ismini bir iki ay önce duyduğumdur. ne yaptı, ne bok yedi de bu kadar nefrete maruz kaldı bilmiyorum, araştırma gereği bile duymadım ama kendisine saygı ve sevgi duyuyorum. insanları sevmek ve ölen insanın arkasından kötü konuşmamak bana ailem tarafından verilen bir terbiyedir.
turkiye'de insan haklari ile ilgili genel bir sakatligi gormemizi saglayan kisi.
dunyada insan haklari evrensel, herkes icin gecerli ve neredeyse kutsal kabul edilir. ozellikle gelismis demokratik ulkelerin son 10-20 yillik karnelerine bakarsaniz, seri katillere, pedofillere v.s.'ye yaklasirken ve onlari cezalandirirken bile, onlarin insan haklarina saygili bir tutum alirlar. Zira insanlarin isledikleri suclar, bulastiklari pislikler, onlarin bu temel "insan haklarini" kabetmelerine yol acmaz. Bu demokratik anlayisa gore, eger bir toplum aksini yapar ve caniye karsi cani, vahsiye karsi vahsi olursa, devlet eliyle caniligi/vicdansizligi yasallastirirsa, bu durum ancak o suclularin temsil ettigi ahlaksizliklarin devlet araciligi ile yavas yavas topluma da bulasmasina yol acar.* isin kisa ozeyi budur.
oysa 'demokratik' oldugunu iddia eden ulkemizde, halkin %90'i boyle bir fikri paylasmaz. onlara gore bir insanin isledigi suclar yeterince agir ise, o insana iskence etmek, oldurmek, acili bir olume terketmek v.s. mubahtir. Hatta mubahtan da ote, pek cok kisi icin bu olmasi gerekendir, devlet kendisini tanri yerine koymali ve 'gerektiginde' insanlarin canini almasini da bilmelidir.
iste guler zere olumu ile birlikte' turkiye'deki bu algi carpikligini bize bir kez daha ogretti. insanlar arkasindan kufurler ediyor, beddualar saydiriyor ve "keske daha acili olseydi" diyorlar. Neden? cunku 13 kisi oldurmus. Hem de oldurduklerinin bir kismi askermis.* Bu dusunceye gore, madem guler zere bir katil, hem de devletin askerini-polisini olduren bir katil, devlet de kendisine her turlu vicdansizligi yapabilir. ne yazik ki sozluk ortami istisna degil ve ulkemizdeki yaygin kani bu.
Belki de teror orgutlerinin basimiza actiklari esas bela bu: toplumun gozunde siddeti normal, mesru, ve hatta arzu edilebilir bir sey haline getiriyor. herkes 'birileri' icin en agir siddet eylemlerinin gerekli olduguna kanaat getiriyor. sirf bunun icin bile cenazesine saygi duyulacak birisi guler zere.
biraz cesur olsaydı kurşun sıktığı ve nefret ettiği o devletten yardım almadan, tükürdüğünü yalamadan cesurca ölümü beklerdi.
bende sol görüşlü birisiyim ama solcuların nefret ettiği abdullah çatlıdan bi farkı yoktur güler zere'nin. ikiside silah tutup kana bulamışlardır her bi yanı.
neden öldüğü , ölürken acı çekip çekmediği önemli mi değilmi tartışılır. 22 yaşında asker evladını toprağa veren anne için önemli değildir, yavrusunun acısına hiç bir merhem ilaç olmaz bence, tek yapılması gereken ise o ve onun gibi insanları yurdumuzda barındırmamaktır.
ölmediğini, öldürüldüğünü yazdığım entry'm öyle çok eksilenmiş ki..
hapishanede kanser olan bir insan, tedavi görmesi gereken zamanda hala hapishanede. ecel gelmiyor, azrail gelmiyor. tanrı ya da allah ya da öyle bir şey almıyor canı. somut bir şeyler alıyor. o can alınıyor.
öyle de batmış işte birilerine.. bir aynaya bakamamışlar.. katil olduklarını ve.....
