kısaca dosto diyenlere kinlendiğim mükemmel yazar. sadece ben dosto demek isterdim, bana özgü kalsın isterdim, benden başka kimse "tüm" romanlarını okuyamasın isterdim.
"Amacına ulaşmak için hiçbir şeyi küçümseme, tam ulaşamazsan bile dene; Belki başarırsın. Hepimizin güvenini bağladığımız şu "belki" hiç de azımsanmayacak bir umuttur."
lisedeyken okumaya başladığım ve üzerine ne kadar yazar-kitap okusam da onunla ulaştığım noktaya hiçbiriyle erişemediğim, dönüp dönüp okuduğum gelmiş geçmiş en büyük yazar.
"...insanların çoğu kendileri için değil, başkaları için giyinir.
Daireye gelen pasaklı bir köylü ile iyi giyimli bir çiftlik ağası aynı muameleyi görmez.
Pasaklı köylüye bağırır çağırırlar; bugün git yarın gel derler. Çiftlik ağası,
general gibi itibar görür; işleri tıkır tıkır yürür. General deyince aklıma geldi.
Bir general kişiliğinden dolayı mı, yoksa omuzundaki yıldızlardan dolayı mı itibar görür?..."
insancıklar kitabında şu sözleriyle insanlığı özetlemiş yazar.
ya bu adam gerçekten yaşamış olabilir mi? sahiden böyle bizler gibi uyuyup uyanıp yemek yiyip bu kitapları nasıl yazmış olabilir? bir olaya dümdüz bakarken, hayır başka ne olabilir ki diye düşünürken önümüze yüzlerce bakış açısı koyan bir adam. okuduğum kitaplarında sıklıkla, ha işte bencede öyle ya, diyorum. ismi son kez anıldığında ölürmüş derler ya insan, dostoyevski sonsuzluğa adım atmış durumda.
keske ahkam kesip durmasaydi. ne yaziyorsun ki. git hayatina bak. once onu duzelt. evet bunu dusunen kasarlar var.
oysa yazmak baska uygulamak baska. dunyanin en sorunsuz basarili insanlari psikologlar olmali mutlusu. o mantikla balarsaniz.
hatta tum imamlarin cennete gitmesi lazim.
kicindan anlayan cahiller var bu adami.
sirf bu yuzden bile buyuk bi yazar.
"hüzünle yalnız kalır insan, tam anlamıyla yalnız ve hatta yazıklanacak bir şeyi bile olmaz. hiç, tam olarak hiç. çünkü kaybolup giden her şey, her şey hiçtir, aptalca, yuvarlak sıfır, yalnızca hayaldir."
insanin normal anlarda yapmayacagi seyleri yapiyor olmasi. ne guzel yaziyoruz konusuyoruz. yazdiklarimiza konustuklarimiza uyumiyoruz. bilinc altimiz kotu oluyor hatta.
insanin yapamayacagi sey yok.
yasamak icin.
hatta bir seyi elde edebilmek icin.
evet insanin yasi ilerledikce. insan bazi durumlarla karsi karsiya gelince. insan aci merak ozlem nefret yasam mucadelesi gibi her seyi anda anda icinde yasarken. daha iyi anliyor bu adami. nasil buyuk bir yazar hayret ediyor.
cennete girmesini istedigin kisiler listesi olsa tanimadiklarimdan ilk onda olurdu bu adam.
insanin eli kesilir. cani yanar. ne aci ceker ha. iste onu sinema tiyatro kelimeleri edebiyatin psikolojinin tibbin anlatamamis.
bu adam o bicagin acisini kani o duyguyu anlatmis. anlatabilmis. sanki senin elin o an kesildi gibi hissetirmis.