şimdi şu broyles olayı baya kafamı karıştırdı. ya ciddi anlamda hata yaptılar* ya da bilinçli olarak yaptılar. neyse bunun derdi beni germedi. otursunlar yazsınlar senaryoyu toplasınlar. her sezona ait ufak bir reyting sıralamasını sunacak olursak;
1. sezon --> ortalama 9 milyon seyirciyle başlamış, zaman zaman 10 milyon üstüne çıksa da 9 civarı takılmış.
2. sezon --> ortalama 7 milyon seyirciyle başlamış, 6 milyon izleyici ile devam etmiştir.
3. sezon --> ortalama 5 milyon seyirciyle başlamış, 3,5 - 4 milyon izleyici ile devam etmiştir.
4. sezon --> ilk bölüm 3,48 milyon kişi izlemiş, 2. bölümü 3,14 milyon kişi izlemiştir.
kısacası abd' de çok fazla reyting ve izleyici kaybetmiştir. yakında gossip girl gibi esamesi okunmayan diziler arasına girecek ondan korkuyorum. şu saatten sonra reyting ve seyirci sayısını yükseltmesinin imkanı yok ama en azından izleyenlerine 1. ve 2. sezonda vermiş olduğu zevki versin.
2. bölümü başarılı olmasına rağmen reytingleri düşmüş dizi. bunun nedeni, ilk bölümün vasatlığı. bu kadar başarısız bir sezon premiyeri yaparsan reytingin düşer arkadaş. tabii ikinci bölümün şukusunu vermek lazım, hakikaten çok iyiydi. ikinci bölümün abd'de beğenilip beğenilmediğini ise ancak üçüncü bölüm reytinglerinden anlayacağız. yani aslında bölümün reytingini bir önceki bölüm hazırlıyor.
ve şu da var; reytinginin düşmesi dizinin kalitesi hakkında kimsede şüphe uyandırmasın. korkmamız gereken şey fox'un diziyi kaldırması.
2. bölüm pisikolojik ama güzel bir bölümdü. 3. bölümde ise diğer bölümlere göre aksiyon dozu daha fazlaydı.
özellikle ekibin organizmayı yoketmeye gittiği sahneler bana alien filmlerini hatırlattı.
1 kez de nina'nın adı geçti. ama peter'sız evrende, kahramanlarımız anlaşılan massive dynamics ile sıkı fıkı değiller.
ayrıca bölüm sonunda peter için artık harekete geçileceği anlaşılmış oldu.
s04e03 fringe geri döndü diyebilirim. sonu iyi bağlamışlar hayran kaldım. olivia yine o tuzlu tanka girecek gibi duruyor ama bakalım. ha bir de turuncu kafalı çocuk pek tatlıymış *
s04e03 "işte bu" dedirtmiştir. walter'ın "gus" adını verdiği ve bilinçli olduğunu söylediği absürt organizma gerçekten çok iyi düşünülmüş. bu organizmanın çocukla bağının olması görünürde klasik fringe mevzularını, "empatları" vs. akla getirse de aslının düşündüğümüz gibi olmadığını gördük. orijinal, heyecan doldu, güzel bir bölümdü. ayrıca bölümün sonundan anladığım kadarıyla where is peter bishop? sorusu dizide artık iyice baskın olacak ve muhtemelen önümüzdeki bölümü de işgal edecek. kısacası beklediğimiz an yavaş yavaş geliyor. ayrıca bu bölümde, sürekli aklımda yer eden "bu peter niye sadece babasına gözüküyor?" sualine cevap geldi ve aslında dunham'a da gözüktüğü ortaya çıktı. oh ne güzel, sevenler ayrılmasın.
reytinglere gelelim; 2.bölümünü 3.14 milyon kişi izlerken 3.bölümünü 3.24 izlemiş. çok çok küçük bir artış var ama en azından inişin durmuş olması ümit verici. hayalim 4.bölümde reytinglerin 4 milyonun üstüne çıkması.
s04e04, 4. sezonun 4. bölümünde yan hikayeler anlatılmamış, ana hikayeye geri dönülmüş, güzel bir bölümdü. özellikle son 5 dakikası itibariyle. fringe tempoyu arttırıyor, ve önümüzdeki bölümler için çok merak uyandırıyor.
bu bölüm peter'ı aramakla geçti. eski deneklerden subject 9'un manyetik alanlar üzerinde etkisi kullanıldı. ayrıca yine bu deneğin walter'a "hayatımı mahvettin" diye çıkışmasına yer verilmesi bir klasikti.
walter'ın 3 yıl aradan sonra laboratuarından çıkması gülümsetti.
nina ile walter arasındaki atışmalar ilgi ile izlendi. demek ki peter olmasa böyle olacakmış.
ve ve ve sonunda peter ortaya çıktı. yine bir gölde. observer kendisini izlerken. özlemişiz keratayı.
son sahnedeki karşılaşmalarında peter'ın her şeyi hatırlaması ama olivia'nın hatırlamaması, ve "kimsin sen" diye sorması önümüzdeki bölümler itibariyle çok merak uyandırdı. peter da olivia'nın kendisini tanımamasına şaşırdı. sanırım olanlardan haberi yok. peki acaba peter neredeydi ve neler hatırlıyor? ve walter kendisini hatırlayacak mı?
bu arada olivia gittikçe güzelleşiyor mu ne?
