efendim şimdi havalar sıcak, temmuz ayındayız, içimiz kıpır kıpır.* şu tatil günlerinde haliyle ortamdan ortama giriyoruz. coşuyoruz, eğleniyoruz, yiyoruz, içiyoruz; kopuyoruz. yaraları sarıyoruz, yeni sayfalar açıyoruz, yeni maceralar arıyoruz vs. yuvarlanıp gidiyoruz hayatta.
ikili ilişkiler yıpratmış olsa da yahut siz o konuları çoktan kapatmış olsanız da etrafınızda olup bitenlere kayıtsız kalamıyorsunuz. her ne kadar dört gözle sevgili aramıyorsanız da çıksın bir kız karşıma da ona aşık olayım, gece gündüz onu düşüneyim, onun için içeyim, ağlayayım, sızlayayım diye de düşünmüyorsunuzdur.
eh eceline susayan yok anlaşılan. güzelce takılıyoruz, hayat gayelerinden fırsat buldukça.
yeni insanlar tanıyoruz, farklı şeyler deniyoruz aynı sıradanlıktan kurtulmak için. yeri geliyor aktivitelere katılıyoruz, yeni arkadaşlık kuruyoruz yeri geliyor kapılıyoruz birilerine.
peki neden kapılıyoruz? gönlümüz niye kayıyor? biz mi kaşınıyoruz? hayır. ama sürekli göz göze geldik kesin benden hoşlanıyor diye gelin güvey olursak da aldanırız. zira göze hakim olmak imkansız. herkes birbirine bakacak, tanıyacak. ama bakışlara anlam yüklemek size kalmamış. herşey sizin düşündüğünüz gibi olmayabilir. ama ne de tatlı bakıyordu değil mi? hani siz bakışlarını yakalayınca o kaçırıyor, başını da hafifçe öne eğiyordu
öyle değil mi?
hemen aklımıza düşüverir o bakışlar. sizi ilgilendiren detaylara nasıl da değinir o sıcacık sohbetinde. tam benlik bu diye düşünürsünüz. bir sinyal almışsınızdır ve gönlünüz biryerlere çağırılmaktadır. hani carettalar yumurtadan çıkar çağrılmışçasına doğruca denize atlar ya, siz de öyle olursunuz. içiniz kabarır, ee boşuna size bakmıyor, gözleriyle kalbinize akmıyor ya. gönlünüz bu çağırışa kayıtsız kalmaz, genellikle. çünkü ortamda farklı bir büyü vardır va kapılmamak kolay değildir. ufak bir senaryo yazılır, her hamlesi izlenir artık. göz hapsine alınır. defalarca bakışlarınız çarpışmış olabilir. anlamlı ya da anlamsız; size koca bir anlam yüklemiştir o nazlı bakışları. yüzünüzü gülümsetmeyi başarmıştır.
güzel şeyler başlayacaktır; zamanlama hatası yapmazsanız. geç kalmasanız korkularınız olmasa mutluluk bukadar yakınınızdadır işte.
kalbe kilit vurmak kolay değildir hatta imkansız bile olabilir. ama bilinen bir şey vardır; duygular beyni bloke eder. ben mantığımla hareket ederim diyebilirsiniz. ama mantığınız duygularınızı dinle diyorsa başa sarar işler.
