full metal jacket

entry198 galeri69
    76.
  1. eğer sizi düşünen arkadaşlarınız varsa askere gitmenize 4 gun varken izletip butun şirazenizi bozmanıza yardımcı olurlar.
    1 ...
  2. 77.
  3. stanley kubrick'in geride bıraktığı en önemli eserlerinden. tek kelime ile mükemmel bir seyirlik. askere gitmeyen bünyelerin izlemesi gerekir.
    1 ...
  4. 78.
  5. ilk yarım saatiyle gönülleri fethetmiş anti militaristliğin tavan yaptığı stanley kubrick 'in psikolojik başyapıtı. oturup savaş filmi izliyorum edasında izlemek zor olandır herhal.kubrick, paths of glory başyapıtında bütünüyle sakin tempoda yaptığını yıllar sonra özellikle ilk yarım saat içinde sinema alemine tavan yaptırarak yapıyor. budur, olmuştur. * *
    2 ...
  6. 79.
  7. kanımca yapılmış en iyi savaş filmidir.
    3 ...
  8. 80.
  9. en iyi savaş karşıtı savaş filmi.
    3 ...
  10. 81.
  11. Türkiye'de ve dünyada çevrilecek olan tüm ordu temalı filmlerde mutlaka izine rastlanacaktır,barış ve savaş ikilemi üzerine kuruludur,saf aksiyon arayanlara tavsiye edilmez sonra "yok hacı olmamış...bidibidibidi" denilmek suretiyle çam devirici etkisi vardır,şişede durduğu gibi durmaz.
    1 ...
  12. 82.
  13. 83.
  14. sinema tarihinin en iyi 3 savaş filminden biridir. savaşın insanları ne hale getirdiğini iyi yansıtmış ve tarafları güzel eleştirmiş. eski bir film olmasına rağmen tam bir başyapıt. savaş isteyen devletler önce bu filmi izlesinler sonra fikirlerinde bir değişme olacağına garanti veririm.
    1 ...
  15. 84.
  16. vietnam savaşı'nı ve savaşa gitmeden önce amerikan askerlerinin yaşadığı ağır ve ezici eğitimi anlatan kubrick filmidir. özellikle savaş çığırtkanlarına ve militarizm şampiyonlarına birkaç tur izlettirilmesinde yarar vardır.
    2 ...
  17. 85.
  18. ''sgt. Hartman: you're so ugly you could be a modern art masterpiece.'' diyerek beni başka diyarlara götürmüş filmdir. usta işi , akıl alıcı bir şey.
    3 ...
  19. 86.
  20. "her şeyin bedeli var" gibi arabes bir sözü motto edinmiş anime. yalan mı? neyse...

    yalnız şu millet-i japona akıl erdirmek mümkün değil. her şeyi geçtim, animenin ambiyansı, senaryosu, diyaloglar... her şey güzel diyorum bütün iyi niyetimle ama... ama'sı var.

    neden isimleri ingilizce bu japon kardeşlerin? hadi ingilizce. neden arükardo deniyor alucard'a? hım? sorarım? neden? otur bir!
    1 ...
  21. 87.
  22. palyaço(joker)'nun helikopterdeki piskopatla olan muhabbeti pek fazla dikkat çekmez ama ben çok güldüm şahsen. eleman anlatıyor işte şöyle adam vurdum böyle öldürm, şu kadar leşim var felan. palyaço (joker) duygusal ya soruyor..

    -öldürdüklerin arasında kadınlar ve çocuklar var mıydı?
    +illaki
    -nasıl öldürüyorsun?! (yani yazık değil mi gibisine)

    +biraz önlerine sıkıyorum.hahahhaha (piskopatça güler)

    anlayarak izlenmesi gereken kubrick şaheseri.

