nefret derecesinde kin beslediği kadınlarla ilgili probleminin temelinde yatan olay şundan ibarettir.
nietzsche ve yakın dostu hans kız muhabbeti çevirmektedir. nietzsche tip olarak pek sağlam bir herif olmadığı için 30 yaşına gelmiş ancak hala bekaretini bozamamıştır. hans ise oldukça atik ve bir o kadar da taş bir heriftir. kadınlar da haklı bir yerde ama nietzsche'ye vermemekte:
bazı insanları yetersizlikleri üstün yapar diye düşünmemi sağlayan büyük dehalardan biridir. aleyhinde gelişen olayları lehine çevirebilmeyi başarmış ve filozoflar arasında ilk psikolog olarak tanınmıştır. kendisinden sonra gelen bir çok düşünürü ve psikoloğu etkilemiştir.
hiçbir zorlu istemin ele geçiremediğidir güzel olan.
--spoiler--
kişi ancak kendi çocuğuna gebe kalır.
--spoiler--
insanın kendi gerçeğini ortaya çıkarabilmesi için herşeyini kaybedecek kadar acı çekmesi gerekir.
--spoiler--
kendi istemini kendi belirleyen ve her türden boyun eğmeyi reddeden herkes benim dengimdir.
--spoiler--
bize tam güven duyan insanlar böylelikle bizim de onlara tamamen güvenmemiz hakkını kazandıklarına inanırlar. bu yanlış bir sonuçtur, armağan vererek hiçbir hak kazanamayız.
--spoiler--
hiç kimse akıllı bir kişiye kendi zekiliğini göstermenin kibar olmadığı bir çevrede kendisini onların seviyesine koyma kibarlığını gösterdiği için teşekkür etmez.
--spoiler--
gerçekte hayatı severiz fakat yaşamaya değil sevmeye alıştığımız için.
--spoiler--
yükselmek için yalnızca kendi gücünüzü kullanın, başkalarının sizi yükseltmesine fırsat vermeyin.
--spoiler--
cinsel arzu , aslında; karşındaki insanın zihni ve bedeni üzerinde mutlak hakimiyet kurmak için duyulan arzudan ibarettir.
''putların batışı ya da çekiçle nasıl felsefe yapılır?'' adlı eserinde 'sokrates'in sorunu'nu müthiş bir gözlemcilikle çözümlemiş olan gerçek deha. yunanlıların içgüdü medeniyetinin karmaşa içerisinde, çözümsüzlük içerisinde artık yıkılışa geçtiği bir dönemde, sokrates keskin, fazlasıyla 'akılcı' felsefesi ile içgüdülerin karşısına akılı ve diyalektiği çıkararak yunan medeniyetini kurtarmaya çalışmıştır bir nevi. ama nietzsche'ye göre bu yaptığı dekadansın bir başka ifadesidir. dekadansı engellemek değil dekadansın anlatımını değiştirmektir. tabi ki burada fazla şey yazamıyorum ama kitabı okumak ( nietzsche'nin aynı zamanda bir üslup dahisi olduğunu hatırlarsak) kesinlikle büyük haz ve görüş getirir. inanılmaz bir zeka nietzsche'ninki. gerçekten kendi deyimiyle: 'filozoflar arasındaki ilk psikolog' tabirini tam anlamıyla hak ediyor..
pos bıyıkları yüzünden çorba içme mutluluğu tadamamış ve bu yüzden kendini felsefeye vermiş bir adamdır bu. bıyık altından da gülemediği için hep somurtur zaten.
aforizmaları ile ünlü filozof. güzel sözlere sahiptir. mesela;
"cahil bir toplum özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiç bir zaman özgür bir seçim yapamaz. sadece seçim yaptığını zanneder. cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır. böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir".
kitaplarını okurken bana düşündürmek istediği olguyu sayfalar sonra anlayabildiğim ve zekasına hayran kaldığım, yazdıklarını hayretle yorumladığım mükemmel yazar.
12 haziran seçimlerinde kendisini saygıyla andığım alman filozof.
"cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır!" friedrich nietzsche.
adını ilk kez umumi tuvalette tanıştığım bir hatundan duymuştum bu yazarın. "aforizmalar" adında bir kitabı olduğunu ve çok akıcı, sürükleyici olduğunu falan söylemişti.
okunası mı; yoksa değil mi emin olamadığım için hiç okumadım ve fakat gene de sürükleyici ve çok akıcı yazıyorsa okunasıdır sanırım.
edit: entryi ciddiye alıp da mesaj atan 69. kişiye, rolex saat hediye edilecektir.
en baba filozoftur. kendi yaşadığı dönem için benim değerimi şu anda anlayamıyorlar, 21. yy da ancak kavrarlar demiştir. dedikleri de harfiyen çıkmıştır.üniversitede öğretim görevlisi , profesör olmasına rağmen onu dinlemeye değer gören ancak 1-2 öğrencisi vardır. bu öğrencilerinden birinin arkadaşıyla aralarında bir ilişki başlayacaktır. ve bu ilişki nietzsche 'yi çok derinden yaralayacaktır. bu kadın bir doktora başvurarak nietzsche'yi tedavi etmesini isteyecektir. nietzsche, küçük bir bavulu ile sahip olduğu sinir hastalığı hava değişimlerinden vücudunun aşırı derecede etkilenmesine neden olduğundan ülke ülke, şehir şehir dolaşır. belli aralıklarla sinir krizlerine girer, kasılır, beyni çatlayacakmış gibi ağrır, nefes alamaz vs. ama o her şeye tersinden baktığı gibi , bunu da doğum öncesi beyninin sancıları olarak niteler. çok gururlu bir adamdır, sadakati kötü bir duygu olarak tanımlar. düşünceleri, felsefesi, hayata bakış açısı incelenmeye değer ve farklıdır. ayrıca nietzsche'yi tanımak için okunması gereken müthiş bir kitap (bkz: nietzsche ağladığında). *
" tanrı öldü " sözünün günümüzde bu kadar değiştirilip kullanılacağını bilseydi bile yinede söylerdi. çünkü filozof olmak, düşünür olmak bireylerden bağımsız ve korkusuz olmayı gerektirir.