fyodor mihailovic dostoyevski

entry817 galeri51
    365.
  1. dünyanın en iyi romanını yazmış deha. (bkz: karamazov kardeşler)

    dünyanın en iyi politik romanını yazmış deha. (bkz: ecinniler)

    dünyanın en iyi aşk romanlarından birini yazmış deha. (bkz: budala)

    son olarak suç ve ceza ile aşmış yüce insan.
    4 ...
  2. 364.
  3. rus yazar. kişisel olarak söylemeliyim ki tüm eserlerini okumuş biri olarak en çok beyaz geceleri öneririm sevgili sözlükdaşlar.
    2 ...
  4. 363.
  5. rus edebiyetının olduğu kadar dünya edebiyatınında en güçlü kalemlerindendir, suç ve ceza, karamazov kardeşler ve kumarbaz gibi eserleri dünya edebiyatında baş yapıt sayılan eserlerdendir....

    özellikle "raskalnikov" karakteri unutulmazdır...

    (bkz: raskalnikov)
    0 ...
  6. 362.
  7. çocukları seven, hayatı da sever.

    sözü ona ait.
    2 ...
  8. 361.
  9. 360.
  10. vladimir nabokov" un, rus edebiyatı dersleri kitabında itin götüne soktuğu romancı
    0 ...
  11. 359.
  12. idöl alınası, aşmış bilgisiyle, görgüsüyle zihnen çağından en az 2 asır ilerisinde olan rus yazar. ruslara sempatim varsa bu zattan dolayıdır!

    daha ilk satırlarında "dostoyevski" okuduğunuzun farkına varırsınız, yapıtlarındaki dehalık, müşahedeler, analizler, kendi insanını her yönüyle aksetmesi, "dostoyevski'den önce-sonra" diye başlayan tanışmayla okuyucunun ufkunu açması-okuyucunun münevverleşmesi-, özgün üslubuyla ezcümle her şeyiyle "üstat" bir kişilik.

    ayrıca napolyon bonapart'tan çok etkilenmiştir. öyle ki, bunu da raskolnikov karakterinin napolyon hakkında görüşleriyle anlayabiliyoruz. şu ana kadar yeraltından notlar, suç ve ceza ve karamazov kardeşler eserlerini okudum, ve diğer eserlerine de bakacağım ilk fırsatta. üstattan daha öğrenecek çok şey var!

    o değil de, betimlemelerine hayran kalmamak elde mi? karakterlerindeki ruh hallerini-hissettiklerini bazen yaşayınca bir anda üstat aklıma geliyor ve kendisini okumuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. sahi, hangimiz kısmen de olsa dostoyevski'nin karakterlerinin yaşadığı duyguları yaşamadı? o değil de 19. yy rusya'sının gençleriyle ne çok ortak yönlerimiz varmış, karamoz kardeşlerde bunu özellikle ivan ve alyoşa'nın sohbetinde anlayabiliyoruz.

    daha ne yazsam bilemedim, hakkında yazacaklarım sözcükleri de aşar cinsten olmasıyla aslında kendisine duyduğum hayranlığı özetliyor...

    edit : imlâ
    1 ...
  13. 358.
  14. insanoğlu kendini feda etmekte bulduğu mutluluğu başka hiçbir şey de bulamaz gibi can feda bi sözle kendimi buldurmuştur.
    1 ...
  15. 357.
  16. edebiyat bir peygambere ihtiyaç duysaydı, o dostoyevski olurdu...
    3 ...
  17. 356.
  18. bugün, 132. ölüm yıldönümü olan büyük kalem.
    1 ...
  19. 355.
  20. idama mahkum edilip çar tarafından affedilmesinden sonra fikirleri devrimcilikten mistizme kaymış büyük rus yazarı.
    0 ...
  21. 354.
  22. suç ve cezayı okumamış insan, ortalıkta insanım diye dolaşmamalıdır.
    3 ...
  23. 353.
  24. hayatta cahil olmanın daha mutluluk verici olduğunu söyleyen rus yazar. bir de salgın hastalık, kuraklık gibi toplumu etkileyen olayların insanlığa faydasını söyleyerek beni mest etmiş adam gibi adam.
    1 ...
  25. 352.
  26. Dostoyevski... Ne diyebiliriz ki o'nun hakkında.. Topu Nietzsche'ye atıyorum.

    Zira burada yeri gelmişken hemen itiraf etmeliyim ki, benim kendisinden her zaman bir şeyler
    öğrendiğim tek psikolog Dostoyevski’dir. Dostoyevski, benim hayatta karşılaştığım en mutlu olaylardan biridir. Benim
    için Stendhal’i keşfimden bile çok
    daha önemli ve mutlu bir olaydır.

