hem telaffuzu zor hemde desten gibi bir isme sahip olan günümüz popüler kültürünün vazgeçilmezi olan filozof, biz türkler ise çok ekonomik bir millet olduğumuz için kendisi dört harfe sığdırmışız.
Alman filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve besteci.
Nietzsche'ye göre, gerçeklik, yalnızca bir takım yorumların gerçekliğidir, yorumsuz ya da yorumdışı bir gerçeklik söz konusu olamaz ve bundan dolayı perspektivizm gerçekligin çoklu kavranışı olması bakımından gereklidir. Perspektivizm, Nietzscheci anlamda metafizik olmayan bir felsefi yöntemdir.
Daha sonra bu düşünce postmodern düşünürlerce kullanılacak ve geliştirilecektir.
üst insan teorisiyle hitlere fikir babalığı olmuştur. hitlerin aksine alman milletinden bir halt olmayacağını, üstünlüğün ırksal olmadığını düşünse de hitler bunu farklılaştırmıştır.
nietzsche nin deccal hristiyan karşıtı kitabını okumuştum. en üstün dinin budizm olduğunu söylemektedir. onun dışında ki en iyi dinin islamiyet olduğunu fakat islamiyette zayıf, fakir, düşkün insanlara el uzatılması gerekliliği olduğu için zaafı olduğunu belirtmiştir.
"Platon çok sıkcıydı" sözüne sonuna kadar katıldığım düşünür. Geçmiş dönemle hesaplaşması, -o bilmese de- felsefe tarihinin müfredat olarak işlediği düşüncelerin yeniden sorgulanmasını sağlamış, bunun yanında birçok kapıyı aralamıştır.
Kendisi metafizikçidir. Saçma gelebilir ama öyledir. Elbette yapı ve anlayış olarak değil, yöntem olarak metafizikçidir. Zira değerler gibi duyu-ötesi şeylere karşı çıkabilmek, olumsuzlayabilmek yahut onlarda düzenlemelere gidebilmek, yani onlardan bahsedebilmek metazifiği kullanmayı gerektirir.
Ayrıca bize felsefenin irrasyonel kanadının, rasyonalist kanadından daha mantıklı olduğunu gösterir.
Ben kendilerini çok beğenmem ama düşüncelerinin dolaylı olarak kazandırdıklarını reddedemem.
biri nietzsche okumak ve okuduğunu gerçeğe en yakın olabilecek şekilde anlamak istiyorsa ki, çevirmen hatalarından dolayı ve sizin okuduğunuzu anlama, yorumsama farklarınızı da atarsak aradan.
çok iyi bir şekilde.
1- antik yunan
2- orta çağ
3- hegel
4-shopenhauer
bilmeniz okumuş olmanız gerekir. aralarında en önemlisi schopenhauer'dur ki güç istenci gibi bir çok kavramın kuruluşu aslında schopenhauer'e aittir.
nietzsche kuramsallaştırıp derinine inmiştir bu kavramların.
2. olarak da nietzsche insanı ket vuran her şeye karşıdır sadece din değil.
Su dizeleriyle insani etkileyen zat: deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı, kayayı yontmaktadır.
güneş onu yakıp kavurur.
o da tanrı'ya yakarır: keşke güneş olsaydım diye.
"ol" der tanrı.
...güneş oluverir.
fakat bulutlar gelir, örter güneşi; hükmü kalmaz.
bulut olmak ister.
"ol" der tanrı.
bulut olur.
rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur.
rüzgar olmak ister bu kez.
ona da "ol" der tanrı.
rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur.
her şey karşısında eğilir.
tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar.
oradan eser, buradan eser, kaya bana mısın demez!
bildiniz, tanrı kaya olmasına da izin verir.
dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı.
sırtında bir acı ile uyanır.
bir ihtiyar taşçı, kayayı yontmaktadır.
"cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. sadece seçim yaptığını zanneder. cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir..."
Friedrich Wilhelm Nietzsche Alman filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve Ьesteci.
Din, ahlak, modern kültür, felsefe ve bilim üzerine metafor, ironi ve aforizma dolu bir üslupla eleştirel yazılar yazmıştır.
Her insan okumalı ve farklı bir bakış acısı kazanmalı, farklı bakış açılarına tanık olmalı diye düşünüyorum.
"bir köle misin? o halde bir dost olamazsın. bir tiran mısın? o halde dostların olamaz.
çok uzun süredir bir köle ve bir tiran gizliydi kadında. bu yüzden kadın henüz yatkın değildir dostluğa; sadece aşkı bilir o..." diyen über kişilik.
'...
şimdi kendi başınasın,
kendi iki yönlü bilginle,
yüzlerce ayna arasında,
kendini yanıltarak,
yüzlerce anı arasında,
emin olmadan,
her yarayla bitkin,
her soğukla donmuş,
kendi ağında boğulmuş,
kendini tanıyan,
kendinin celladı...'