sanatın dişiliğine karşı çıkan, sedece bir kitabını ancak beş haftada okyabildiğim**, anlamak için tam güç harcadığım ama eminimki binde birini anlayabildiğim büyük düşünür. kendisi çok genç yaşlarda karşıma çıktı, ve şu andaki düşünce yapımı ona borçluyum. tanrı kavramı, sevgi ve bencillik gibi konularda, tüm o şekerli duygulardan insanı ayıran, çok sert bir şekilde gerçeği suratınıza çarpan bir kişi. kafasındaki evren işleyişi bana çok materyalist doğrultuda gelmedi ve bu konuda ona katılamıyorum ama bunu da kendime yediremiyorum. evet kendisi tabu yıkıcı olsa da insanlar için tabu da olabilen bir adam*
garip bir şekilde çok popüler olmuş bir filozof.tanrı; lafının, çok akıllıca esprilere, tişört yazılarına malzeme edilmesini mi istersiniz. kardeşine aşıktı, sapıktı, pislikti, allah belasını versin diyenler mi istersiniz. (nerden çıkartıyorsunuz bunları da anlamıyorum.) sağdan soldan bi iki sözünü duyup da uvv yea, adam doğru söylemiş abi, favori filozofum;diyenler mi istersiniz. lan adam herkes ve hiç kimse için demiş kitabın başında, ayarını yıllar öncesinden vermiş. bu ne özgüvendir ki direkt adamı anlamış sayıyorsunuz kendinizi? hani ben de sular seller gibi okumuş bi insan değilim kendisini, üst insan falan da değilim, zerdüşt;ü okudum anlamadım falan. ama öyle bir iki karizmatik sözünü seçip çözdüm adamı ayaklarına da yatmıyorum.
her neyse okuduğum kadarıyla nihilizmle alakasını şöyle anlatıyım(niçe üzerine tezler yazmış çok filozofik bir kişinin beni göt etmesiyle bu giriyi silme hakkımı saklı tutuyorum bu arada.) artık adının hafiften benzemesinden midir nedir, nihilist diyenler çıkıyor kendisine. adam oturmuş, hayatı olumlamaktan bahsediyor, hayatınızı defalarca yeniden yaşayacakmışsınız gibi davranın, sonsuza kadar boktan bi hayat yaşayıp götlere gelmeyin diyor. bir de nihilizme bakıyoruz ki ana fikri;hayat anlamsız, her şey anlamsız, what the hell am i doing here; olan bir düşünce. tamam, ahlak açısından düşünürsek, niçe de nihilizm görüşü de ahlakı yadsıyor lakin bengi dönüş kavramından, üst insan kavramından bahseden bir insan hayatın anlamsız olduğunu nasıl kabul edebilir?
kaldı ki niçe;ye göre nihilizm bir geçiş dönemidir zaten. köhnemiş ahlak sistemi ve diğer sistemler nihilizm sayesinde yıkılacak daha sonra süper bir sistem kurulacaktır. bir aktifi bir de pasifi vardır işte bu nihilizmin. pasif olan kakadır, ne arzu edilecek bir şey vardır ne hedef vardır, ahlağın yokluğu insanı boşluğa iter falan. aktif olan ise sadece yıkıcı bir güçtür, ruh o kadar güçlenmiştir ki eski hedefleri, inançları yeterli gelmezler. bu eski hedefler, inançlar yok edilir fakat yerine yenileri konmaz. aktif nihilizm de üretken değildir yani. işte süper sistemin kuruluşundan hemen önce nihilizmin, daha doğrusu aktif nihilizmin görevi biter. yani nihilizm değerli filozofumuz için bir amaç değil araç olabilir ancak. böyle yani.
gott ist tot** diyen ama kendisinin ölümsüz olduğunu da iddaa etmeyen filozoftur ki; ölümünden sonra, şapşal bir gülümseme ve bir "teori" çürütmüşlük edasıyla "nietzsche is dead" demenin bir manası yoktur. zira, o öldükten sonra tanrı canlanmadı ya!
"uçuruma fazla bakarsan uçurum da sana bakmaya başlar. içinde korku ve dehşet, nefret ve öfke uyandıran şeye uzun süre bakarsan, baktığın şeyden bir parça yapışır kalır gözüne; meş'um ilginle kavradığın ve aşağılamak için derin bir arzu duyduğun o şeyin ellerine bulaştığını görürsün; bir süre sonra ellerin olurlar hatta."