    Putların Alacakaranlığında,
    Nietzsche
    2 ...
  27. 351.
  28. bir konuyu anlatırken başka konuya sıçrayan yazardır. masanın hangi ağaçtan yapıldığını hatta bir bardağı varlığıyla anlatmakla yetinmeyip desen desen anlatan camcılık tarihine kadar uzanan tasvir biçimiyle dikatimi çeken dünyada kendini kanıtlamış, kumar bağımlısı ve sara hastalığı geçiren, borçlarını kapatmak için çeviri ve kitap yazan ünlü rus yazardır.
    0 ...
  29. 350.
  30. nihilist düşüncelere bağlı iken sibirya'ya sürgüne gönderilmiş, oradan döndüğünde siyasal düşünceleri değişmiş, 93 harbi esnasında tuttuğu günlüklerde ayasofya'ya birgün haç dikileceğine inandığı yazmış panslavist.
    0 ...
  31. 349.
  32. lisede hepimize okutulan (bkz: suç ve ceza) romanının yazarıdır kendileri.
    0 ...
  33. 348.
  34. rus edebiyatında genellikle tolstoy ile karşılaştırılan lakin tolstoyun entellektüel ve samimiyetsiz fakir edebiyatına karşı psikolojik ve insani kaygıları alaya alan eserleriyle onu geride bırakmayı bilmiş tarihin en büyük yazarıdır.
    0 ...
  35. 347.
  36. biraz mesafeli olsalar da tolstoy'a usta romancı, büyük yazar diye hürmet duyardı. felsefe okuyan bir rusla bu adamın kitaplarını konuşurken bana "sen bu kitapların çevirilerini okudun...dedi ben de evet ama en tavsiye edilenini en ciddi yayınevinden olanını okudum" dedim. olsun dedi dostoyevskiyi rus olup kendi dilinden okumadığın sürece eksiktir". bu kadarı bize yetti" dedim. Ama ona bakarsan o kültür içinden gelmiyorsan tüm kitaplar biraz eksiktir.
    0 ...
  37. 347.
  38. 346.
  39. "insanı en çok acıtan şey hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır." demiş, o bir dahi.
    1 ...
  40. 345.
  41. eserlerinin hepsini okudum. şunu düşünüyorum, ilerleyen dönemde geriye dönüp tekrar okunacaklar listesinde tümü.
    bulunduğu zamanda yaşamayı isterdim. st. petersburg'de bir taşı bile merak ettiriyor, oralara gittiğinde bir köşe başı taşını görmek için can attırıyorsa büyük ustadır. diyeceklerim bu kadar.
    7 ...
  42. 344.
  43. Dostoyevski, Mikhail ve Maria Dostoyevski'nin oğlu olarak 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da doğdu.
    Altı çocuklu ailenin ikinci çocuğuydu. Babası Mikhail, askeri cerrahlıktan emekli olduktan sonra Mariinsky Hastanesi'nde yoksullara hizmet etmeye başladı. Hastane, Moskova'nın en kötü yerlerinden birinde bulunuyordu. Dostoyevski de bu hastane de doğdu. Mikhail, alkole bağımlıydı ve evini sıkı disiplin ile yönetiyordu. Çok kolay sinirlenebiliyordu. Dostoyevski'nin annesi Maria ise bir tüccar kızıydı.
    Dostoyevski, çocukluğunu çoğu zaman sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirdi. Babasının çalıştığı hastaneden bulunan hastalar ile vakit geçirmeyi ve onların hikâyelerini dinlemeyi çok seven Dostoyevski, ilköğrenimini Moskova'da yaptı. Annesi tüberküloz hastalığı yüzünden öldüğü zaman, sert disipliniyle tanınan Petersburg Mühendis Okulu'na gönderildi. Arkadaşlarının, sinirli ve aşırı duyarlı bir yapıya sahip olduğu için "Ateş Fedya" lakabını verdikleri Dostoyevski, Petersburg'ta zamanını kitap okuyarak, düşüncelere dalarak ya da kardeşi Mihail ile söyleşerek geçirdi.
    Babasının 1839'daki ani ölümünü burada öğrendi.
    Eşinin ölümünden sonra kendisini içkiye daha çok veren babası Mikhail bu olayın ardından sahibi olduğu toprağa çekilmişti.
    Mikhail'in ölümünün sebebi tam olarak bilinmiyor. iddialardan biri, eşinin ölümünden sonra toprağına çekilen Mikhail'in buradaki köylülere çok kötü davrandığı ve onun kötülüklerine katlanamayan köy halkının en sonunda onu öldürdüğüdür.
    Bir başka iddia da Mikhail'in tamamen doğal sebeplerden öldüğüdür. Babasının ölümünü Petersburg'ta haber alan Dostoyevski, onun ölümünü istediği düşüncesi yüzünden depresyona girdi. Sara nöbetlerinin ilkini hayatının bu evresinde geçirmeye başladı. Petersburg Mühendis Okulu'ndaki öğrenimini başarıyla bitirerek, asteğmen rütbesiyle Petersburg'taki istihkâm Müdürlüğü'nde göreve verildi. Ancak bu görevi bir yıl sürdürebildi. Askerlikten nefret eden Dostoyevski görevinden istifa ederek yazarlığa başladı.