    anlamayanlar için editi felan: koşu yoluna sıkıyomuş yani.. çaktın??
    2 ...
  23. 88.
  24. Kubrick'in insan ruhunun ikilemlerini orataya koyduğu, Savaşmak, sevişmek ve en iyi olma çabasındaki insan denen şeye kamerasını çevirip, işte sen busun dediği yapım.
    2 ...
  25. 89.
  26. usta yönetmen stanley kubrick'in kult filmlerinden biri. vieatnam savasini ve insan dogasinin zitliklarini politik gondermeler de kullanarak isleyen filmin ilk yarisi anti-militarist bir bakis acisiyla izleyiciyi ordu ve savas gercekleriyle yuzlesmeye cagirir.
    1 ...
  27. 90.
  28. en iyi anti-militarizm filmi.
    1 ...
  29. 91.
  30. fullmetal alchemist'teki baş rol oyuncusunun giydiği cekettir.
    3 ...
  31. 92.
  32. her türde unutulmaz filmlerin altına imzasını atmış kubrick'in antimilitarist savaş filmi. filmi birkaç bölümde incelemekte fayda var.
    --spoiler--
    1. Eğitim: Bu bölümde askerlerin nasıl eğitildiği anlatılır. Jenerik savaşa gidecek askerlerin şaşkın, korkulu, dalgın, umursamaz vs. ifadelerle berber koltuğunda otururlarken saçlarının kazınmasıyla başlar. Daha sonra askerlerin çok sert, onları aşağılayan bir eğitim sürecinden geçerek birer katil olarak yetiştirilmesi gösterilir. Eğitim komutanı her fırsatta askerlerin karakterlerini ve kişiliklerini yok ederek onları birer katile dönüştürmeye çalışmaktadır. Bu durum ordu sizin robot olmanızı istemiyor, katil olmanızı istiyor sözleriyle de vurgulanır. Askerlere silahlarına övgü niteliğindeki şarkılar, dualar öğretiliyor. Bol bol küfürle askerlere ailelerine değil orduya bağlı oldukları, artık insan değil ordunun malı oldukları hissettiriliyor. Bu bölüm özellikle Vincent D'onforio üzerine kurulu. D'onforio'nun canlandırdığı karakter kilolu, saf, öğrenmekte zorluk çeken bir karakter ve komutan tarafından ciddi bir biçimde aşağılanıyor. Bir zaman sonra komutan onun sorumluluğunu Joker (matthew modine)'e bırakıyor. Daha sonra ise D'onforio'nun yaptığı her hata nedeniyle tüm askerleri cezalandırıyor. Sonunda D'onforio'yu cezalandırmak ve belki de daha çok ondan sinirlerini çıkarmak isteyen askerler bir gece havluya sardıkları sabunlarla onu dövüyorlar. Bu olaydan sonra zaten psikolojisi bozuk olan D'onforio bir değişime giriyor. Hiçbir şeyi yapamayan asker olmaktan çıkıp diğerlerinin seviyesine yetişiyor ve atıştaki başarısıyla da tam bir katile dönüşüyor. Eğitimin sonunda ise piyade alayına dağıtımı yapılıyor. Fakat tüm bu süre içerisinde askerlerin içinde en saf ve en insancıl olan D'onforio insani özelliklerini kaybettiğinden akıl sağlığını da yitiriyor ve önce eğitim komutanını sonrasında ise kendini vuruyor. Joker ise ordu gazetesine seçiliyor.
    Bu bölümde askerlerin marş okudukları sahneler, diğer askerlerin D'onforio'yu dövdügü sahne, D'onforio donut yediği için diğer askerlere verilen şınav cezası ve tabii ki bu bölümün final sahnesi olan tuvaletteki intihar sahnesi oldukça etkileyici. Bu tarz bir eğitimin bir insanı ne hale getirebileceğini çok başarılı bir şekilde anlatıyor. Ayrıca bu bölümde filmin ana karakteri Joker'in de savaş karşıtı, insancıl ve iyi eğitimli biri olduğu da vurgulanıyor. Tuvalette klozetlerin arasında hiç bir bölme, ayrım vs olmadığı yani herkesin yanyana birbirini görerek tuvaleteni yaptığının, askerlerin yatağa yatma biçimlerinin bile belli bir düzene göre olduğunun altını çizen ayrıntılar oldukça başarılı. Ayrıca komutanın burada ırkçılık vs yok çünkü hepiniz bir bok çuvalısınız dedikten hemen sonra zenci bir askere snowball (türkçe'ye gündüz feneri olarak çevrilmiş) lakabını takması gözlerden kaçmıyor.
    2. Ordu Gazetesi: Bu bölümde Joker artık ordu gazetesindedir. Diğer askerler cephede savaşırken onlar daha rahat bir konumdadır. Burada ordu gazetesinde haberlerin nasıl çarpıtıldığı, nasıl yalan haberler verildiği anlatılırken bir yandan da cephe gerisinde yer alan askerler için savaşmanın ne kadar kolay olduğu, onlara her şeyin çok kolay görülduğu vurgulanır. Burada askerler sık sık çatışmaya girmek istediklerini artık cephede yer almak istediklerini söylerler. Bu bölümde ayrıca Joker'in barışçıl ve dürüst karakteri de biraz daha ayrıntılı bir biçimde vurgulanır. Sonunda beklenmedik saldırılarla ABD büyük güç kaybeder ve Joker cepheye gönderilir.
