Türkiyede spor = futbol olduğu için gerizekalılar tarafından sürekli yadırganan erkek grubudur. Tamam ben futbol sevmiyorum da size soruyorum siz neden kriket sevmiyosunuz? Ya da buz hokeyi neden sevmiyorsunuz? Ne kadar saçma geldi değil mi? Ey futboldan başka spor tanımayan denyo, kendini bir anda sana o çok saçma gelen herhangi sporun bütün hafta boyunca konuşulduğu, her gün tv lerde tartışıldığı, bütün arkadaşlarının sadece ondan bahsettiği bir ortamda hayal et. Kafayı yersin sen. Doğduğundan beri sana sürekli bir futbol takımı tutman gerektiği baskısı yapılıyor. Tv lerde sürekli futbol programı görüyorsun. Bir ortama girdiğin zaman genellikle başka bir konu konuşulmuyor ve dolayısıyla kendini futbol takip etmek zorunda hissediyorsun.Sevmiyorum kardeşim abidik gubidik tezahüratları * futbolcuların şerefsizliklerini, iki lafı bir araya getirememelerini, birbirlerine küfürlerini kavgalarını, yönetim denen mafya babalarının maçtan sonra pis pis tv lere röportaj vermelerini, çizgiyi geçti mi geçmedi mi diye bir hafta tartışabilecek iq su düşük insanları, her karşılaşmadan sonra suçu hiçbir zaman kendinde değilde başkalarında arayan zihniyeti. Örneğin hava rüzgarlıydı geçen hafta yorgunduk kart sıkıntısı çektik hakem kötüydü, götümde sivilce çıktı falan filan, hadi lan ordan sölesene kötü oynadım benim yüzümden yenildik diye. Boks izlerken böyle bir şey duydun mu sen hayatında ha pardon sen izleyemezsin bile başka spor. Yenildikten sonra gider rakibinin elini sıkar tebrik eder suçu orda burada değil kendisinde arar. Futbol izleyicisi ise yenildikten sonra gider yenenin kafasına en sert cisimler fırlatır. Türkiye'de ki bütün futbolcular ahlaksız ve terbiyesizdir. Neden boksda bilardoda atletizmde kavga çıkmıyor da fenerbahçe'nin yakışıklı kalecisi volkan gidiyor maç ortasında saldırıyor rakibine? Sporcu dediğin ahlaklı olmak zorunda değil mi kardeşim? Bir de tanıdığım ve gördüğüm futbol hastası insanların çoğu beyinleri bomboş olan insanlar. Bunların içinde üniversiteye gidenlerde var. Dört büyüklerde 44 oyuncu varsa ve her sene bunların da yüzde 30 u değişiyorsa 4-5 sene üstüste yaklaşık 150-200 tane futbolcunun yaşını mevkisini hangi takımdan geldiğini biliyor bu adamlar. neredeyse penis boylarını bile bilecek adam. ''abi o yeni gelenin malafat 27'ymiş'' diyecek. Konuşabilecekleri yorum yapabilecekleri tek olay futbol çünkü. Futbol konuşmak için kitaplar okumak, kendini geliştirmek gerekmiyor. Akşamki maçı izlemen yetiyor ertesi gün ahkam kesmen için. Sevmiyorum kardeşim işte, istediğin kadar g.tünü yırt sen, tekelleşmiş para babalarının hakim olduğu hiçbir şeyi sevmiyorum, birbirine küfredenleri sevmiyorum, trafikte korna çalarak kafamı s.kenleri sevmiyorum, maç kazanınca silah sıkarak adam vuran zihniyeti de sevmiyorum. Yenilince adam döven zihniyeti de sevmiyorum. Futbol hobisi olmayanların hobisidir. Tv de tek izlediği şey ''maç öncesi, maça 5 kala, maçın kendisi, maç çıkışı soyunma odası, basın toplantısı, maç özeti, ertesi gün detaylı maç özeti, antreman öncesi sonrası ortası içi dışı kıçı başı'' yorumlarını izlerler.
Bu denyolara ateş püskürmenin sebebi, futbolu izlenmek zorundaymış gibi göstermeleridir. Oturup adam gibi izleyene sözüm yok. Ama ben izlemiyorum diye, yanındaki kendine benzeyen gerizekalıya bakıp gülünce benim tepem atar. Kendilerine benzeyen koyunlarla bir araya gelip kendileri normalmiş, futbol sevmeyenler anormalmiş havası yaratırlar. Bunu anca türkiye'de yaparsınız çünkü size benzeyen mallardan çok var burada.
eskrim veya buz hokeyi sevmeyen herangi başka bir sporla ilgilenen veya ilgilenmeyen erkekle aynı nitelikte bir erkektir.aynı zamanda sırf toplumdaki erkeklerin yüzde yetmişi seviyor diye futbolla ilgilenmeyen sırf muhabbetten geri kalmiyim diye maç izlemeyen erkektir.
''nası koyduk amaaaaaaa size dün geceee'' diye arkadaşını tahrik ettikten bir süre sonra aralarındaki biz de size şu tarihte böyle koyduk,biz de böyle yaptık dalaşına geçen hatta sırf bu yüzden de kavga eden bir erkek de değildir aynı zamanda.
sürekli ve en çok bir entelektüel kaygı taşıyarak futbol sevmemeyi tercih etmiş olarak suçlanan erkektir.(belki böylesi de vardır ama)
maç izlerken, yanındaki izleyicileri coşku içinde görüp kendini zerre heyecan duymadığını fark etmiş olabilir.
