hayatı boyunca gerçeği aramış, nihilizmin ağır bastığı varoluşçulukla, numara verdiği aforizmalar yazarak eserlerini oluşturmuş, toplumun kurallar karşısında eli kolu bağlı kalmasını ve menfaat sevdasını sert bir dille eleştirmiş polonya asıllı alman filozof. her ne kadar alman olarak anılsa da, kendisi bu durumu reddeder ve polonya' nın asil ailelerinden birinden geldiğini iddia eder. üst insan teorisiyle, toplumun her dediğini tabu kabul etmeyen, kendi doğrularınca yaşayan insanı anlatmaya çalışır. ne yazık ki naziler, bu değerli teoriyi yanlış değerlendirmiş ve yahudilerden üstün bir ırk olduklarını iddia ederek katliam yapmıştır.
(bkz: nietzsche ağladığında)
'benimde gönlümde şafaklar var ama hiçbiri renkli değil! artık asla mümkün olmadığına inandığım mutlak saadet ve acıma bir eş bulmak şu anda bana mümkün görünüyor, gelecekteki tüm yaşam boyunca altın bir ihtimal. sevdiğimin cesur ve zengin ruhu aklıma geldikçe çok etkileniyorum.'
hasta olduğum bir evlenme teklifi.
1844 doğumlu yakınçağ filozofu. schopenhauer'ın öğrencisi. kişinin özdeğerlerinin ahlaki değerlerden daha önemli olduğunu savunan, nihilizmin kurucusu. en önemli eseri "böyle buyurdu zerdüşt".
son 15 yılını akli dengesizlikten kaynaklanan hastalığıyla geçirdikten sora cinnet geçirerek ölmüştür.
dedesi ve babası rahip olan, yaşamı boyunca yozlaşmış toplumu eleştiren, lou salome ile yaşadığı acı dolu aşkın ardından felsefesine varoluşçu bir boyut getiren ama varoluşun mimarları kierkegaard, heiddeger ve sartre gibi özgürlük bilincine sahip olmayıp, aksine üstün insanın varlığını savunan, canı çok çabuk sıkılan ve değiştirdiği şehir sayısı, descartes' in amsterdam' da değiştirdiği ev sayısını geçen, aynı descartes gibi sağlığına dikkat etmeyen ve ablası elizabeth' in bakımı altında, son 10 sene konuşmadıktan sonra, vefat eden filozof, filoloji profesörü ve zerdüşt' e yeni kimliğinin kazandırıcısı.
çoğu kişinin when nietzsche wept adlı kitaptan tanıdığı dehadır. ancak, irvin yalom' un başyapıtı when nietzsche wept' te yazıldığı üzere, nietzsche ve psikanalizin kurucularından breuer hiç karşılaşmadı. aynı yapıtta bahsedildiği üzere, bir dönem psikanaliz üzerine çalışan breuer ve freud' un da sağlam bir arakadaşlığı yoktur. nietzsche, acı ile değişme peşindeydi. ömrünün son dönemlerinde önerilen tüm tedavileri reddettikten sonra, torino' nun karanlık bir sokağında aniden yere yığıldı ve felç geçirdiği saptandı. ablası elizabeth ile son 10 senesini weimarr' da geçirdi, güç istenci adlı, felsefesinin ana hatlarını çizdiği yapıtını, felcinden dolayı tamamlayamadı.
en büyük hayali, lou salome ile evlenmek ve onunla gün batımlarını izlemekti. fakat bu güzel ve akıllı kadın, evliliğe inanmadığından amacına ulaşamamıştır. şebnem ferah, salome için yazdığı ünlü şiiri beğenilen bir şarkı haline getirdi.
nietzsche' nin felsefesi, schopenauer' in eski yunan gelenekleri' ne duyduğu saygıyı alaşağı eder. nietzsche' nin amacı, tamamen üstün özelliklerle çevrilmiş insanın, üst insanın toplum tabakalarında öne çıkmasıydı. also spracht zarahustra adlı başyapıtında, erdemlerin saptırılmasını ve toplumun yozlaşmasını sert bir dille eleştirir.
herkesin aksine sürekli kendime acaba ben mi yanlış anlıyorum sorusunu sorduran yazardır.