    2B - 3A: Bu bölüm aslında ikinci bölümle üçüncü bölüm arasında bir geçiş olduğu için böyle bir isim verdim. Joker yanındaki fotoğrafçı arkadaşıyla birlikte cepheye gider. Kafasında Born to Kill (öldürmek için doğdu) yazan bir miğfer ve göğsünde barış işareti taşımaktadır. Eğitim bölüğünden arkadaşı cowboy'u aramakta bir yandan da haber toplamaktadır. Bu bölümde askerler için basında yer alacak olmanın nasıl çocukça bir sevinçle karşılandığı görülür. Joker sonunda Cowboy'un abazanlar diye adlandırılan timine girer. Filmin bu bölümünde özellikle askerlerin Vietnam savaşına bakış açıları gözler önüne serilir. Kimileri tüm Vietnamlılar'ı kadın çocuk farketmeden öldürmekten zevk almaktadır, kimileri neden savaşta olduklarını anlamamaktadır, kimileri Vietnamlılar'ın onların özgürlük vaatlerini kabul etmedikleri için öldürüldüğünü düşünmektedir. Aslında kimse orada ne işi olduğunu bilmemektedir. Bu bölümde özellikle "Piç Ayı'nın sözleri çok önemlidir. Zaten hakim görüşün dayatmalarına kanmayan, sert mizaçlı bir karakterdir "Piç Ayı". Tüm sertliğinin altında en acı gerçekleri vurgulayan karakterdir. ileriki bölümlerde de mantığıyla değil insani duygularıyla hareket edecektir. Cephede fakat ufak düzeyde çatışma ile geçen ve daha çok askerlerin savaşa bakışını anlatan bu bölüm grubun öncü birlik olarak göreve gönderilmesiyle son bulur.
    Bu bölümün önemli sahneleri öldürdüğü Vietnamlı ile fotoğraf çektiren Crazy Earl ve onun bu sırada söyledikleridir: "these are great days we're living, bros. we are jolly green giants, walking the earth with guns. these people we wasted here today are the finest human beings we will ever know. after we rotate back to the world, we're gonna miss not having anyone around that's worth shooting.", Joker'in kendisine neden barış rozeti takıyorsunoysa kafandaki miğferde öldürmek için doğdu yazıyor diyen albayla konuşması ve askerlerin röportajları...
    3. Filmin son bölümü. Burada savaşın ve çatışmanın tüm felaketleriyle yüzyüze kalıyoruz. Tim öncü birlik olarak ilerlerken komutan bubi tuzağında ölüyor. Tim komutanlığını Cowboy devralıyor. Bu sırada yanlışlıkla rotalarından kaybolup yön değiştirmek zorunda kalıyorlar. Önden ilerleyen Eightball bir sniper tarafından vuruluyor. Önce karşılarındaki binada kaç kişi olduğunu tahmin edemiyorlar ve tank yardımı istiyorlar. Tank yardımı gelmeyince Cowboy geri çekilmeye karar veriyor fakat doktor Eightball'u orada bırakmaya razı olmuyor ve onu bulunduğu yerden almak için ilerlerken o da vuruluyor. Bunun üzerine geri döneceklerken bu kez Piç Ayı arkadaşlarını bırakmaya razı olmuyor ve oraya koşuyor. Bu sırada binada sadece bir tane sniper'ın bulunduğunu anlıyor. Tüm tim onun yanına ilerliyor fakat Cowboy yardım için telsizle görüşürken vurulup ölüyor. Ekip intikam almaya karar veriyor ve binaya giriyor. Burada Joker sniper'ı tam vuracakken silahı tutukluk yapıyor fakat fotoğrafçı yardımına yetişiyor ve sniper'ı öldürüyorlar. Sniper'ın genç bir kadın olduğu anlaşılıyor. Burada genç kızın ölmek üzereyken beni vurun, beni vurun şeklindeki sayıklamaları insanın yüreğine işliyor. Askerlerden birisi ise bu duruma "bu kız için artık fik fik yok" şeklinde bir yorumda bulunuyor. Joker kızı böyle bırakamayacaklarını söylerken, Piç Ayı bırakın farelere yem olsun diyor. Sonunda kızın sayıklamaları arasında Joker onu öldürüyor. Bu sahnede Joker tetiğe basarken miğferindeki "Born to kill" yazısı ve göğsündeki barış işareti izleyicinin gözüne sokuluyor.
    Film joker'in cephede ilerlerkenki düşünceleriyle son buluyor. bu kısımda Kubrick bu acıları yaşayanların, bu olaylara şahit olanların, insanlıktan çıkıp katil olarak yetiştirilenlerin savaştan sonra toplumun arasına karışacağını vurguluyor. Film boyunca gördüklerimiz insana bu insanların geri döndüklerinde yaşayacakları ve yaşatacakları sorunları başarıyla hissettiriyor.
    --spoiler--
    7 ...
  33. 93.
  34. devamı gelmeliydi diye düşündürür.
    2 ...
  35. 94.
  36. 1987 yapımı bir film.
    izledikten hemen sonra 1987 yapımı olduğunu öğrendim ve ağzım açık kaldı. ben bu filmi 1-2 senelik sanıyorum. * yuh yani, daha ne diyeyim.
    1 ...
  37. 95.
  38. Sanırım yönetmeninin isminden dolayı kült olarak nitelendirilen filmdir. evet etkileyici eleştirileri var ve ortalama oyunculuk üst seviyede ancak filmin genel bir yönü yok, savaşın içindeki bir sürü detayı ve psikolojiyi biraz da çorbalaştırarak sunuyor. Sadece filmin ilk yarısı olsaydı eminim yorumlarım çok daha olumlu olurdu.

