ingilizler’in, ingiliz olan her şeyi el üstünde tutma ve tutturma diye bir gelenekleri var.
Mesela ingiltere’de bir antikacı dükkanına gir. Bazen, 19. Yy bir türk kilimine rastlıyorsun. Burada en az 100.000 lira eder, adam 60 sterline satıyor. Gerekçesi, “o mal, oriental”..
Ama adam 60’lardan kalma müthiş zevksiz bir masif ahşap masaya 4000 sterlin istiyor, ben ise günahımı vermem. Neden? “O mal, ingiliz tarzının nadide bir örneği”.. bana göre resmen b.k..
Mesela rolex. Bence bir özelliği yok. Eskiden takardım, şimdi kullanmıyorum. Marka kısmını kapat, “yaşlı işi” dersin, koluna takmazsın. En basit ikinci el rolex kaç lira? 5000 dolar. Ebay’de 30 dolara safir camlı, otomatik, 2. El, çalışır durumda saat satıyorlar. Tiplerinde neredeyse bir fark yok. Rolex bile bunun bilincinde olduğundan, kendi saatinin çakmasını yaptı. Tudor saatini rolex üretiyor, 1/4 fiyata..
Arabaları da öyle.. mercedes s serisi’nin bagaj hacmi rolls royce’dan geniş, ama aynı lüks derecesinde rolls royce’un fiyatı, s serisinin 5 katı.
Ben ibrahim tatlıses’i sevmem.. kişiliğini de sevmem, müzik tarzını da.. ama f.mercury ile mukayese kabul edilmeyecek bir yeteneği olduğunu düşünüyorum. F.mercury, ingiltere’de meşhur olmasaydı bence tek konserde 300.000 bilet satamazdı. iyi bir sanatçı olurdu, beğeneni çok olurdu ama o kadar da g.tümüzü yırtmamız gereken bir yetenek olduğunu düşünmüyorum.
