ülkede en bilindik spor olduğu için millet çoluğu çocuğu doldurur buraya. diğer spor dallarına verilen önem zaten gözler önünde. rio olimpiyatlarında gayet durum belli oldu. vahim vahim..
2014 senesinden sonra bıraktığım şey. Muhabbetini de oynamayı da o yılda bıraktım. Maçları izlemek zaten sıkıcı geliyordu, başka ilgi alanlarını keşfedince onlara merak sardım.
tıpkı diğer spor aktiviteleri gibi izlerken duygularınızla birlikte düşüncelerinizi yoğunlaştırdığınız için hayattaki olumsuzluklardan stresinizden uzaklaştıran oyun. oyuna dahil olup oyuncu olarak katılımınız halinde bedeninizede faydası olacağı için oynaması daha faydalı.bizim memlekette futbol denince taraftar gruplarına dahil olmak, en azından takımların desteklçileri gruplarına kendinizi ait hissetmeniz falan da cabası. diğer her şeyde olduğu gibi kendinizi olaya çok kaptırmak size eksi olarak geri dönecektir.
izlemesini, takip etmesini çok sevdiğim oyun. Maalesef ülkemizdeki futbol kalitesinin düşük olmasının yanı sıra, taraftarlar da insanı futboldan soğutan detaylar arasında. Taraftarlar arasındaki gruplaşma ve fanatizm o kadar büyük boyutlara ulaşmış ki sosyal medyada yazılanları okumaktan nefret ediyorum. Hiçbir yapıcı ve insana bilgi katacak yorumları göremiyoruz. Sözlükte de durum böyle. Takımların başlıklarındaki yazıları okuyorum genelde diğer takım taraftarlarının dalga geçmek amacıyla yazıldığı yorumlar mevcut. Yıllardan beridir bu tarz hareketlerin onlara bir şeyler kazandırmadığını anlayamadılar. Siz hala oğuzhan 150 milyon euro Len mq, gomis küçük maçların adamı, Valbuena 100 milyon € gibi saçma sapan espiriler kasmaya çalışan geri zekalılar dan bıkmadınız mı?
O zaman sizi şöyle ingiltere premier Lig, la Liga, Bundesliga ve hatta bu sezon aldığı yayın hakları geliriyle dünya sıralamasında üçüncü olan Ligue 1 izlemeye davet ediyorum. Ben bu ülkelerin taraftar gruplarının forumlarında çokça dolaşan birisiyim. Türkiye’de yapılan saçma sapan espiri ve yorumları oralarda göremiyorum. Bir gün Türkiye Ligi’nin Avrupa düzeyine erişmesi dileğiyle. iyi seyirler.
gerçi ülkemizden her genç futbol profesörüdür ama bunu bilmeyenler, anlamayanlar da mevcuttur diye bugünkü dersimizde biraz futbolda numara meselelerine girelim.
fakirleri ayıklamak için kapitalizmin çok güzel bir tuzağı.
fanatik fakirler cebinde ki son parayla bilet, atkı, forma, kombine hatta digiturk, d-smart vs bilimum ayıklama yöntemleriyle, futbolcuların ve yöneticilerin ceplerine milyon liralar indirmesini sağlayan hatta ve hatta adam öldürmeye gidebilecek kadar kutuplaştırma, sosyo-politik karışıklıkları beraberinde getiren, elinde bulundurdukları güçle bazı olaylara bu fakirler sayesinde yön verirler. Futbol bir satranç oyunu olduğunu varsayarak taraftarların sadece piyon olduğunu söylebiliriz.
işte bu yönünü o kadar güzel kamufle ediyorlar ki işin amacı bu dönemlerde tamamen spordan çıkmış olup sadece para için yapılan bir aktiviteye dönmüştür. tıpkı ilaçların sizi tamamıyla iyileştirmediği ve bilinçli eskitme yöntemleriyle, aldığınız her ürünün bir son kullanma tarihi olması tamamıyla kapital sistemin oyunlarıdır. sıradan vatandaş bunu görmekte hep zorlanacaktır.
daha üzerine söylenebilecek paragraflarca cümleler var ki onu da oturup siz araştırın.