her şey biter, herkes gider.
gün bile kaçar gecenin koynuna saklanır.
birtek ben kalırım benliğimden taşan,
sevgim kahbe gözlerinde yankılanır.
yaşanmamışları düşünür, kutularda üzülürüm...
Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar
Hadi git benden sana dileğince izin
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin
Git iş işten geçmeden git
çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın
Oysa ki hep yedekte hep elde var saymıştın
Hadi git ne bir adres ne bir hatıra bırak
Zannetme ki pişmanlık mutluluk kadar ırak
Git iş işten geçmeden git
çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Ne vedaya gerek var ne de mektuba hacet
Git de Allah aşkına bir selama muhtac et
Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan
Git iş işten geçmeden git
çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git
Kopsun nerden inceyse artık bu bağ bu düğüm
Her gece daha berbat daha vahim gördüğüm
Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum
Sırf sana üzülüyor sırf sana acıyorum
Git iş işten geçmeden git
çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden
Katilim olmadan git.
Dünyanın tepesi himalayalar
Yamaçlarında kalmamış bir tek ağaç
Kışın biriken kar suları
Baharda bengal deltasına saldırıyor
Kardeş bengaldeş sular altında
Bengaldeş sular altında
Dünyanın ciğeri yanmış soluk alamıyor
Altımızda arabalar biz gaza basıyoruz
Donmuş bozulmamış bir kıta antartika
Göz koymuşuz madenlerine paylaşamıyoruz
Bindokuzyüzdoksandokuz
Belki bir pazar sabahı
Amsterdam sular altında, amazonlar yanıyor
Afrika açlık grevinde, insanlar sürünüyor
Kimsesiz çocuklar güney amerikada
Öldürülüyor, öldürüyorlar
Zararlı haşereler gibi, sokak köpekleri gibi
Her gün daha fazla insan dünyada
Her gün daha fazla kirlenme etrafımızda
Her gün daha hızlı dünkünden
Her gün daha az zamanımız kalıyor Anlat bunları herkese
Mümkünse anlaşılır bir şekilde
Gezegenimiz ellerimizde
Yaşatabilrsek, kurtarabilirsek eğer
Düşün bir an geleceğini
Düşün bir an çocuklarını
Düşün bir an şu yaşadığın dünyayı
Çünkü başka hiçbir şansın yok
Başka hiçbir şansımız kalmadı artık
çok parçalandım...
parçalandıkça çoğaldım diye inanmazsam
nasıl yaşarım, nasıl yaşarım
bir gün daha bitti...
ama yarın yeni birgün diye inanmazsam,
nasıl yaşarım, nasıl yaşarım
bu da gelir geçer diye inanmazsam
nasıl yaşarım, nasıl yaşarım, nasıl yaşarım
her şey insanlar için
görmek öğrenmek için
bazen zor da olsa
her şey insanlar için
umut doğurmak için
hayatla seviştim...
hiçbirşey boşuna yaşanmamıştır diye inanmazsam
nasıl yaşarım, nasıl yaşarım
uyuyordum...
gözüm açıldı uyandım diye inanmazsam
nasıl yaşarım, nasıl yaşarım
bu da gelir geçer diye inanmazsam
nasıl yaşarım, nasıl yaşarım, nasıl yaşarım
her şey insanlar için
görmek öğrenmek için
bazen zor da olsa
her şey insanlar için
umut doğurmak için
hayatla seviştim...
Gözümden uyku akar
Ama penceremin dışında uyumayan bir hayat var
Kulağıma fısıldar
Baştan çıkarır
Ruhumu soyar
Tüm o ışıklar beni bekler
Biliyorum benim kadar o da beni ister
Seni ister
Beni ister
Ruhunu ister istanbul
Renkli ışıklar gözümü boyar
Yavaş yavaş eksiler insan
Ama yapamam
Kaçamam
Bir kere girdin vücuduma
Atamam.