benimdir.
etrafımdaki dostlarımın, arkadaşlarımın arasında futbol seven bir kişi bile yoktur.
hepsi de delikanlı insanlardır. profesyonel güreşçi vardır aramızda, boksa meraklı olan, silah koleksiyonu olan. olimpiyatları izleriz, kickboks maçlarını seyrederiz, oturup tarkovski veya bergman izler, balığa çıkar veya kitap takas ederiz. sıkılırsak uzun yola çıkar, günler sonra döneriz. aramızda karakola, hapse düşmeyen galiba yoktur. siyaset de konuşuruz, komedi filmi de seyrederiz.
ama futbol sevmeyiz, izlemeyiz. erkeklikle veya tarz sahibi insan olmayla futbolu bağdaştıran hödüklerin hepsinden çok daha tarz sahibi ve sapına kadar da delikanlı insanlarız. tam tersi, futbol seven adam, düz adamdır. evet bildiğin düz adam. herhangibir sivriliği, çıkışı, siyaseti, ideolojisi, tutkusu olmadığı için, aidiyet hissini takım tutma yoluyla tatmin edip erkekliğinden duyduğu zayıflık ve komplekslerini futbolla bastırmaya eğilimlidir. bir adam sabah gözünü futbolla açıp, spor gazetelerinden başka birşey okumayıp, arkadaşlarıyla oturduğunda futboldan başka konuşacak tek bir konusu dahi olmayıp halen daha düz adam olmadığını iddia ediyorsa aklına kolum girsin.
türk toplumunun anlayamadığı - ya da anlamaya çalışmadığı - erkektir. homoseksüellikle hiçbir alakası yoktur. takım tutmadığını belirttiğinde "etek giyseydin"e benzer çirkin bir söz öbeğiyle karşılaşabilir.
Oooy kim uzdu annesinin minik kuslarini. Kiyamam onlara, sevme tabi bu da seçim.
Her secime ayrı ayri saygi duyariz. Sonucta halterde kasli kasli bi dünya adam var. Izle tabi.
Olmadi kusum aydın falan da olur.
sevgiline 22 tane şortlu baldırı çıplak adamı seyrettiriyorsun.
ama behlül e gelince kanalı değiştiriyorsun.
evet bende erkeğim ama şortlu erkek seyretmek hoşuma gitmiyor.
futbol konusmayi sevmeyen erkek olarak değiştirilebilir. lan futbol ancak yaşanır. o da sahalarda mümkün. oynamaya çıldırıyorum .
üniversiteli kardeşlerime tavsiyem oldur ki ; olum mezun olana kadar ne oynadıysanız kâr . sonrası hali saha ekibi bulması zor oluyo la.
futbol seven insan benden uzak olsun. kola-çekirdek alacak parayı 3 kişi anca denkleştirip, sabah kahvaltısı 10 bin tl olan para babalarının sahada bi oraya bi buraya koşuşturmasını izleyerek neyi amaçladıklarını anlayamıyorum. adamların bi takımdan diğer takıma transfer olması milyon dolarlarla ifade ediliyor, sen daha ne anlatacaksın bana. klüpteki çaycıdan, takımın başındaki mafya'ya kadar herkesin bir kazancı var lakin senin hiçbir kazancın yok. neyin karşılığında tribünleri doldurup, hayvan gibi tepiniyor, ne uğruna birbirinize saldırıyorsunuz, ki gebertin birbirinizi umrumda değil. futbol ve din ayak takımının hizada kalmasını, aynı zamanda cebine giren üç kuruşu bi hiç uğruna boşaltmasını sağlayan tezgahlardır. ve evet, futbol artık din gibi halkın afyonu olmuştur.
Erkek olmanın futbol sünnetten tesbihten daha maço tavırlardan geçmediğini bilen erkektir. Tenis sever basketbol sever kumar sever illa futbol sevecek diye bi durum yok kısaca.
benim bu. oynamayı severim ama izlemeyi sevmem. özellikle işin artık "para" yönünün ağır basması sebebiyle iyice soğudum. en son lise dönemimde izledim. herhangi bir eksikliğini hissetmiyorum. mutluyum.