-tanrı öldü diyorsa demek ki bir dönem tanrıya inanmıştı.
-tanrıyı ödlürenlerin aslında din olduğunu ve bunu uygulayan insanların simsar olduğunu mu vurgulamak istemişti ?
-bazı yerlerde bahsettiği tanrı (yani herkesi yöneten)aslında bugünü yöneten büyük güçler miydi.yani sistem sonucu istediği herşeyi yapabilen savaş çıkarıp barış getirebilen büyük büyük büyük büyük başlar mıydı ?
-200 yıl öncesinden bügunleri görebilen filozof.
-yaptığı gerçekten bir sanattır çünkü herkes farklı sonuç çıkarmaktadır.
-okudukça tanrıya bağlılığı artıran yazar.(tanrının ölme sebeplerini iyi okuduğunuzda çıkarılabilecek sonuç)
-ezilmek isteyenlerin yüzünden ezenlerin çıktığını vurgulamıştır.
-"sadaka verecek kadar fakir değilim." öyleyse "dilenecek kadar zengin değilim" ortaya çıkıyor?
-acımanın aslında korkmak olduğunu.vs vs...
Nietszche, kitaplarının özellikle Tan Kızıllığı' nın okunmasının 2 aydan kısa sürmemesi gerektiği filolog ve nihilist. Nietzsce deyince hemen "Aa evet Nietszche Ağladığına' yı okumuştum." diye atlayanların Nietszche' yi anlama kapasitesine sahip olamayacakları yazar. Herkesin okumaması gereken, okuduğu takdirde anlaşılmayacağı yahut bünyelerinin kaldırmayacağı yazar.
herkesin hakkında atıp tuttugu ama cok az kisinin gercek nietzsche yi tanıdıgını düşündügüm filozofun bir adım ötesindeki akıl hastası * duragını kendine son durak yapmış , üst insan avukatı.
sanıldıgının aksine nietzsche ateist degildir.civarda görülen ve tanrıya inandıgı düşünülen * bir çok filozof dan , etraflı tarif etmek gerekirse bir çok insandan daha çok inanmaktadır.birçok işletme fakultesinde ve etrafına felsefeci genç olarak gözükmek isteyen bir çok gencin , arkasında ** yazılı tshirtlerle gezdigi görülür.aslında nietzsche nin ne kadar anlaşıldıgı burada kendini bariz şekilde belli etmektedir. -tanrı öldü- deyişiyle insanların tanrıyı öldürdügünü acı bir şekilde vurgular ama nedense çogu insan bunu yanlış şekilde algılar.
her yakışıklı nın ve başarılı insanın gayhomoseksuel damgası yedigi/yedirildigi dunyamızda , 100 yıl once yasamıs bir sahsiyet hakkında uydurma ve ona ait olmayan sozleri ona aitmiş gibi göstermeye çalışmanın absürdlügü pasifize olmuştur kanımca.
"umut kötülüklerin en kötüsüdür, işkenceyi uzatır" sözüyle ve pandoranın kutusu mitini yanlış yorumladığımız, yani kutuda kalan son şeyin umut olmasının bizi mutlu ettiğini oysa o kutuda yalnızca kötülüklerin bulunduğunu unuttuğumuz hakkında söyledikleriyle hayatıma giren, zamanında değeri bilinmemiş ama şu an hakettiği değere kavuştuğunu düşündüğüm filozof.
nihilizmi benimsemesinin yanında tamamıyla nihilist olamamasına rağmen insanların " nietzsche nihilisttir." diye kalıba soktuğu düşünce insanı.kendisi daha pek çok farklı düşüncenin harmanını sunmuştur yazdıklarıyla fakat nedense bu anlaşılmamıştır/anlaşılmak istenmemiştir ya da yeterince araştırılmamıştır. (bazı kaynaklara göre de anarşisttir) adolf hitler in kendince çarpıttığı üstinsan/insanüstü olgusunun yaratıcısıdır.nietzsche ye göre insan kendi kendisinin tanrısı olmalıdır; bu yolla onu uyuşturan tüm hurafeler, yaptırımlar vb.lerinden arınır, sürüden ayrılır, kendince oluşturduğu erdemlerin izinde üstinsana ulaşır.
