müslümanlık bir seçim değildir, çünkü seçim olması için seçenek lazımdır bide irade. seçenek yok irade hiç yok. bunların seçimi bir aklın değil toplumsal refleksin ürünüdür. yani dikkate almaya değmez, ha özünde korkumu var hayır, özünde bilinçsizlik var. korku ise sadece bunun ayrıntısı.
insan her şeyi seçmekte özgürdür. herkesin iradesi vardır. önemli olan onu düzgün bir şekilde kullanmaktır. aynı yoldan geçen insanlar aynı şeylere inanmayabilir ya da aynı şekilde düşünmeyebilir. fakat yol aynıdır. bu yüzden biz insanlar olarak birbirimize her türlü düşüncemize rağmen saygılı olmalıyız. bir insandan saygı bekliyorsak önce onun düşüncesine saygı duymalıyız. kimse kimsenin düşüncesini kabul etmek zorunda değil sonuçta. ee kimse kimseye zorla müslüman ol da demiyor. bu açık bir hakarettir. kibirdir.
Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır.
korkulacak bir durum yoktur allah öcü değildir müslüman'ın allah korkusu kötü bir korku değildir aslında. hatta korku ileride isyana ve reddetmeye götürür bireyi bu nedenle çocuklarımıza dini eğitimleri korku temeli üzerinden anlatmamalıyız. ikincisi müslümanlık mahalle kahvelerinde öğrenilecek bir şey değildir müslümanlık okuyarak öğrenilir adı üstünde müslüman'ın kitabı kur'an da ilk adım "okudur." bilinçli bir müslüman'ın gerçekleştirmesi gereken en büyük ibadetlerin başında okumak gelir. göt korkusundan müslüman kaldıysan hiç kalma git oku, öğren sonrada vicdanının sesini dinle o seni mutlak güzele ulaştıracaktır...