futbol gazeteleri (spor gazeteleri denilmemesi bir bilinçli tercihtir) bu hafta da kendisini uğurladırlar. hem de eşinin rahatsızlığı için falan da değil, temelli. topun ağzındaymış rijkaard, başarısız sonuçlar devam ederse gönderilecekmiş. yerine kimi tavsiye ederler acaba, şimdiden meraklara gark oldum. ayrıca rijkaard'a hoca değil, balon bu balon, barca'daki kadro bende de olsa... diyenlere, kuponla lucescu maketi veriyorlarmış, duyurulur.
taktik bilgisinden çok futbolcularla iletişiminin daha iyi olduğu düşünülürse teknik direktörlükten çok idari menejer olması daha mantıklı olan futbol adamıdır.
eşi aniden rahatsızlandğı için bursaspor maçının kadrosuna forvet koymayı unutan adam.
- hmm ilk onbir nasıl olacak.. leo, sabri, servet..
- alo kulüp doktoru mu? emre aşık oynayabilecek mi? hayır mı? peki emre güngör? domuz gribi mi oldu? hiç umut yok mu? peki tamam sağlık olsun.. alo paf takım antrenörüyle mi görüşüyorum? ilk on bire alabileceğim bir oyuncu var mı hazır durumda? yok mu? peki tamam.
- o zaman servetin yanına gökhan zan, sol bekte caner... yok yok gidiyor gelmiyor en iyisi hakan balta'yı koyayım. bu da hiç çıkmıyor ama ne yapalım başka sol bek yok elimde. orta sahayaa mehmet , barış..
zrrrrr
- efendim? ne eşim mi rahatsızlandı? tamam hemen yola çıkıyorum. kaç olmuş yedi olmuş 4 kişi daha lazım mustafa, harry, arda, keita. tamam oldu. alo johann, benim acilen gitmem lazım eşim rahatsızlanmış, kadro masamın üstünde gerisi sana emanet.
neeskens gelir
+ bakalım kadroya leo, sabri, servet, gökhan, hakan, mehmet, barış, mustafa, harry, arda, keita. e forvet yok? neyse frank'in bir bildiği vardır. ben de ne zamandır aklımda olan denemeleri yapabilirim maç sırasında.
böyle olmuştur heralde çünkü başka bir izahı yok son maçta olanların. çok iyi bir teknik direktör ama birinin anlatması lazım burası ispanya değil. yani maç yaptığınız takım lig dördüncüsü ama ispanya ligi dördüncüsü değil. bildiğin bursaspor işte kapanacak kontratak oynayacak ne kadar bastırırsan o kadar geri çekilecek. senin değil onun çıkması lazım 3 ön liberoyla diye kimse anlatmaz mı bu adama? manisaspor maçında da aynı şey oldu. bu takım yanlış kadro seçimleri yüzünden puan kaybediyor iki haftadır.
(bkz: dünyanın en büyük balonu)
maşallah takımımızda bu balona inanan çok fazla taraftarımız varmış. aman dikkat elinizde patlamasın sonra kötü olur. lig başında belliydi durum ,sonuna kadar nasıl sabredeceksiniz bakalım.
hamile olan eşi rahatsızlandığı için bursaspor karşılaşmasında takımın başında olamayacak teknik adam. o değil de tribünlerde ben bunun karısı olarak gözlüklü esmer bir bayanı görüyordum ama netten yaptığım ufak bir araştırmaya göre eşi değişik bir bayanmış acaba lig tv bizi rijkaard ın karısı bu diye kekliyo mu ?
--spoiler--
Bakmayın siz onların, "Futbolumuz gelişmiyor" ağlamalarına. Aslında onlar Türk futbolunun gelişmesini istemiyorlar. Çünkü; gelişirse futbol konuşmak zorunda kalacaklar. insan bilmediği bir şeyi nasıl yapabilir ki? 2002 yılındaki başarısız Sparta Rotterdam tecrübesini Rijkaard'ın tüm başarılarından daha fazla konuşanlara, ona futbol öğretme haddini kendinde bulanlara bazı şeyleri tekrar hatırlatmak gerekiyor.
--spoiler--
herkesin teknik direktör olduğu türkiye' de tüm teknik direktörler gibi işi zor olan futbol adamı.
gerçekten, türkiye' de teknik adamı yerin dibine sokmak ne kadar kolay... bir iki puan kaybında ne kariyeri kalır ne de yeteneği... biz türkler çok yaşayalım, kahveden adam toplayıp galatasaray' ın, fenerbahçe' nin, beşiktaş' ın başına geçelim. hani çok biliyoruz ya, uefa' yı alır kıtalararası performans sergileriz.
bu adam kötü teknik direktör demenin eleştiri olmadığını bilmeyen futbolun f sinden habersizleri göstermiştir, aha oradalar demiştir sanki. durun yavv eleştirmem lazım dedikten sonra giriş cümlesi olarak bu adam futbolu bilmiyor nidalarını da anlamak lazım, boşboğazlık, malzeme yokluğu bunlara neden oluyor.