frengiden ölen nihilist düşünür. her kitabının kapağında fotoğrafı olan ve günümüz felsefesine eski zamanlardan yön vermeyi başarmış, kendisinin tabiriyle üstinsan tanımına uyan alman filozof.
kadınlara düşman olduğu düşünülen ve kadınlar hakkın'da acımasız deyimleri olduğu sanılan bilgin kişi."nietzsche" kadınlara düşman değildir kadınları çok fazla sevdiğinden ve kadınlardan yana şansı olmadığından dolayı bir kadını en ince ayrıntısına kadar işlicek yorumlar yapmıştır ama aşağılama anlamında yazmamıştır.
bir kesim düşünür onun;kız kardeşine aşık bir şövenist olduğunu düşünmektedir.ve genç yaşta bir kadından cinsel yolla kaptığı belsoğuklu hastalığından dolayı kadınlara olan tüm inancını yitirdiğini,hayata küstüğünü ve düşman olduğunu düşünmektedir.
nietzsche'nin kadınlar hakkında yaptığı yorumlar aslında onların özgürleşmesi ve içlerinde ki gücü açığa çıkartması yönün'de,içten içe bir gaz verme politikasıdır bence.
sanıldığının aksine manyak felan değildir ileri zekaya sahip olduğu doğrudur zaten ölümüde tam bir deliye yakışır bir ölüm olmuştur..ateist olup olmadığına gelince ortada olduğu kanaatindeyim..
hayatını yolculuklarla geçiren filozof. sürekli yolculuk yapmasında toplumda kendine bir yer yakıştıramaması büyük yer tutardı. lou salome yüzünden çektiği büyük acı, özellikle also spracht zarahustra adlı başyapıtında ön plana çıkar.
--spoiler--
zerdüşt, ağzını sımsıkı kapattığı çuvalla yürüyordu. görenler ne taşıdığını sordu. zerdüşt; ' yaşlı bir kadın bana bir sır verdi, iyi saklamamı öğütledi ' dedi. ne olduğunu sorduklarında, ' kadınlara mı gidiyorsun? yanına kırbacını al. ' diye ekledi.
--spoiler--
"bir dostun sana kötülük yaparsa ona şöyle:bana yaptığını sana, bağışlıyorum; fakat kendine yaptığını ben nasıl bağışlayayım." böyle buyurdu zerdüşt,nietzsche
ne kendini tanrı ilân eden empedokles kadar aptal, ne de kendini tanrı'nın gölgesi sayan anaxagoras kadar ateisttir nietzsche. ya$am kapsülünü ters giymi$tir hepsi bu.
'gününün üçte birini dü$ünmeden geçiren insan, ya$ıyor mudur?' deyi$ini dü$ünürken bile onun o spesifik ve taklit edilemez dü$ünsel ve iletimsel gücünün heybetiyle kar$ı kar$ıya kalmak i$ten değildir.
'lanetler güne$i, içi geçmi$ler;
ağacı gölgesi için seçmi$ler ' sözünün sahibi basit bir nihilist değildir o.. onu anlamak da yalnızca onu anlatanlar sayesinde ihtimal dahilindedir ki kendisi her zaman çeli$kilerle ve tezatlarla varolabilmi$tir. ('ancak beni yadsıdığınız zaman döneceğim size' - böyle buyurdu zerdü$t..)
inanç sistemi kendi içselle$tirmelerine bağlı olarak deği$im, dönü$üm, geri dönü$üm ya$ar.
ilkel fikirlerden, modern bir sistem yaratabilmi$ tek $ahsiyettir.
çekiçli ve kamçılı şair, zira nietzsche filozof değil şair ve klasik yunan filoloğudur esasında. zaten kendisini tanımlarken "ben bir şairim ve..." diye konuşur, sistamatik düşünceleri olmadığı için filozof nitelendirmesine girmez sadece aforizmalarından alıntılar yapılarak düşünceleri açıklanmaya çalışlır (ki bu aforizmalardan nietzsche'nin dengesiz ve tutarsız olduğu da çıkar). ayrıca kadınları, gazetecelileri ve avukatları hiç sevmezmiş ve sürekli laf sokarmış.