otobüse ardından da metroya binip Çankaya'ya, pasaport'a gittim. Toplantıya biraz geç de olsa katılabildim. 11'e doğru toplantı bitti. Metro ile Bornova'ya geçtik ve otobüse bindik. ben Büyük parkın orada inip Anadolu'nun yazıhanesine geçtim. Bir süre servis bekledim, ardından otogara geçtim. Yarım saat kadar da oralarda dolandım. iki simit aldım yolda atıştırırım diye. Şimdi onları yiyorum. Otobüs az sonra kalkacak ve memlekete doğru yol almaya başlayacağım. Pazar günü de döneceğim.
Gerçekten çok yoruldum,
Düşünmem gereken bazı şeyler var, o yüzden yolda uyuyamayacağım. eve varsam da şöyle bir uzansam da güzelce uyusam diye bakıyorum.
Neyse, bu da günlük gibim bir şey oldu.
Eğn yorumlamam bu kadar.
Son tahlilde:
Saat:04:00 eve geldim, artık biraz uyuyabilirim.
6 saatlik günümün özeti; üç uçuştan 5,5 saat uçuş, 270 yolcuya yemek servisi, kaptana 8 kahve + 2 meyve tabağı, 680 yolcuya hoşgeldiniz demek, 2 kere sayım, yarım saat dinlenme,.. Ohooo daha kahvaltıya eve türkiye'ye gidilecek. Çalış ceylo çalış.
sabahın 3 de uyandım gözümü 4 te Şişli Florence Nightingalede açtım sabah 10 da kahvaltı yaptım, nasıl olduğunu anlamadan kendimi bir su fabrikasında buldum bal peteklerinin arasından geçip fındık ağaçlarının arasından dolaşıp eve dönüş yolunda çubuklu dondurma yeyip 1 saatti küveti su ile doldurup duşta kaldıktan sonra şimdi sakin sakin oturuyorum. okeyemi gitsem şimdi.