Üstinsanı tanımlamış ve insanı hayvan ile üstinsan arasındaki bir köprü olarak görmüştür.Sıklıkla nazilere ilham kaynağı olduğu söylenmiştir.Nazilerin kendisinden ilham aldığı yadsınamaz bir gerÇektir.Sorgulamamız gereken böyle bir amacının olup olmadığıdır.Eserlerinde bariz bir şekilde görülmektedir böyle bir amacının olmadığı.Üstinsandan kastettiği normları yıkmış gerÇek erdeme ulaşmış kişidir ve Nıetzsche halklardan da pek hoşlanmaz aslında.Kitle yığını olarak görür bu toplulukları.Bu da Nıetzsche'nin üstinsan ideasından bahsederken kastettiğinin ırka dayalı olmadığını kanıtlar.Ayrıca eserlerinde sıklıkla Tanrı öldü der. Yaşlandı ve merhametinde boğuldu der.Bu fikri bir başka entryde detaylı bir şekilde ele alınacaktır pek tabii.
deli nietzsche diye isim takılmış, genç yaşta profesör olmuş, fakat 40 lı yaşların sonunda akli dengesini yitirmeye başlayıp, 56 yaşında vedat etmiş nihilizmin temsilcisidir. en iyi kitabı böyle buyurdu zerdüşttür.
tanrı öldü dediğinde dindar hristiyanların tepkisini çeken filozof kendisi öldükten sonra mezar taşına dindar bir hristiyan tarafın 'niçe öldü' tanrı yazmıştır.
boktan aforizmalara sahip düşünür.
bunun saçmalıklarını müslüman bir filozof yapsa taşşağın kralını yapardınız. ama niçe değil mi? vardır bir bildiği.
aforizmaları estetik olarak kreatif duruyor. hayata oranlandığında bu adamın peşinden ''niçe mi? off süper ya asadsadasfasdfa!'' kafası yaşayan ve sekülerizmi entelliğin alameti sayan aptallara bakınca yüzlerinde ve zihinlerinde at gözlüğü görüyorum sadece.
daha isminin okunuşunu doğru bilmeyenlerin nietczhe aşağı nietzche yukarı tavırları acayip gülünç duruyor. suç sizde değil, modernizmin amına koyayım.
okunmalı elbet, ancak mantık terazisinden geçirince, el kindi ya da günümüze gelelim cemil meriç'in yanında bu herif kaniş gibi kalıyor.
suretle latife olmaz çarpılırız neuzubillah destur ya rebbi! ama. bu herif schnauzer cinsi köpeklere acayip benziyor, özellikle yan profilden.
haksız mıyım?
işi taşşağa vurmak şöyle dursun, her görüş insanların zihninde can bulmalıdır ama bu kadar niçe manyağı olmanızın tek bir açıklaması olabilir; manyak olmanız.
nitekim hiççilik denen akımın amına koymuştur kendisi. varoluşçuluk kendisiyle özdeşik bir durumda değildir, atın yalanı sikeyim inanı oh.
emeğine saygı duymakla birlikte, fikirleri sike sürülecek değer arz etmiyor.
Az ya da çok tehlikeli yaşam. - Başınıza geleni hiç bilmiyorsunuz, yaşam yolunda sarhoşlar gibi ilerliyorsunuz, zaman zaman da bir merdivenden aşağıya yuvarlanıyorsunuz. Fakat sarhoşluğunuz sayesinde başınız yarılmıyor: Kaslarınız çok yorgun, kafanız çok dumanlı olduğundan o basamakların taşlarını bizim bulduğumuz kadar sert bulmuyorsunuz! Bizim için yaşam daha büyük bir tehlike: Topraktanız biz;... Birbirimize çarptığımız gün vay hâlimize! Düşersek her şeyin sonu demektir bu!
Kutsamayı bilen lanetlemeyi de bilir diyen. Salome'ye ' bana verecek mutluluğun kalmadı mı ? ne çıkar, acıların var daha.' dedirten, yokluğun, hiçliğin babası olan adam.
(bkz: Herakleitos)'a hayran olan kişiliktir. Karamsar bir yapıya sahip olmakla birlikte Platon, Aristo, Kant gibi tiplerin felsefeye zarar verdiğini ima ederek nokta atışı yapmış kimsedir.
nihilist filozoftur. yazılarında derin mistik bir hava vardır. tanrı öldü söylemiyle dikkat çekmiştir. hayran olduğum bir insandır. salome'ye bana verecek mutluluğun kalmadı mı ? ne çıkar, acıların var daha dedirten adamdır.
genelde anarşist olarak tanımlanır fakat o hiç bir zaman anarşizmi insanlara önerip çözüm olarak sunmamıştır. bireysel bir anarşiden bahsede biliriz nietzsche için.
ölümüne doğru tanrının var olabileceğini düşünmüş ama hemen arkasından, bu dönem içinde sağlıklı ve mantıklı kararlar alamadığını, hastalığının onu olumsuz yönde etkilediğini söylemiş filozoftur. genelde insanlığın düzensizliği ve kaosu hak ettiğini iddia eder.
ayrıca post-modernzim'in felsefede onunla başladığı iddia edilir. bu yüzden anlaşılması klasik modernist filozoflara göre çok daha zordur.
Gündüzleri olta kamışlarıyla bataklık kenarlarında otururlar ve derin olduklarını düşünürler: oysa ben balık olmayan yerde olta sallayana sığ bile demem.
Zerdüşt öyle buyurdu...
Böyle bir Allegori üstadıdır kendisi. Anlamak için felsefi bir altyapıdan çok gelişmişi bir empati yeteneği, derinlemesine kavrayış gücü, en temel önkabulleri dahi sorgulama cesaretine haiz olmayı gerektiren belki de yegane filozoftur.
Öyle ya:
"kavrayışta dahil yalnızca irademin tanıklığını ve oluş hazzını duyarım. eğer kavrayışta masumiyet varsa, bunun nedeni onda yaratma iradesi bulunmasıdır."
''Sizler tanrıya bir ebeveyn rolü biçtiniz.
Ve tanrıdan, ödüllendiren ya da cezalandıran bir yargıç yarattınız.
Sevginin etrafını korku tabanlı bir gerçekle çevrelediniz.
Korku tabanlı sevgi, gerçeği sevmekle ilgili tecrübelerinize hükmetmeye başladı.
O kadar ki; bunu artık kendi yaratıyor...
Doğru olanı yapman için ihtiyaç duyduğun korku mu ?
iyi olman için tehdit edilmen mi gerekiyor ?
Hem ''iyi olmak'' dediğin nedir ki ?
Sana şunu söyleyebilirim; kendi kurallarını sen belirlersin !
Doğruları sen koyarsın!
Unutma : Sen sürekli olarak kendini baştan yaratıyorsun.
Her anında kim ve ne olduğuna karar veriyorsun.''
Dizeleriyle beni benden almış adamdır. Kendisini çok severdim ancak faşist olduğu söylemleri kendisiyle arama bir mesafe koymuştur.
Sol frame'de görülmesi sözlük yazarlarını şaşırtmıştır. Abazanlıktan geyikten trollükten sıyrılıp birilerinin aklına gelebilmiş! Eh darısı august comte a artık inşallah...