S04e04 bölümünün son on beş dakikasında akışlara geçmiş dizidir kendileri.
--spoiler--
bütün bölüm boston'dan tee new york'a gittiler yok efendim kök birası içtiler otelde kaldılar zenci çocuğu aradılar bizi oyaladılar falan ama sonunda da bombayı patlattılar yanii ve peter'ımız yiğidimiz yüz doksan iqlu yarimizi böyle kıvırcık önleri uzamış saçlarıyla geri döndürttüler. bir de nasıl içten olivia dedi yavrum.
sonra dunham bacı tüm öküzlüğüyle "who are you?" demesin mi? dedi tabi demese şaşardık da bir dahaki bölümün başında peter anan zaa xd demez ise walter reddetsin onu evlatlıktan valla bak.
hadi diyelim tamam tanımıyosun unuttun da 3 haftadır rüyalarda buluşmuyor musunuz siz bacım? demezler mi adama doksan bin beygir gücündeki hafızan te öbür evrenlerden plakaları hatırlıyor da rüyalarda aktığın adamı mı hatırlayamadın? bence ordan gelen bir samimiyet olmalıydı. ben başarısız buldum ve hayır diyorum.
walter sen gönüllerimizde birincisin canım benim.
--spoiler--
--spoiler--
s0404 güzel güzel ilerlerken finalde peter'in sevdiceğini gördüğünde "naber kız napıyodun o kadara zamandır" tarzından basit bir yüz ifade takınması hayal kırıklığı oldu. böyle mi geri dönecektin peter, naptın sen kuzum.
--spoiler--
--spoiler--
4x03 le güzel bir 1.,2. sezon havası estirmiş dizi. oldukça güzel ve fringe havası veren bir hikayeydi ve peter olayını bölüm sonuna saklayarak güzelce bitirdiler.
--spoiler--
--spoiler--
4x04 te walter ın huzursuz davranışlarının, "3 yıldır laboratuvarından ayrılmadın" dialogunun sebebi peter'ın zaman çizgisinden ayrılmış olmasıydı. peter olmayınca kendisini de sosyalleşmeye iten olmadı tabii. einstein olmaya gerek yok ancak merak edenler olabilir.
--spoiler--
Ayrıca onlar Peter'sız 3 sene geçirmiş olabilirler fakat, Peter onlarsız çok kısa bir süre geçirdi.
--spoiler--
Ayrıca "Walter" en profesyonel film artislerine taş çıkartacak bir yeteneğe sahip. umarım ileriki zamanlarda filmlerde de görebiliriz. Oyunculuğunu izlemek, ayrı bir zevk veriyor insana.
4. bölümdeki zenci çocuğun isminin cameron james olması, bana yönetmen james cameron'u ve yönetmenliğini yaptığı en sevdiğim filmlerden biri olan terminatörü hatırlattı. O da gelecekten gelmiş ve zamanda yolculuk yapmıştı hatırlarsanız.
bugün itibariyle, tavsiyelerle başladığım, bilim kurgu-fantastik severleri tatmin edebilecek dizi.
şu an 6.bölümdeyim, biraz daha sindirdikçe spoiler verilecektir.