    Ordudan ayrıldıktan sonra kurgusal roman yazmaya başladı. Dostoyevski'nin ilk kitabı olan (bkz: insancıklar) (Bednye Lyudi) ilk olarak 1846 yılında yayımlandı.
    Dostoyevski, toplumunu acımasız kurallarında yaşlı bir adamın öksüz bir kıza duyduğu sevdayı iç dünyasındaki derin çatışmalarla işledi. Halkın sıcak ilgisiyle karşılanan bu kitap, eleştirmenlerden de övgüler aldı.
    Ünlü eleştirmen (bkz: Belinski), romanı okuduktan sonra Dostoyevski'ye gelecekte büyük bir yazar olacağına dair övgü dolu sözler söyledi. Şair (bkz: Nikolay Neksarov), Dostoyevski hakkında "Yeni bir (bkz: Gogol) doğdu" diye konuştu.
    Yazarlıkta ün sağladıktan sonra 1846 yılında Gogol esintileri bulunan kitabı Öteki (Dvoynik) yayımlandı. Yazar bu romanda, kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma halinde bulunan bir memurun hikâyesini anlattı. Bu romanda ele aldığı çift kişilik temasını daha sonra bazı romanlarında kullansa da roman, Belinsky dahil hiçbir eleştirmence beğenilmedi. Eleştirmenler romanı sıkıcı buldu ve alay etti.
    1847 yılında ise (bkz: Ev Sahibesi) (Hozyayka) isimli romanı yayımlandı. Dostoyevski bu eseri ile de beklediği övgülerin aksine olumsuz eleştiriler aldı. Dostoyevski, ruhsal çöküntüye düştü ve üzüntüden hasta oldu. Ancak yazarlığı bırakmayan Dostoyevski, 1848 senesinde (bkz: Beyaz Geceler) (Belıye Noçi) ve (bkz: Bir Yufka Yürekli) (Slaboye Serdtse) adlı kitapları yayımlattı. Bir Yufka Yürekli, yazara itibarını yeniden kazandırsa da beklediği başarıyı elde edemeyen Dostoyevski'nin umudunu kırdı. Yazarlıkta umudunu kırılan Dostoyevski, politikayla ilgilenmeye başladı ve genç liberallerin (Tetrashevski) grubuna girdi.

    Dostoyevski, 23 Nisan 1849 tarihinde devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiasıyla sekiz arkadaşı ve ağabeyi ile birlikte tutuklandı.
    Ölüm cezasına çarptırılan Dostoyevski, sekiz ay hapisanede yattıktan sonra diğer dokuz komplocu ile idam edilecekleri yere götürüldü. Tam kurşuna dizilmek üzerelerken af kararı çıktı.
    idam cezası, dört yıl kürek ve altı yıl adî hapis cezasına dönüştürüldü. Sibirya'daki Omsk Kalesi'ne sürüldü. Suç ve ceza kavramları ile en yoğun şekilde burada tanıştı. Kürek mahkumu olduğu süre içinde, kolları damgalandı, kafası tıraş edildi ve taş kırdı. Sara nöbetleri yüzünden birçok kere hastaneye kaldırıldı. Burada geçirdiği yıllar incil'i ve mahkumlardaki gönül zenginliğini keşfetmesine olanak sağladı.
    Sürgünde geçirdiği dört senenin ardından 1854 yılında kürek cezasından kurtularak er rütbesi ile kışla hizmetine verildi. Semipalatinsk'te zorunlu ikamete mahkûm edildi. Burada bulunan Alayın Yedinci Hat Taburunda beş yıl görev yaptı. Subaylığa kadar yükseldi. 1857 yılının Şubat ayında, veremli ve dul Maria Dmitrievna Isayeva ile, subay kocasının ölümünden sonra evlendi. Dostoyevski, Isayeva ile ona acıdığı için evlendi.

