gözyaşının yakışmadığı gözler

    3.
  1. çocukların gözleridir. fakat şımarıkça istekleri yerine getirilmeyince ağlayan çocuklar değil tabi, gözyaşı dökmelerinde bizlerinde doğrudan ya da dolaylı suçu bulunan filistinli, ıraklı, afrıkalı çocukların gözleri.
    5 ...
  2. 4.
  3. sevmekten gelirse her göze yakışmalıdır gözyaşı. temiz aktığı sürece her göz bu ıslaklığı yaşamalıdır ama illa ki bir sınıflandırma istenirse: mavide; deniz üzerinde bir fırtına gibi durur; kahverengide kurak kahverengi topraklarda biraz daha albenilidir; yeşil'de zaten hep yağmurludur gözler! yağmurlu olmasa yeşil olmazdı. ela da mı? işte onda hiç yağmur yağmaz hep bulanıktır hava. sürekli yağacak gibi olur ama temiz bir gözyaşında ziyade bir kum fırtınasıyla şeffaf mercanlara hasret bırakır sizi.. [gözyaşının yakışmadığı gözler sevmesini bilmeyenlerindir.]
    6 ...
  4. 2.
  5. hiçbir göze yakışmaz gözyaşı ve her göze yakışır. hiçbir göze yakışmaz çünkü kimse ağlamayı, mutsuz olmayı haketmez. her göze yakışır ağlamak, çünkü insana insan olduğunu hatırlatır. *
    4 ...
  6. .
  7. .
  8. öyle gözler vardır ki dünyada o gözlerde yaş görmektense kıyameti dilersiniz. sevilen kadının gözündeki yaş bunların en başta gelenidir. bir de hep sağlam duruşuyla bize güven veren babaların gözlerine de yakışmıyor gözyaşı.
    3 ...
  9. .
  10. anne ve babanın gözleridir. kıyamazsınız.
    3 ...
  11. 7.
  12. 8.
  13. o gözler ki akan yaşlar hiç yakışmaz. o akan yaşlar ki gelir önce teninizi, sonra etinizi, sonra kalbinizi ve en son ruhunuzu dahi deler geçer bi anda tüm benliğiniz bir karadelik tarafından yutulurcasına canınız acır içinizden parçalar kopar, gider. geri gelir ama o an o kadar canınız acır ki o yaşların hiç akmamasını dilersiniz; o kadar üzülürsünüz ki o'nun acısı sizin acınızla bir olmuş iki kez canınız yanar...
    2 ...
  14. 1.
  15. böyle gözlerden düşen gözyaşı direk kalbe düşer, acıtır, deler, geçer, çok acıtır..
    3 ...
  16. .
  17. vatmanın çocuğunu aramasını teşvik eden cellocan ın gözleridir..
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük