dünkü eskişehir maçında gördük ki dünkü eskişehir maçı dünde kalmış. hatalardan ders alınmışsa içinde fenerin de içinde bulunduğu yeni bi galibiyet serisine başlanabilir.
mustafa sarp- mehmet topal ikilisiyle xavi-iniesta ikilisini karıştırmaması gereken hocamız.
şimdi rijkaard hocam eğri oturup doğru konuşalım. yani eskişehirle berabere kaldık diye değil bu serzeniş. istersen 5-0 yen bu maçı. bu takım rahat oyun kuramadığı sürece bu zorlukları daha çok yaşayacak. sen orta sahanın göbeğinde iki tane teknik kapasitesi sınırlı adam oynattığın sürece bu sorun da çözülmeyecek.
kanatlardan yüklenirsin eyvallah derim, zaten şu an ki yaptığımız en iyi iş keita'yı kullanmak. ancak arda gibi bir adamı forvetin arkasına sıkıştırırsan orada hata yaparsın. o bölgede 1 asist yapan arda sola çekilirse 3 asist yapar emin ol.
velhasıl hocam, arda'yı sola elano'yu forvet arkasına, ayhanı'da mehmet topal veya mustafa sarp'ın yerine monte etmediğin sürece, rakip takım kapandığı zamanlarda gol atmanın imkanı yok bunu bilesin.
yani bunları anlamak için daha kaç hafta gerekecek acayip merak ediyorum. çok üst düzey bir futbol bilgisi gerekmez bunları görmek için.
arkandayız hocam, doğru yaptığın sürece arkandayız, güveniyoruz sana.
--spoiler--
Rijkaard;ın en ilginç uyarısı ise ezeli rakipleri Fenerbahçe hakkında oldu. Toplantıya Eskişehirspor maçı ile başlayan Fenerbahçe ile sona erdiren tecrübeli teknik adam, ''Henüz ligin 7. haftadayız. Ama bazılarının şimdiden 10. haftada oynayacağımız Fenerbahçe derbisini konuşmaya başladığını duyuyorum. Bu bizim yaşayacağımız en büyük tehlike ve yanlış olur. Derbiye kadar kesinlikle Fenerbahçeyi düşünmenizi ve de konuşmanızı istemiyorum'' dedi.
--spoiler--
hayır sevgili frank, onlar fenerbahçe maçını umursamazlar. onlar için tek maçlık başarılar falan yalandır, o sebeple hiç umursamazlar fenerbahçe maçlarını; taraftarı da öyledir. fener maçı mı? 6 üstü bir maç işte. sen yanlış duymuşsundur; 'napıcaz lan bu fener maçını, yine mi vakit geldi?' falan, atma frank atma. ferencvaros denmiştir belki de. *
sen merak etme frank'cim; konuşurlarsa biraz daha rahatlarlar, malum stresleri büyük şimdi onların. sünnete gidecek çocuk misali gerginler. bırak konuşsunlar da tepeye fosfor yürüsün, açılsınlar azıcık, kendilerine gelsin gençler. sussalar daha mı iyi; birbirlerine soran gözlerle 'napcaz lan' şeklindeki bakışmalar daha mı sağlıklı? yani mental açıdan düşünelim; örneğin düğün gecesinden önce bilen birileri izdivaç sahibini bilgilendirse fena mı olur? biri leo'ya mondragon oturuşunu gösterir; bir diğeri ortega-ergün misali bel kırılınca nasıl göt üstü oturulmaz, belki bazıları maçtan sonra ne demeçler verilecek, insan içine nasıl çıkılacak yardımcı olur. ne var şimdi bunda? *
öncelikle çok sakin ve efendi bir adam olduğunu kanıtlamıştır. en büyük göstergesi ise dünkü kasımpaşa maçında "hakemlerin hata yapması normal" demiş olmasıydı. 2 gol 2 kırmızı karta rağmen böyle beyfendiliğini koruyorsa helal olsun denmesi gerekiyor.
bir saç bu kadar mı dengesiz olur. evet dengesiz. şekillendirici mi kullanıyor yoksa doğal halimi öyle anlamadım. kıvır kıvır durumunu geçtim böyle bir ön tarafta gariplik var anlamdıramıyorum
kim ne derse desin başarılı bir teknik adam, aynı daum gibi kolay kolay hiç bir takım ligde ilk altı hafta altı galibiyet alamaz hadi aldı diyelim bu adama kötü nasıl denebilir daha ne yapsın ligde her maçı öyle yada böyle kazanmış .
geçenler de 90 ların başında oynanan hollanda almanya euro bilmem kaç final maçına bakmıştım 10-15 dakika, rijkaard o maçta, rudi völler denen futbolcuya sürekli tükürüp tükürüp duruyordu o kadar uyuz olmuştum ki bu rijkaard a hani yanıma gelse döverdim yani o kadar uyuz oldum.* türkiye ye geldikten sonra onu tanıma fırsatımız oldu, adam bayağı efendi bir adammış vesselam, bir fenerli olarak severim bu adamı, kendisine başarılar dilerim.
gösterdiği başarıyı şansa bağlayan bünyelere kaba et ile gülme sebebidir. takımın en büyük gol silahlarından ikisini, 45. dk.'da oyundan çıkarıp yerine aldığı iki futbolcunun önderliğinde maçı çevirmek, oyuncu değişiklikleri uzun çöp çekme stratejisi ile yapılıyorsa şansa bağlanır. ben de şaşırdım o kadar erkenden baros ile elano'yu kenarda görünce ama bir bildiği vardır elbet dedim. gerçekten bildiğini de gördük.
illa ki yenilip puan kaybedicektir galatasaray. şimdiden o günü iple çekip gün saymaya başlayan, ishal olmuş ağızlardan çıkan yorumları görünce midesi bulanıyor arkadaşların. tavsiyem sırma soda için. az geğirtir, çok osurtur. daha bi rahatlarsınız.
sahip oldugu yurt disi tecrubelerine ragmen ingilizcesi orta seviye olan hoca. ayrica dun justin tv'de maratonu izlerken gordugum kadariyla, tercumani olan zat da sanki herhangi bir ingilizce bolumunden yeni mezun olmus gibi. yani ingilizce egitim veren bir okuldan birisini rijkaard'in tercumani yap, o da sana ne dedigini anlik tercume eder.
galatasaray'la yaptığı sözleşmeye 'görevden alınırsa tazminat ödenir' şartını koydurmayarak; ilk günden camianın sevgi ve saygısını kazanan (bkz: uçan hollandalı).
umarım bu sene hollandalılar gibi oynayacağız derken, türkler gibi berbat etmez her şeyi. bizde ne iniesta var ne xavi. farketmeli bunu bir an önce ve kontratak için heveslendirmeli takımı. ortasaha oyuncularu her topa basıp yana attıklarında, yandakiler de tekrar onlara döndüklerinde, rakip baskısı çoktan başlamış oluyor. bunları görmesi gereken adam. çünkü ben görüyorum. farka gidecek maçlar kontrollü futbol anlayışı yüzünden eziyete dönüyor. eziyet evet. 3-0 önde olsak da eziyet.
bir fenerli olarak soylemeliyim ki galatasaray'in beni en ilgilendirmeyen yonu teknik direktorudur. feldkamp gitmis skibbe gelmis, terim gitmis ahmet akcan gelmis vs. hic ilgilendirmez beni. fakat bu adam siradisi aciklamalariyla su ana kadar takdir edilmeyi hakediyor. kim ne derse desin "turkiye'de herseyden var ama hicbirsey tam degil, nihat sen cok kalitelisin ama degerin burda bilinmez, hakemle konusmayi ve 9 saniyede atilacak golu 16 saniyede atmamayi ogrenmeniz lazim vs." tipi acikalamalar direkt hedefe ve tedaviye yonelik sozlerdir.
ne gundem icin ucuz sovmenlik yapmis, ne de "bana zaman taniyin, 3 ayda super takim olacagiz" yalanlarina prim vermistir. simdi diyeceksiniz ki "oha be ne bicim transferler yapti cim bom bi de ustune zaman mi istiyecek/" ben de derim ki transferle alakasi yok dostum. biz ne super takimlar gorduk degil uc ay, uc yilda belini dogrultamayan. bir teknik sorumlu isini biliyorsa uyum muyum dinlemez direkt yansitir karakterini takima. bak guardiola'ya herif gelir gelmez hem de ilk teknik direktorluk denemesinde 4 kupa birden aldi. tabii ki takim da super ama 4 kupa diyorum, ilk senesinde diyorum...