başarılı bir konuşma terapisti ve imgelem insanıdır. irvın d. yalom un, when nietzsche wept filmi ve kitabında bu özelliği hakkında çokça bilgi edinilebilir. doktor breure un odipalini başarıyla çözdüğü gibi, kendi narsisizmini az da olsa kırabilmeyi başarmıştır. (bkz: nietzsche 1 - 0 god)
otobüste bir kız geçenlerde onu okuyordu. güzelce de bir kızdı. sonra onu fortlamaya çalışan bir eleman arkasına durdu. kız yer değiştirdi eleman bu sefer yine dibine kadar girdi. kız tabiki kitabı hemen çantasına koydu savunmaya çekildi. hayvanlar aleminde önce kendini koruyacaksın bunu herkes bilir. kız da bunu yaptı anlayacağınız. şimdi beyler bayanlar mesaj bölümüme geldik. memlekette kimse kültürle sanatla ilgilenmiyor, onu ikinci plana atıyor derler. işte nedeni çok açık değil mi? insanlar ilk önce hayatlarını sürdürmeyi hedeflerler, hayatın içini doldurmaya çalışmazlar. hele bunu kültürle sanatla yapmayı en son tercih olarak görürler doğal olarak. bizim memlekette nietzsche okumak istesen bile önce götünü kurtarmalısın. bu memlekette önce karnını doyuracak işi bulmalısın. bunları garantilemeden nietzsche okuyamazsın. bu sebebten akıllı adamlar tıp okur, mühendilik okur. kızın sonunu merak edenler için hemen söyliyim kız yakında oturuyomuş, birkaç durak sonra indi.
*isterim ki ilkin kendine saygı göstermekle işe başlansın. Gerisi gelir artık. Böylelikle insan başkaları için yaşamaz olur artık. -Niçe(nietzsche)
*Başkalarının hakkımızda bildikleri, kendi hakkımızda bildiklerimiz, belleğimizin hatırda tuttukları, yaşantımızın mutluluğu için, sanıldığından daha az kesindir. Bir gün gelir, bu yaşantıda başkalarının hakkımızda bildikleri (ya da bildiklerini sandıkları) şeyler çıkıverir ortaya; o zaman onların fikirlerinin daha güçlü olduklarını farkederiz. insan, adının kötüye çıkmasındansa bildiklerinin yanlış çıkmasına daha kolay katlanır.
-Niçe(nietzsche)
Neden'i olan, Nasıl'a katlanır
demiş ve olayı bitirmiştir.
aklın bıle alamadıgı bı cok seye nedenler dahılınde ınanası tutar ınsanın sevdıceğın arkadasın yamugu bazen goze bıle dokunmaz nedenın vardır ya nasılı cokta ırgalamaz ta ki bir yere kadar ve bu yargının gun gelıp curudugu gun kulaklarda bır dıger nietzche sozu yankılanır.'' Bu da dahil tüm genellemeler yanlıştır''.
birçok kişinin kitaplarını okumadan aşık olduğu ve 10 liralık god is dead t-shirtlerini giydiği okuması kolay hazmedilmesi zor filozof.aforizmalarının bu kadar güçlü olmasının sebebi basel universitesinde filolog olarak görev yapmasındandır.hristiyanlığın yozlaştığını ve önemini kaybettiğini,müslümanlığın hristiyanlıktan daha faydalı bir din olduğunu da savunur.zerdüşt böyle buyurdu-söyledi eseri nazilerin savaş çantasında incilden önce yer almaktadır.
Gidene kal demeyeceksin. ..
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek acizlere, Hak edene git demek asillere yakışır.
Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme, yoksa değersiz olan hep
sen olursun...
Düşün...
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter...
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama
sevgisini... Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz. ..
Öyle bir hayat yaşadım ki cenneti de gördüm cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki tutkuyu da gördüm pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendimi bir sahnede buldum,
Oynadım.
Öyle bir rol vermişlerdi ki okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım hem güldüm halime.
Sonra dedim ki söz ver kendine
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin, Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin,
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin.
Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım.
Öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan anladım
hitlerin kıyımda ki esin kaynağı filozoftur. hitler bu adamın ırkçılığını okuyup öğrenmişlerdir. bu adamın fikirlerini benimsemişlerdir ve bu adamın düşündüklerini uygulamışalardır. 50 milyon kişinin ölümünden aslında bu adam sorumludur...
küçük yaşta babasının ölümü üzerine ailesiyle birlikte naumburga yerleşmiştir . burada kuvvetlli bir din eğitimi almıştır , babası da zaten lutherci bir papazdır . Gel zaman git zaman felsefeye merak salmıştır Wagner ile tanışmıştır ve kendisine hayranlık beslemiştir [ daha sonraları her ne kadar ondan nefret edecekse de ] kazara gittiği genel evden genç yaşında frengi kapmıştır [ ki bu sebeple 45 yaşında frengi virüslerinin beyne saldırmasıyla aklını kaybedecektir , ki bu yolda kırbaçlanan bir ata sarılıp ağlamasıyla ifşa olacaktır .] Böyle buyurdu Zerdüşt - Herkes için ve Hiçkimse için bir Kitap [ Also Sprach Zarathustra - Ein Buch für Alle und Keinen ] ile ününe ün katmıştır .