yeri geldi annem oldun, yeri geldi babam oldun. ben annesiz babasız büyüdüm. öksüz ve yetim bir çocuğun her şeyi oldun. bana ruh verdin dostoyevski. teşekkür ederim baba.
sen hep bizi yazdın. hani o çay alacak bile parası olmayan, 3 gündür boğazından ekmek geçmeyen insanları yazdın.
Yürürken bir yandan da şarkı mırıldanıyordum, çünkü mutlu olduğum zamanlar kendi kendime bir şeyler mırıldanırdım. Hiçbir dostu, arkadaşı olmayan, sevinçli anlarında sevincini kimselerle bölüşemeyen herkes de aynı şeyi yapmaz mı?
Edebiyat dünyası da aynı sözlük kızları gibi, birbirlerini hiç çekemiyorlar.
Bakın Nabokov (Lolita'nın ünlü yazarı) Dostoyevski için neler demiş:
"Dostoyevsky'nin zevksizliği, Freud öncesi dönemlere ait komplekslerinden muzdarip zavallılarla olan monoton ilişkileri, insan onurunun trajik şanssızlıklarından insanları kendine acındıracak bir şeyler çıkarma çabasıbbb- bunun neresini takdir edelim?"
On yıllık cezaevi sürecini anlatan 'ölüler evinden anılar' kitabında dostoyevski şöyle demişti: "işsiz insan yaşayamaz. Kendisine ait hiçbir şeyi olmayınca, insan insan olmaktan çıkar, küçülür, alçalır, bir hayvan olur. Bu durum vahşice eğilimlerin gelişmesine neden olur."
atar:bak hele elitist yarrama bak sen. fularını siktiğim cihangir bebesi seni. bisitlişmiyin. sende beni yargılayabilecek ne birikim nede koç yumurtası var. kaldı ki üslubuma karışacak zerre hakkın hukukun yok.
gece gece delirtmeyin lan beni. oturun nutellanızı yiyin.
'' adam diye okunur '' yazarak, gunumuz sacma kulturu ya da kahvehane agzi ile tanimlayamazsiniz. okumussaniz bile anlayamamissiniz. tekrardan okuyunuz, yazdiklarini anladiktan sonra tekrar tanim yapiniz.
insan psikolojisi üzerine eserleri olan yazardır. sarhoş babayla çocukluğu fazla trajik geçmiştir. eserlerinde genellikle kendi hayatından esinlendi. örnek olarak; dostoyevski kumar bağımlısıydı. (bkz: kumarbaz)
kitapları her rus romanının olduğu gibi ağırdır. olay örgüsünün karışık olmasıyla birlikte karakterler çok fazladır.
kendisi türk'leri pek sevmez. tamamen rus milliyetçisi bir yazar. kişiliği hakkında yorum yapmak istemem ama kitapları şahane.
“Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgar sert esti. Üç tüy düştü şeytandan. Biriyi paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı.”