fıkrasına gülünmese de kendisine zamanında çok gülünmüştür. zira müftülük yaparken içeri girip çıktıktan sonra mesih olduğunu söyleyerek insanları oldukça güldürmüştü.
kimse gülmeyince bir süre fıkrayı açıklamaya çalışır. reaksiyon alamaz ve derhal daha komik olduğunu düşündüğü başka bir fıkra anlatmaya başlar. ağzı dili dolaşmakta, fıkrayı anlatırken içinden "allahım ne olur gülsünler" diye yalvarmaktadır. tarihi bir sıçma ve sıvama sonrasında pes ederek noktayı koyar : "sigarası olan var mı?"