Oldum olası kırılgan sesli insanları severim. Göksel'e o yüzden bir ara hayrandım. Sonra aramıza soğukluk girdi. Ne o beni aradı ne ben onu sordum. "Öyle uzaktan uzaktan" ne güzel diyordu önceden, sonra sustu. Biraz ben söyledim ama aldırış etmedi. Ulan dedim göksel olur mu böyle? Sonra iyice uzaklaştık. Ne o aradı ne ben onu sordum. Sonra tekrara düştük. Sonra olmadı işte. Zaten isminin sonundaki ekte "-sal -sel" eki. Ben sevmem o eki. Ulan "-sal -sel" diye ek mi olur. hele "gök" gibi kıymetli bir isme. işte insan uzak olunca noksanlıklarını görüyor. Sonra ne o aradı ne ben onu sordum. Göksel'e bir ara hayrandım. Sonra göksel gitti. Bir ara hayrandım. Artık değilim.
Bir perşembe sabahı ders çalışırken bana eşlik eden, nostalji yapmama sebep olan bayan sanatçı. Firar, Yarabbi şükür, allı pullu, hastasıyım ve Depresyondayım şarkılarını tekrar tekrar dinledim. Neşelendim, hüzünlendim. Yaşadığımı bir kez daha hissettirdi bana. Seviyoruz kendisini.
bizzat sohbet etme şansım olduğu, konuşurken acaba bana mı bakıyor diye hissetmenize neden olan bakışları olan, hoş sohbet ve samimi kadın. gerçi biraz yorgun ve kafası iyiydi ama sempatikti.
dalga geçmek değil niyetim bu kadının bakışları kör gibi sadece bir noktaya odaklanıp kalmış gibi bakıyor.
ama şarkılarına gelince doğallığı ve içe vuran sesisyle gönüllere taht kurmaya devam ediyor.