insanların diziyi neresine izlediğini merek ediyorum doğrusu. zira dizi şimdiye kadar görüp görebileceğiniz en iyi bilim kurgu dizisidir, hatta izlediğim en iyi dizilerdendir. bir diğeri için (bkz: breaking bad) ve (bkz: dexter) neyse konuya dönecek olursak ilk 3 sezonu anlamayanlar için (#12764388) nolu entry'i okumalarını şiddetle tavsiye ederim zira benim anladığım ve ilk 3 sezon için en mantıklı açıklama budur, ve kesinlikle dahiyane bir fikirdir. 4. sezona gelecek olursak dizi her zamanki gibi durağan bir şekilde başlamıştır ve buna peter'ın yokluğuda eklenince (kendisi çok sevdiğim bir karakterdir) dizinin sanki eski kalitesini kaybettiği gibi bir durum çıkmıştır ortaya. zaten lost dizisinden sonra insanlarda jj abrams'a karşı bir tepki oluşmuştur ki bence haklı bir tepkidir. ancak ortada şöyle bir durum vardır. jj abrams kendide lost dizisinde paralel evren olayını yapamadığını açıkca söylemiştir, zaten fringe dizisinde dikkat ederseniz her olaya bölüm sonuna veya sezon sonuna kadar açıklama getirilmiştir. yani fringe dizisini lost dizisiyle kıyaslamak bana pek doğru gelmiyor, çünkü ortada yeni ve kaliteli bir yapım söz konusudur. 4. sezona tekrak değinecek olursak ortada peter'ın işleri düzelttiği ama aslında hiç var olmadığı bir gerçeklik söz konusudur. yani olivia peter'ı kurtarmak için değilde başka bir nedenden dolayı diğer evrene geçmiş ve bir şekilde yine tutsak alınmıştır ve bir şekilde kaçmayı başarmıştır, (broyles olmadan) diğer olivia ise bizim evrene yine köstebek olarak sızmıştır. böylece diğer evredenki broyles hala yaşamaktadır. bu arada peter olmadan bizim olivia'nın durumu epey kötüdür hayatında kimse yoktur, kimseye güvenmez, ve mutsuz sıkıcı biri olup çıkmıştır. gelelim diğer konuya, olivia herhangi bir vasisi olmadığı için (peter ölü olduğu için) walter'ı kolay bir şekilde akıl hastanesinden çıkarmış ve düzen olaylarına yardım etmesi için yanına almıştır. ayrıca peter hiç var olmadığı için olivia'yı lalelerin içinde bulup geri götürmez böylece olivia cortexifan deneylerini tamamlayamaz.
ve son olarak walter oğlu öldüğünde diğer evrendeki peter'ı almaya çalışmış buz yine kırılmış ancak bu sefer gözcü olaya müdahale etmemiş ve diğer evrendeki peter tabiri caizse hakkın rahmetine kavuşmuştur. ancak bir önceki döngüde yaşadığı v ve olaylara müdahale ettiği için hala zamanda kalıntıları mevcuttur.
şimdi biraz olsun diziye yapılan eleştirilere veya yapılan yorumlara anladığım kadarıyla cevap vermeye çalıştım, umarım yakın zamanda dizinin kalitesinin düştüğünü söyleyenlerde yada diziyi bırakanlarda azalma olurda, böylesi bir kalitede olan dizi reyting kurbanı olmaz...
dizinin başından beri "iyi ama bir çok paralel evren var, neden diğer paralel evrenler gösterilmiyor da, konu sadece ikisi arasında geçiyor" sorusu geliyor. ya da her bölüm promosundan sonra "acaba gelecek bölümde 3. paralel evren de mi işin içine girecek" soruları soruluyor çeşitli forumlarda.
aslında bu sorulara walter 4. sezonda çaktırmadan cevap verdi.
hatırlanacağı üzere walter bir diyalogunda (sanırım 3 ya da 4. bölümün previously bölümünde de tekrarlanmıştı bu diyalog) aynen şunu demişti:
"peter'ın ölümünden sonra diğer paralel evrenleri izlemeye başladım. bunların arasında peter'ın aynen bizim evrenimizde olduğu gibi hasta olduğu bir evren buldum. ve onu iyileştirmek için bizim evrenimize getirdim. işte bu iki evren o andan sonra etkileşime geçmeye başladı".
yani dizi sonsuz sayıda paralel evren olduğu gerçeğini inkar etmiyor. tam tersine bunu vurguluyor. ancak dizinin konusuna göre, walter bu paralel evrenlerin sadece birinde, yani şu anda dizide görülen alternatif evrende peter'ın aynı bizim evrenimizde olduğu gibi hasta olduğunu gördü. o yüzden o evreni seçti.
diğer evrenlerde belki peter hasta değildi. belki peter bile yoktu, walter hiç evlenmemişti bile. belki walter daha çocukken ölmüştü bir diğer evrende.
bu yüzden bizim evrenimize en yakın, yani yine walter'ın evli olduğu, peter isminde bir oğlu olduğu, ve bu peter'ın yine hasta olduğu bir evreni seçti. bu yüzden o diğer evrende de bizim evrenimizde olan karakterler çok ta farklı olmadan, minimum farklarla var. new york yine benzer new york, özgürlük anıtı yine var, olivia yine fbi'da vb. zira o seçilen evren bizim evrene en yakın evrenlerden.
bu da walter'ın evrenimize en yakın, yani kendi peter'ına en çok benzeyen versiyonu barındıran evreni aramasından, bulmasından ve seçmesinden kaynaklanıyor.
ve bu seçim sonrasında bu iki evren etkileşmeye, birbirine bağlanmaya başlıyor. şu an için diğer evrenlerin işin içinde olmamasının nedeni de bu.