Fenerbahçe'yi ilk görüşte tanımış olan teknik adam. Tabi şikayet ettikleri şeylerin hepsini Galatasaray da yapıyor, bu galatasaray'ın maçta yaptıklarını değiştirmez ama sonuçta adam hollanda terbiyesi ile büyümüş birisi. Kaleciye lazer tutmayı, saha içinde ve dışında her türlü çirkefliği yapmayı anlamaması normal.
ulan bu adam da başarılı olamazsa zikiyim böyle yönetimi de, futbol ülkesini de.*. takım sezonu ilk 5 içinde tamamlayamasa bile görevine gelecek sezon da devam etmesi gereken teknik adam.
oyuncu tokatlayan, üç büyüklerden birini yenince, hatta gol atınca, dünya kupası almış gibi sevinen, çuval gibi yerlerde yuvarlanan, her haltı ben bilirimden başka halt bilmeyen ve insanı futboldan soğutan hocaların yanında her tavrı ile çölde bir vaha gibi duran adam, insan. zamanında faruk süren'in fatih terim'e verdiği krediyi bulması halinde bu ülkeyi adeta sarsacağı kesindir. keşke beşiktaş'ı çalıştırıyor olsaydı.
eğer kewell'i sakatlık harici bir sebepten yedek bırakmışsa teknik direktör olamaz efendim. Elinde Harry Kewell gibi bir adam varken bu adamı yedek soyunduruyorsan eğer, kusura bakma benim cm oynayan kardeşim senden daha iyi teknik direktördür. kariyerin vardır belki, süper kupalar da kazanmışsındır.. Ama oyunu, futbolcuyu, atmosferi süzemeyen, anlayamayan insansan eğer, sarbi gibi arda gibi futbolculara tahammül ederken kewell'i yedek bırakırsın.
kewell ulan bu. açıkçası bir fenerbahçe taraftarı olarak gs'de kıskandığım, korktuğum, çekindiğim bir adam... Haksız mıyım?
sezon başında herkesin bulutlarda gezdirdiği teknik adam. özellikle hıncal uluç'un sezon başında komedi tadında "galatasaray fenerbahçenin 1-0 önüne geçti rijkaard'ı getirerek" buyurduğu yazısını hiç unutmam. tamam adam iyi eyvallah, bakarsın, zaman verirsin, belki gerçekten iyi hoca ve burayı tanımıyor, takımını tanımıyor daha ama sırf barça'yı çalıştırdı diye kesin atraksiyonlar sezon başında gereksiz, ki şu an için "lan topu hiç bilmiyormuş bu" demek gibi bir durumla aynı zaten. mesele barça'yı çalıştırmış olmak değil, mesele duruma çözüm üretmek. galatasaray sezon başından beri 4/2/4 oynuyor. böyle bir total futbol ayağı bizdeki kadrolarla olmaz.
edit:imla var.
gs tv'ye açıklamlar yapmış teknik direktör. fenerbahçe bizden çekiniyordu demiş. haklı. iki sol bekle forvetsiz çıkıyorsan maça, öyle ezeriz böyle dağıtırız demeyeceksin.
istatistikler bozulmak içindir gibi bir laf söyleyip, sonrasında ilk defa fb-6s derbisinin istatistiklerinin doğruluyla kendi kendine ayar olan antrenör...
boşuna fener maçının suçlusu olarak kendisi aranmamalıdır. daha 2. dakikadan itibaren elinde olmayan bir değişiklik ile oyuna başlayan rijkaard bence elindeki malzeme ile en iyisini yapmıştır. hatta son dakikalarda yaptığı aydın değişikliği ile kendisini kaleci ile karşı karşıya pozisyona bırakmıştır, eğer o golü aydın atsaydı gecenin kahramanı olacaktı.
kim ne derse desin en az 3 yıl galatasaray'ın başında kalmalıdır. galatasaray'da bir ekol yaratmadan takımdan ayrılması faciadan öteye gitmez. ayrıca oyuncu değişikliği konusunda usta olduğunu düşünüyorum. neskeens ile beraber her daim sakin, her daim 'cool' bir şekilde, tam da bizim klubede görmek istediğimiz teknik adam görüntüsü göstermektedirler.
keita kırmızı kartı alır, elano oynamaz, baros sakatlanır, aydın golü atamaz ise rijkaard ne yapacak?
90 ların hollanda ekolünü getirmeye çalışan, bu nedenle defanstan uzun topla çıkılmasını yasaklayan gs teknik direktörü. ancak şunu unutmuştur ki, gs defansı topu dikmemek uğruna kalecilerini zor duruma düşürmekten çekinmez. o nedenle bugün tarihli fb maçında benzer 2 pozisyondan biri gol olmuştur.
bu kadar rakibine basamayan bir takım kurmasına, bu kadar taktiğinde inat etmesine ve bu kadar kazma bir savunmanın pas yapmasına ses çıkarmadığı için günden güne kredisini tüketen teknik direktör.
--spoiler--
mustafa denizli'nin başarılarını kıskanmaktan vazgeçmeli
--spoiler--
başta gördüğümde troll yazısı sandım, belki de öyledir bilemem. denizli'yle rijkaard'ın başarılarını şurada kıyaslamak gibi bir salaklık yapmayacağım elbet.
bazılarının 7 yaşındaki kardeşleri kadar beyin sahibi olmadığını gösteren adamdır. hani ömründe eline su tabancası bile almadan içki sofrasında "beni yollayacaklar güneydoğu'ya, bütün pkk'lılar temizlerim hacı" ya da helikopterden atlarken şarjör değiştirme muhabbeti döndüren adamlara benzetiyorum ben bunları. hakkında yaptığı her 3 yorumdan 1'i "barcelona'yı 2 aylık kedim de şampiyon yapar höeee" olan bu futbol otoritesi güruhun temsilcileri bugün bir dünya kupasını daha evden coca cola içerek izleyecek. ama gene de delirttiği kazmaları gördükçe, sayın rijkaard'a teşekkür etmek isterim, oradan buradan her yerden bok atmak için müthiş bir savaş veriliyor, eğer bu türkiye'de oluyorsa doğru yolda demek ki. değil dünyanın gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörlerinden mustafa denizli'nin ayağına kapanmak, yılmaz vural'ın kapısında yatmalıdır.*
senin amına koyayım ben sözlük...*
barcelona yı 7 yaşındaki kardeşim de şampiyonlar ligi şampiyonu yapan diyenler için real madrid, man. utd. , chealse gibi takımları hatırlamasını isterim