    Daha iyi bir vietnam filmi için (bkz: Apocalypse Now)
    0 ...
  39. 96.
  40. acemi birliğine katılacak olanların izlememesi gereken filmdir. dakika bir gol bir. hemen disiplin makinasına dönüşebilirsiniz. filme gelince; katı kurallar ve yalın şiddet sahneleri tatmin edeci. diyaloglar da olabildiğince iyi kurgulanmış. savaşa gidecek olan her amerikalı james'e örnek teşkil etmekte. vietnam savaşında çekilen çileler iyi aktarılmış. askerlik ölme ve öldürme sanatıdır diyor bize film. kendin değilsin, savaşçısın. '' born to kill'' ifadesi bunu ortaya koyuyor. yönetmenin eleştirisel bakışı işleyen düzenin herkese facia getirdiğini anlatıyor.
    1 ...
  41. 97.
  42. --spoiler--
    tuvaletleri öyle bir temizleyin ki meryem ana bile işeyebilsin.
    --spoiler--
    2 ...
  43. 98.
  44. filmin ilk yarısı izlediğim en mükemmel ilk yarıdır. sergeant hartmann sayesinde.
    1 ...
  45. 99.
  46. mükemmel film.
    ve filmden bir söz;
    +the dead know only one thing its better to be alive...
    2 ...
  47. 100.
  48. iMDb'de 81 numarayı alan mükemmel bir filmdir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük