kendisiyle 1 gün geçirebilmek için ömrümden 5 yıl sallamaya hazır olduğum yüce adam. burada kısmet değilmiş, ama elbet görüşücez aşk. cool cat dinlerken bazen diyorum evet bence tanrı yok ama ya varsa.
queen grubunun vokalisti. sesi son derece etkileyicidir. haşin öğeler taşıdığı gibi, son derece yumuşak dokunuşlara da sahip bir sestir freddie´nin sesi. yalnız "üstüne yok, ötesi gelmez" şeklindeki yaklaşımlar, biraz mübalağalıdırlar.
queen "melodik rock" yapmıştır. armonik açıdan bilinen ve kullanılagelmiş bulunan armonik kombinasyonlara sahiptir şarkıları. bu tür "klişe" tabir edebileceğimiz armonik yapı genellikle insanların yüzde 85´inin "çok güzel" bulduğu bir tür armonik yapıdır. yalnız bu armonik geçişler kullanıla kullanıla artık "banalite" seviyesine gelmişlerdir ve "yeni soluk" yeni yapı peşinde koşanlar bu çok takip edilmiş yoldan saparlar.
queen bu banal, klişe armonik yapılar içerisinde kalmış ve kommersiyel olarak mümkün olduğunca büyük bir kitleye hitap etme endişesi taşımış bir gruptur, bu grubun müzik politikası bu şekildedir. ancak bu çerçeve içerisinde bile queen orijinal olmayı başarabilmiştir - gerçi her zaman değil ama, diyelim ki bazen-, şarkıların yapısı, ve armonik dizilişler "klasiktir".
bu grupta "sıradışı" olan tek şey freddie ´nin sesidir. ve bu ses queen grubuna yüklenen "mümkün olduğunca büyük bir kitleye hitap etme" misyonuyla birleşince, "efsane" olarak anılagelir olmuştur. freddie ´nin sesi gerçekten çok güzeldir, ama bu sese "ötesi yok" muamelesi yapmak da sadece bir tür abartıdan ibarettir.
Sevdigim nadir yabanci sanatcilardan. Sarkilari ve sesi inanilmaz derecede güzel ayrica 80 lerdeki haline bakan biri kesinlikle gay oldugunu düsünmez öylede delikanli bir abimizdir.
Evet, en azında kartlaşmış hale gelmeden evvel müziğin zirvesine çıktığı anda bırakmıştır hayatı ve çekip gitmiştir.
O kadar kutsal biridir ki entiri girmeye kıyamadığım ve başlığına parmaklarım titreyerek entiri girdiğim zat-ı şahanedir bu!
insanlara seslenme ve ulaşma konusunda papa'nın asla kendisi kadar başarılı olamayacağı insan.
"kaçıncı papa bu pampa" diyesi geliyor insanın, oysa freddie bir tanedir. yeganedir. tektir.
1946 yılında tanzanyada doğmuştur. gerçek ismi farrokh bulsara'dır. kökeni iran azerisi olarak bilinir. çekingen, utangaç yapılı birisiymiş ve her sahneye çıktığında ilk günkü heyecanı yaşar ama çıkmasıyla kendinden geçer ve dinleyicilerinide kendisinden geçirtirdi. opera rock karışımı eserleri mevcuttur ve çoğu kesime göre dünyanın en güçlü tenorudur. diş ve çene yapısında ki tedavisi mümkün soruna sırf sesimin rengi değişmesin diyerekten tedaviye yanaşmamıştır. beyaz fanilasıyla ve ona yakışan bıyıklarıyla sanki içimizden çıkmış bu adam dedirtir. konser günleri resmi tatil ilan edimiş ve bir çok dünya starınada ilham vermiş büyük ses. erken göçtü ve gider ayak bize show must go on isimli şarkısını bıraktı ki hala dinlerken içim cızlar ve gözlerim dolar. nasıl kutsanmış bir sestir bu, o hastalıklı bünyeyle nasıl yorumladın o ilahiyi. öldükten sonra cesedinin yakılmasını vasiyet etmiş ve küllerinin nerede muhafaza edildiği (bir rivayete göre kız kardeşindeymiş) halen bilinmiyor. dinle alakası olmamasına karşın dini bir cenaze töreniyle cenaze işleri giderilmiştir.
gecenin karanlığındaki insanları anlayabilen nadir insanlardandı o. aşık olduğundan gösteriyordu bu cesareti kendi deyimiyle. Hiç yağmur yağmayan ama damlayan bu günlerde o'na sarılıyorum. bohemian rhapsody'de annesine sığınmak isteyen çocuğun samimiyetiyle hemde. "I sometimes wish I'd never been born at all" bile diyorum zaman zaman, yine o adam koşuyor imdada, o kör adam; "neden?" diye bağıran adam; ateş böceklerine savaş açan adam.
ne anlatmaya ne de birilerinin hemen anlamasına zaman yetmeyecek olan dünyaya şanslı insanların hayatlarına dokunup değiştirmek için gönderilmiş ve her güzel şey gibi zamanından önce geri çağrılmış bir ilahtır.
yüksek doz aşk alıp ölmüştür. aslında ölmemiştir. ben hala şarkılarını dinlerken kendimden geçiyorsam ve bunu aynı zamanda milyonlar yapıyorsa bu adam asla ölmeyecektir.