edit: sparta rotterdam parasızlıktan teknik direktör bile getiremezken bu adam bedavaya takımı çalıştırmış, zaten düşecek olan takımı kurtarmaya çalışmıştır. önce bilgi sonra fikir. iyi teknik direktör dedik allah demedik. o takımı şampiyon yapması mı bekleniyordu ben anlamadım.
muhtemelen hakkında yazılıp çizilenlerin hiçbirini farketmiyor futbolu kendisinden daha iyi bilen sürüyle insanın olduğu bir ülkeye gelmek istemezdi heralde bunların farkına varsaydı. biz iyi teknik direktörüz, köşe yazarlarımız iyi teknik direktör ama rijkaard kötü. işte bu yüzden dünya futbolu bizden sorulur.
dünyanın en kötü teknik direktörü, rahatladınız mı?
insanlar eleştirmeye çok meraklı kendisini. sadece eleştirmek için de eleştirilmez ki kardeşim. çok kötüymüş, işi bilmiyormuş, sistemi şöyleymiş, böyleymiş. yahu arkadaşım, madem çok biliyorsun, buyur seni görelim saha kenarlarında. ama yoksun, değil mi? neden peki? çünkü, iyi değilsin, bilmiyorsun. öyleyse işini yapmaya çalışan adama da laf atma. özellikle de hıncal uluç okuyup gaza geldikten sonra.
barcelona yönetiminin futbolu bizden daha iyi bildiğinden şüphem olmamasından ve kendisinin üstün güçleri olmadığını bildiğimden dolayı bir galatasaray taraftarı olarak sabretmem gerekmektedir. bazılarınız annenizin karnında takla atarken bu adam futbol oynuyordu arkadaşlarım.
kendisinden beklentilerimiz vardı, total futbol oynayacaktık. kısa, ayağa paslarla rakibin başını döndürüp, beklerimize oyunun 60 dakikasını rakip sahada oynatacaktık. yorumcular, eğer illa bir maça gidecekseniz galatasaray'ın maçına gidin, verdiğiniz bilet parasına fazlasıyla değer diyecekti.
ama olmadı. stoperimiz forvet miyobu gökhan zan oldu. sol bekimizde oyunu 10 metrede oynayan hakan kadir baltası yer aldı.
orta saha bir müddet sonra mustafa sarp, barış özbek, mehmet topal üçlüsünden oluşur hale heldi.
ve ben, sabri ve keita dışında bir fark göremedim.
galatasaray camiasinda ilk haftalarda havalara girmeyen sadece iki insan vardi. birisi rijkaard digeri de yardimcisi idi. zaten sonra hepsinin havasi sondu o ayri.
Hollanda Kraliyeti'nin istanbul Başkonsolosluğu, dün gece Bilgi Üniversitesi'nin Santral istanbul Kampüsü'ndeki Otto Santral'de, takımımıznn Hollandalı Teknik Direktörü Frank Rijkaard ve Yardımcı Antrenörü Johan Neeskens için bir Hoşgeldiniz Partisi düzenledi.
Geceye Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat ve eşi Ayşe Polat, Yönetim Kurulu üyeleri Haldun Üstünel, Sinan Kılıç ve Ahmet Dedehayır, futbolcularımız Emre Aşık ve Sabri Sarıoğlu ile seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Gecenin başlangıcında bir konuşma yapan Hollanda istanbul Başkonsolosu Onno Kervers, Rijkaard ve Neeskens'ın Hollanda'nın ve Hollanda futbolunun dünya elçilerini olduğu belirterek, "bence onların görevi, bizim yaptığımız diplomatik misyondan çok daha etkili" dedi.
Teknik Direktörümüz Frank Rijkaard ve yardımcı Antrenörü Johan Neeskens de gecede bir konuşma yaparak, kendileri için böyle bir gece düzenledikleri için istanbul'daki Hollanda topluluğuna teşekkürlerini sundular.
Gecede Yardımcı Antrenörümüz Johan Neeskens'in 2001 yılında engelli çocuklara destek olmak ve spor yapmalarını sağlamak amacıyla kurduğu "de Nees Vakfı" için açık artırma düzenlendi. imzalı Galatasaray formaları, resimleri, imzalı futbol topu ile Rijkaard-Neeskens ikilisinin bugünkü antrenmanda giydikleri giysilerin yanısıra özel eşyaları da açık artırmada Vakıf yararına satıldı. Açık artırma usulü yapılan satışta Rijkaard 'ın forması Başkan Adnan Polat'ın eşi Ayşe Polat tarafından satın alındı. Neeskens'in forması da yönetici Haldun Üstünel tarafından satın alındı.
Gecenin sonunda Hollanda'da sokak futbolu olarak bilinen Panna futbol maçında Galatasaray ve Kasımpaşa'nın genç takım oyucuları gösteri maçı yaptı. Davet, Giovanca konseri ve parti ile sona erdi.