Birsürü suçu olmasına rağmen sosyalisterin niye savunduğunu anlayamadığım terörist.Tamam insanın yaşama hakkı elinden alınmasın alınmasınada suçsuz vatandaşlarımızın yaşama hakkı noldu ? devrim dağa çıkıp adam öldürmeyle olmaz kardeşim ! insanlara zarar vermeyle devrim mevrim olmaz. Dağa çıkıp adam öldürmekle hangi düzen değişmiş ?
bazı orospu çocuklarının(ki burda kişiye bağlı küfür yok, pkk yı savunanlara da ben orospu çocuğu diyorum) kahramanı. güya davası için canını vermiştir.
davası ise hiçtir. ülke evladını öldürmektir anca davası.
kendi fikirleri için askerleri şehit etmek savaşmaksa böyle savaşın amına korum ben. o teröristi savunuyorsan sende onun gibi teröristsindir. orospu çocuğu lafınıda size aynen iade ediyorum. sizden başkasına yakışmaz sanırım.
pkk'li değil halk cephelidir bildiğim kadarıyla. ayrıca güler zere'nin ölümü yalnızca güler zere'nin ölümü değildir, adeletin insanlığın sistemin binbirinci ölüşüdür.
--spoiler--
Terör örgütü propagandası yapmak ve örgüt üyesi olmak suçundan hükümlü 37 yaşındaki Güler Zere, istanbul 3. Adli Tıp ihtisas Kurulu'nun hazırladığı rapor doğrultusunda, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ndeki mahkum koğuşunda kanser tedavisine devam edecek.
Bir çok öldürme ve yaralama eylemlerine karışan DHKP-C üyesi Zere,
GÜLER ZERE KiMDiR ?
Malatya 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanarak hakkında müebbet hapis cezası verilen Zere'nin 1993 yılında Tunceli'nin Çemişkezek ilçesinde 2 vatandaşın öldürülmesi, 1 emniyet bekçisinin şehit edilmesi, Hozat ilçesinde askeri konvoya ve jandarma karakoluna silahlı saldırı düzenlenmesi olayında aktif görev aldığı belirlendi.
Terör örgütü üyesi olmak ve eylemlere katıldığı gerekçesiyle yargılanan Zere'nin, 1994 yılında da Tunceli'nin Pertek ilçesinde 3 askerin şehit edilmesi, 7 vatandaşın öldürülmesi, Ulukaya köyünün yakılması ile 2 silahlı çatışma olaylarında bulunduğu da tespit edildi.
Zere'nin yakalandığı yıl 1vatandaşın öldürülmesi, 5 kişinin kaçırılması, Hozat ilçe Jandarma Komutanlığı'na saldırı düzenlenmesi olaylarına da katıldığı belirlendi. Cezasının infazının ertelenmesi konusunda hakkında çeşitli kampanyalar düzenlenen Zere, 1995 yılında Tunceli Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyon sonucu yakalandı.
--spoiler-- http://www.haber46.com.tr...nede-cekebilir-haberi.htm
daha ne ananın hörekesine atıp tutuyorsun. Bu mu devrimci? Bu mu halk kahramanı? bu şekilde ne kadar halk kahramanı ve devrimci varsa anasını..
dilerim hakettiğini bulmuş, cezasını dünyada görmüş diyenler kansere yakalanmaz. ya da yakınlarını kansere kurban vermez ne biliyim. o çaresizliği çok insan yaşıyor bu ülkede. hepsi haketmiş olamaz değil mi? bir adaletsizlik var.
dilerim her hastalandığınızda tedavi imkanı bulursunuz.
ne yaptığına neyi savunduğuna değil ona ne yapıldığına bir insana ne yaptığımıza bakmak lazım..evet biz diyorum çünkü herşeyi biz yaptık..biz engelledik onun tedavi olmasını..biz öldürdük..bu insanları başımıza getirirken..biyerlerde gerçekten bu ülke için bişeler yapmaya çalışılırken oturduğumuz yerden yorum yaparken..hatta köstek olurken..insanları bölücü diye yaftalayıp biz daha çok bölerken..öldüler diye sevinirken suçlanmadan hatta suçlarken ölülerini yavaş yavaş öldürdük onu ve diğerlerini..kimi altı delinmiş bi ayakkabı bıraktı kimi gülümseyen bir fotoğraf..ve şimdi artık başlamalıyız düşünmeye acaba sıra bize geldiğinde bu kaybettiğimiz insanlığımız bizden geriye ne bırakacak diye..