Yıllar önceydi ben o zamanlar küçük bir çocuktum.
O galatasarayın real madridi 2-0dan 3-2 yendiği maç izleniyor. Üç beş kişi beraber. Çoğu Galatasaraylı değil ama o gün hepsi Galatasaraylı olmuş.
Galatasaray gol atıyor herkes coşuyor
Bir gol daha atıyor herkes coşuyor
Galatasarayı öne geçiren gol geliyor coşkunun sesi sokaklardan bile geliyor.
Ama ben zerre heyecan duymuyordum o an. Küçüktüm o zaman soran olursa Galatasaraylıyım derdim hem de.
Daha sonra yine birkaç kez maça götürülmüş, karşı tribünü izlemenin maçı izlemekten daha keyifli olduğunu fark etmiş olabilir(yine ben).
Zaten hiç yakın olmaya çabalamamışken bir daha da hiç ilgilenmez.
şöyle erkektir böyle erkektir yaftalanan sataşılan bunun yanında sevilen ya da aldırış edilmeyen erkektir.genellemeler yaparak sabit fikirlilik aletini kafasına takmış herhangi bir başka futbolu seven erkek için hor görülen, etiketlenen, işine yaradığı ve kendisiyle ilgilendiği için hoşuna giden pragmatik bir eş için arzu edilen, hayatta çok daha önemli mevzuların döndüğünün farkında olan herhangi biri için de ''herhangibiri'' nden farklı olmayan bu yüzden önem arzetmeyen biridir..
aslında futbolu sevmektedir. herhangi bir spor müsabakası izlemek, insana keyif verir. mesela belgeselde aslan ve ceylanın kaçma-kovalama mücadelesini izleyebiliyorsa, bir futbol maçını da seyredebilir bu eril şahıs. fekat gittiği berberde, kahvede, arkadaş muhabbetlerinde; iki dakika top koştursa ciğerleri patlayacak olan tipitoşların fanatikliğinden, pozisyon değerlendirmelerinden, tuttukları klübün ortağıymış gibi konuşmalarından ifrit olmaktadır. futbolu sevmemesindeki asıl neden budur.
Bunun çeşitli nedenleri vardır: Erkeğin arkadaşlarının çoğunluğunun bayan olması, geçim sıkıntısı çekiyor olması, futboldan zevk almayı bilmemesi, bir kaç kez sabri sarıoğlu'nun oynadığı maçlara denk gelmesi ya da aslında onun erkek olmaması.
Yeni bir ortama giren kişiye tanışma esnasında--sanki dünyadaki her erkek futbolu sevmek zorundaymış hatta dünya üzerinde ondan başka spor türü yokmuş ve sanki renkler takımlardan sonra icat edilmiş zihniyetinde olan(bir takımın renkleriyle aynı renklere sahip bir kıyafet giyildiğinde en fazla 4 saniye içinde ''____ takımlımısın?'' sorusu sorulur)--isimden sonra kesinlikle sorulan ;'hangi takımı tutuyosun' / 'hangi takımlısın' gibi soruları yoksayan bilinçliliktir.
anlaşamayacağım erkek türüdür..düşünsenize ben maç izlerken onun diğer odada pembe dizi izlemesi ..yazarken bile kötü oldum walla . (bkz: sözlük fena oluyorum yha)
futbolun erkek adam olmanın önşartı sayıldığı bir ülkede futbol sevmemek türk erkeği için çok zor bir durumdur. berber bu akşam kimin maçı vardı yaauuvv diye sorunca suratına eblek eblek bakan erkek modelidir. yine de ısrarla futboldan uzak durur. arkadaş ortamlarında futbol muhabbetlerinde fransız kalır canı sıkılır etrafı izler bazen sigarasını yakar etrafı seyre dalar. özellikle maç günleri kadıköy trafiği çekilmezse fb camiasına ait tanıdığı herkesin annesinin kulaklarını çınlatır. yeşil sahalar, tezahüratlar, takımlar, önemli pozisyonlar asla ilgisini çekmez,anlamsız bulur ve her zaman şunu düşünür:
maç izlerken boğazındaki damarlar çıkana kadar yırtınan erkek, futbol sevmeyen erkekten daha ilginçtir ve daha irdelenesi bir vakadır.
futbolun yarattığı toplumsal psikolojik sorunların bir diğeri de şudur ki; geniş halk kitlelerinin en büyük afyonudur futbol. portekizli diktatör salazar şu lafıyla bunu kanıtlamıştır "ben bu halkı 3 f ile uyuttum" buradaki 3 f şunlar olmaktadır: fado (yerel bir müzik), fiesta (yerel bir dans) ve futbol. tarih tekerrürden ibarettir sözü boşuna değildir. 80 öncesi mahallelerde esnaf veya halk arasında politika veya genel sorunlar tartışılırken günümüzde bu, yerini futbol muhabbetlerine ve dizi kritiklerine bırakmıştır. bu şekilde rahat uyuduğu(!) görülen halk daha sonra uyanmaması için televole ve mevcut magazin kültürü eşliğinde ninnilerle uyumaya devam etmiştir etmektedir. milyon dolarlık bahis oynayan mafyaların da kısa sürede el attığı, kulüp başkanlarından oyuncularına kadar mafyaya veya tarikata bulaştığı söylenen insanların oluşturduğu bu sektörün daha doğrusu ticari sektörün aklı başında olduğunu düşünen hiçbir birey için çekici veya etkileyici yanı yoktur.