    1859'da ordudan terhis edilerek Moskova dışında küçük bir yerde kalmaya zorlanan Dostoyevski, özgürlüğüne kavuştuktan sonra Petersburg'a döndü. Kardeşi Mihail ve arkadaşı N.N. Strahov ile birlikte Vremya (Zaman) ve sonra da Epoha (Dönem) adlı dergileri hazırladı. Bu dergilerde Slavcı düşünceyi savunduğunu belirten yazılar yazdı.
    (bkz: Ezilenler) (Unijenniye i Oskorblyonniye) ve (bkz: Ölü Evinden Anılar) (Zapiski iz Mertvogo Doma) ile kendinden söz ettirdi.
    1863 yılında arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar borçları yüzünden sıkıntıya düşen ve yayımcılardan yazmadığı romanların avanslarını alarak yaşayan Dostoyevski, (bkz: Yeraltından Notlar) adlı yapıtı 1864 yılında yayımlandı. Romanda bir zihnin derinliklerine indi. (bkz: Suç ve Ceza) (Prestuplenie i Nakazanie) ve (bkz: Kumarbaz) (igrok) adlı yapıtları 1866 yılında yayımlandı.
    Dostoyevski, Suç ve Ceza'yı 1858 yılında Semipalatinsk'te bulunduğu zaman Roussky Slovo dergisi için uzun bir hikâye olarak tasarlamıştı. Bunun nedeni, Sibirya'dan ayrılana dek roman yazmama kararı almasıydı. Dostoyevski, kardeşi Mihail'e gönderdiği bir mektupta kitap hakkında;
    ''Konusu gerçekten çok güzel. Kahramana gelince, bugüne kadar hiç denenmemiş bir kişi. Ama bugünün Rusyasına bakacak olursak, böyle bir kişi karşımıza sık sık çıkmaktadır. Bu sonuca halkın kafasını yeni fikirleri anlayarak vardım. Öyle hissediyorum ki, yeni fikirler ve görüşlerle döndüğüm zaman, romanımı genişletmekte başarılı olacağım. Kişi aceleye gelmemelidir dostum. Ve insan iyi olanın dışında hiçbir şey yapmamalıdır''
    diye yazdı.

    Dostoyevski, bu eserinde bir Rus aydını olan Raskolnikov'un kendi doğrusu adına işlediği cinayetleri ve vicdanıyla hesaplaşmasını konu edindi. Yazar, küçük bir otel odasında ve kötü bir ekonomik durumla yazdığı Suç ve Ceza'yı 1866 yılında tamamlamıştı.
    Dostoyevski'nin yazdığı (bkz: Budala) (Idiot) eseri 1866,[14] (bkz: Ebedi Koca) (Veçnıy Muj) 1870,[15] Ecinniler (Besı) 1872 yılında yayımlandı.
    Bütün bu başyapıtlar birbirinin izledi.
    Karısı öldükten sonra sekreteri Anna Grigoriyevna Snitkina ile evlendi. Yeniden borçlanan ve kumaranelerde dolaşmaya başlayan Dostoyevski, bir kız çocuk sahibi oldu. Ancak kızı fazla yaşayamadı ve doğduktan kısa süre sonra öldü. Dostoyevski de bu yüzden büyük bir sarsıntı geçirdi.
    1875'te (bkz: Delikanlı) (Podrostok), 1876'da (bkz: Bir Yazarın Günlüğü) (Dnevnik Pisatelya)[17] ve 1879'da (bkz: Karamazov Kardeşler)(Bratya Karamazovi) adlı romanları yayımlandı.
    Hayatı boyunca eserlerinde işlediği temaları yeniden ele aldığı, insan duygularının derinliğine inen eserler yazan Dostoyevski, Karamazov Kardeşler'de Ivan ve Alyosha Karamazov adlı karakterler için filozof (bkz: Vladimir Sergeyevich Solovyov)'dan ilham aldı. Zosima ve Alyosha'nın öne çıkacağı Bir Büyük Günahkarın Yaşamı adlı eseri tamamlayamadı.
    1881 yılının Ocak ayında bir ciğer kanaması geçirerek yatağa düştü ve 28 Ocak 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için 31 Ocak 1881 tarihinde yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasında yürüdü.*
    3 ...
  44. 343.
  45. dahi anlamına gelen "de" ekini ayrı yazmayı beceremeyenlerce yorumlanan yazardır. posta gazetesi okuyup dostoyevski yorumlamak böyle oluyormuş demek ki!
    0 ...
  46. 342.
  47. tolstoy da iyidir ama bir dostoyeski değildir hiç bir zaman. ikisininde kitaplarını okuyup karşılaştıran çoğu kimse bu şekilde düşünür.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük