orhan pamuk için: "helal olsun nobeli de kaptın gurur duyduk yürrü be koçum aslansın kaplansın, siyaseti sanata karıştıranlar utansın" diyenlerin de fransa'ya ana avrad küfür ettiği yasa tasarısı.
(bkz: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu lan)
kabul edileceği günlerdir bilinen yasa. türkiye için iyi değil tabi ama artık insanların uyanması için bir alarm niteliğinde olabilir bu yasa tasarısını kabul etme. insan düşünüyor; sırf ermenilerin oylarını almak için böyle bir yönteme başvuran insanlar ilerde avrupa birliği söz konusu olduğunda ne kadar samimi ve bizden yana olabilirler. bu sadece fransayla alakalı değil bütün avrupa ülkeleriyle alakalı, hiçbirinin fransadan bir farkı yok. peki türkiye de aydın denilen insanlar neden hala halkı kandırıp avrupa sevdasına düşürüyor yada kendileri düşüyor. aydın diye tanımlayacağımız insanın birazcık analiz yeteneğinin olması gerekmiyor mu? birazcık düşünüp tehlikenin farkına varamıyor mu? işte bunları yapamıyorsa vay ülkemin haline..
geroge w bush'un köpeği olan fransız başbakanı olan ipnetor. yandaşlarına yalakalık amaçlı bu yasayı onaylamıştır. amerikanın dallas vari entrikalarının bu yasa ile bağlantısı büyüktür kanımca. daha 3 hafta önce rte'ye barış adamısın sen, sizleri çok seviyorum diyen bush amca, diğer taraftan köpeği olan shiqurac'ı besleyerek bu yasayı türkiye gündemine sokmuştur. hani kemiği önce gösterip sonra atar da köpeği peşinden koşturursun ya işte aynen öyle...
fakat milletin gözü bu sefer çok daha açıktır. en başta sanayi ve ticaret bakanlığı tarafından 2007 yılın da düzenlenecek 10.000.000.000 euroluk devlet ihalelerinden tüm fransız şirketleri muaf edilecektir. peugeot, renault, citroen gibi fransız asıllı dünya devleri şüphesiz bu protesto ve ambargolardan büyük darbe yiyecek, dünya kozmetik sektöründe en büyük pay sahibi olan fransızlar sağlam bir şekilde kan kaybına uğrayacaktır. yani kısaca yılda ortalama 50.000.000.000 euro civarın da bir ekonomik kayıpla karşılaşmaları kuvvetle muhtemeldir.
türkiyenin yasaların da yeni dolan boşluklar ve yeni gelişmeye başlayan, etnik ve kültürel yapısı için avrupa lobisi son derece gerekli bir olaydır fakat ite, köpeğe layık görülmeyecek tavırlarla karşılaşan canım ülkemin bu saatten sonra artık ab lobisini pekte sallamaması gerekir. çünkü bize yapılanlar sadece oyalamadır, nuri alço vari vaatlerle dünyanın gözü önün de ırzımıza geçmektir.
artık gerek yoktur böyle saçma vaatlerle fukara avuntusu yapmaya. yüzyıllar öncesinden çok büyük kuyruk acısı olan gavurlar daha nice ali cengiz oyunu ile karşımıza gelecektir, kanmamak, inanmamak lazımdır.
ulu önder m.kemal atatürkün dediği gibi:
kendi özkaynakları ile var olmayı bilmeyen bir millet, onun bunun elinde oyuncak olur
fransadaki türk düşmanları ve ermeni lobisinin ne derecede etkili ve yadsınamaz bir tehlike içerdiğinin en güzel örneği. bu tasarı kabul edilmiştir. ancak yasa olması öngörülmemektedir. zaten fransız hükümeti de bunun yasalaşmasını desteklememektedir. ancak tabii ki fransa bu tasarıyı kabul etmekle bile bizi kaybetmeye yaklaşmıştır. artık bizde kendimizi ve ne derecede etkili ve güçlü bir ülke olduğumuzu tüm dünya ya göstermeliyiz.bunu ülkemizde istihdam kaynağı olan fraznsız şirketleri protesto ederek değil de diğer platformlarda yapmalıyız.eğer o istihdam sağlayan şirketler de ülkemizden giderlerse zaten var olan işsizler ordumuza yenileri katılacaktır. ama yeni gelcek olan fraznsız şirketlere kesinlikle taviz verilmemeli,vize konusunda bize yapılanların aynısı yapılmalı,onlar gibi bi yasa kesinlikle çıkarmamalıyız onlar gibi oılmamalıyız. sağduyumuz ve aklımızda hareket ederek dünyaya türk ün gücünü gösterelim.
gerek sinirden gerekse durumun saçmalığından dolayı gülümseten ayrıca siyasetin hangi noktalara taşındığına tanıklık edildiği için iğrendiren, insana hangi duyguyu hissetirdiği tam kestirilememiş tasarıdır.. ayrıca tasarıya red oyu veren o 19 kişiyi bulup aileden biri gibi sıcak kucaklamalara boğmak istemekteyim.. zira delikanlının önde gideni hatta sancağı taşıyanıdır bu insanlar*
durumun ülkelerin nüfusuyla alakası yoktur,batılı devletlerin çıkarı neyse o traf haklı gösterilir yahut haklı gösterilmesi için baskı,ambargo uygulanır.Umarız yakın zamanda tükürdüklerini yalarlar...
fransa'ya gidip "ulan hepiniz i.nesiniz,pu$tsunuz olm!tüm fransızlar maldır, bu yüzden fransız mallarını boykot ediyorum" diye bağıracağım olaydır.* zirâ kanunda öyle diyene bir ceza yok.haa ama bak soykırım yok dersen, hapsi boylarsın allah korusun..
(bkz: fransa soykirimi kabul edince biz de kabul etmis sayildik)
(bkz: ahahahah işte ben buna gülüyorum)
Bu tasarı Türkiye Cumhuriyetinin nasıl yönetildiğinin açık bir göstergesidir.ab ne kayıtsız sartsız, hatta topraklarını satarak girmek için uğrasan bir hükümetle yönetilen bir ülke de görülebilecek bir dış politika basarısızlığı..şimdi kasımbaşılı ayaklarıyla haykırmak sen kim oluyorsun demek, ne yıllardır incinen gururumuzu ne de başına çuval gecirilen askerlerimizin onurunu geri getirir..
yasalaşmasını istediğim tasarı. yasalaşsın ki ne kadar rezil bir avrupa ve ne kadar rezil bir hükümetimiz olduğunu tüm dünya görsün. düzgün bir hükümet gelsin *** gerektiğinde yüzlerine vurabilelim.
parasını ödeyip aldığımız fransız mallarını yakarak tepki vermememiz gereken olaydır. çünkü yaktığımız mal fransız malıda olsa parası ödendiği için kendi malımızdır. rte hükümeti gereken uygulamaları yapar umarım.
asıl amacı medeniyetler çatışmasını körüklemek olan fransız küstahlığıdır. ülkemizin doğusunda ermeni devleti ve kürt devleti kurulana kadar bu tür hareketler devam edecektir.
böyle bir yasa olabilir. emperyalist devletler tarihleri boyunca işledikleri insanlık suçlarının lekesini üzerinden atmak için tepkiyi başka yerlere çekmek için hiçbir hukuk anlayışına, tarih anlayışına uymayan kararlar alabilirler. aba altından sopa gösterip ''bakın bunu bunu yapmazsanız vaay halinize'' diyebilirler. burada önemli olan sizin nasıl durduğunuzdur. bu haysiyet kırıcı suçlamalara karşı kendi onurunuzu, ülkenizin onurunu nasıl savunduğunuzdur. eğer ki türkiye cumhuriyeti ilk kurulduğu yıllarda elde ettiği onuru, otoriteyi, gücü savunabilseydi, tarihi birçok insanlık suçuyla dolu, kendine aydınlanmacı fransa devleti böyle bir karar alamazdı. biz, bizi soykırımcı bir millet olarak suçlayanlara diplomatik tepki koymak yerine onların işadamlarını, sanayicilerini muhattap alıp ''aman efendim, işte parlemantonuzu ikna edin yoksa şöyle yaparız, böyle yaparız'' mantığıyla hareket edersek komik oluruz, nitekim olmuşuzdurda. eğer herşey ekonomik olacaksa ülkeyi kapatıp bakkal dükkanı açalım. devlet yönetmek ciddiyet ister. ciddi devletide ciddi adamlar yönetir. pazarlamacılar değil. eğer ki biz bu utanç verici karara ciddi bir tepki koyamıyorsak, yaptırım uygulayamıyorsak 1000 yıllık devlet geleneğine rağmen büyük devlet olamamışız demektir.
avrupa, özellikle batı avrupa dediğimiz, pek çok aydın geçinen insanın götlerini yaladığı bu ülkeler, bu günkü konumlarına sömürerek gelmişlerdir. koca bir kıta* bu günümüzde medeni geçinen insanlar yüzünden her daim karanlıkta kalmıştır...
amerika keşfi sonrası..aztekler, mayalar avrupalı akınları sonucu yokedildi.
kızılderilliler, soykırım uygulanarak yokedildi ve bu günkü a.b.d.'nin temelleri atıldı.
fransa, afrika'da tabir-i yerindeyse oranın halkına öldürmeyi öğretti ve iç savaş kavramını afrika ülkelerine soktu ayrıca cezayir'De olanlar her lügatta aynı kelimeyle tanımlanır ;
- katliam.
ancak yıllar önce bunların hesabını bir fransız kadına soran attila ilhan'ın aldığı cevap gibi ; "aa...o başka !!"
evet..biz türkler her zaman onların gözünde başka'lar olduk, barbar olduk, katil olduk. işin garibi soykırıma uğrayan, sırtından hançerlenenler de gene bizler olduk.
1915 te türkleri katletmekle görevli hınçak örgütünün başı paris'teydi. emirler fransa'dan alınıyordu ve sistematik şekilde türk köylerine giriliyor. ırkdaşlarımız yokediliyor ve o zaman kendisini batıya satan osmanlı hanedanları ise olayları sadece seyretmekle yetiniyordu. osmanlıların son dönemlerinde ;
bu millete rumlar ihanet etti,
bu millete araplar ihanet etti, arabistan yarımadasında peygamberin mekanını korumaya çalışırken arap piçleri ingilizlerle bir olup bizi arkadan vurdular, bana kimse arabistanlı lawrance onları ayarttı demesin, tek kişi koca bir milleti yoldan çıkaracak ha ??
bu millete ermeniler ihanet etti, doğu cephesinde ruslarla savaşırken bizi arkadan sıkıştırıp ordumuzu araya aldılar. daha sonra da büyük ermenistan hayaliyle doığudaki 15 ilimnize göz diktiler...halen de öyle...
bu millete kürtler ihanet etti. musul ve kerkük onlar yüzünden bu gün bizim değildir.
orta asya'ya uzanan türk soyu geçmişi soykırım nedir bilmez ve kendisine vurana diğer yanağını uzatan bir millettir türk'ler.
fransa'nın bu olayı ise 380.000 ermeni oyu için alınmış bir karardır. kendi anayasalarına ters bir yasa bu oy kaygısı ve türk düşmanlıkları nedeniyle kabul edilmiştir. bize tck 301'i değiştirin diyen bir avrupa, bu gün 'ermeni soykırımı yoktur' diyenleri içeri atmaya hazırlanıyor. doğruları söyleyeceğiniz için 1 yıl hapis ve 45.000 euro para cezası sizi bekliyor...
bu gün güzel ülkemde fransızca konuşup ağzından piposunu eksik etmeyen siyah gözlüklü paltolu adamlara aydın denmektedir ve pek çoğu da içimizdeki amerikancılardır. her ne olursa olsun asla olmayacak bir avrupa birliği sevdası için bizden sevr anlaşmasını resmen kabul etmemiz beklenmektedir. bu kadar basiretsiz bir hükümete sahip olduğumuz süre boyunca da hep kaybedilir ve hep sözde kalan kararlar alınır.
olay gayet açık ve nettir, avrupalı siyasetciler türkiye'ye, osmanlıya baktıkları gözle bakmaktadırlar ve her zaman güneydoğuyu kürtlere ve doğu anadoluyu ermenilere verme amaçlarından asla vazgeçmeyeceklerdir. onlara göre biz bu topraklarda yaşayacak kapasite de bir millet değilmişiz çünkü.
türkiye'nin avrupa briliğine ihtiyacı yoktur. bu ülkenin bu gün resmen onların sömürgesi gibi olmasının nedeni yanlış, a.b.d. ye bağlı hükümet politikalarıdır.
ya ben neden bu kadar yazdım ki şu an televizyonda geçen habere bakın ;
- cübbeli ahmet hoca malta'da denize girerken yakalandı !!
ne desem boş...uyandığınız zaman, her şey için...çok geç olacak...
yer: taksim fransız konsolosluğu
tarih: 12.10.2006 saat: 23.00 suları
kafası fransanın küstahlığına iyicene takılmış olan ben; konsolosluğu saran gencecik, yatağında uyuması yada sokaklarda asayişi sağlaması gereken 100ü aşkın polisi görünce sinirlenir
-abi sizin burda daha iyi bir işiniz yokmu, bu fransız yüzünden akşam akşam burdasınız?
-ne yaparsın arkadaşım emir, devletten.
-ben şimdi buraya yumurta falan atsam bana müdahele etçekmisiniz?
-ne yumurtası, bomba at a... koyım, hem de içeri denk getir bize de birşey olmasın.
-şerefsizim aklıma geldiydi
fransız parlamentosu tarafından kabulünün şahsımı ziyadesi ile memnun ettiği zayıf bir
ihtimal olsa da senato tarafından rededilmesinden daha da ziyadesi ile korktuğum yasa
tasarısıdır.
aynı ile kanunlaşmasında sayısız fayda mülahaza etmekteyim.bakınız bugün dünya basının-
dan,kamu oyundan yükselen tepkilere.tüm tepkilerin birleştiği nokta bu kararın ifade
özgürlüğüne vurulan bir darbe olduğu. tabii özgürlük fikrinin neşet ettiği yer olan
fransız parlamentosunun bu ikiyüzlülüğe sahne olması ironik veya dramatik değil patetik.
ne rotterdam belediyesinin uygulamaya koymaya çalıştığı '' sokakta flamanca konuş ''
kararı, ne de yine hollanda ' da türk orijinli milletvekili adaylarına yapılan baskılar
avrupa 'daki çifte standartlı yaklaşımların hakettiği dikkati çekmesine yetmemiş, lokal
nitelikte kalmışlardı ( bırakılmışlardı ? ) fransızlar öyle bir tüy diktiler ki kayıtsız
kalmak olmazdı. ah diyorum başka bir parlamento da özense şunlara, mesela yine hollanda-
lılar , malum her nedense fransızları takip etmeye bayılıyorlar, ab anayasasını da fran-
sa ' nın ardından redetmişlerdi.
