"türkiye'de futbol duygusal, bu yüzden sabır yok." diyerek müthiş bir tespitte bulunan dünyanın en zeki futbol adamlarından johan cryuff'un öğrencisi, dünyanın en iyi takımı barça'yı 5 sene çalıştırmış ve barça'ya total futbol sistemini oturtmuş ilk adamdır. futbolculuk yılları dünyanın en iyi oyuncularından biriydi ve hollanda ekolünün en önemli topçularındandı. **
kendisi ilk geldiğinde; ben ilk iki sene şampiyon olmasak da olur demiştim ve birçok taraftar da aynı fikirdeydi. fakat üzülerek görüyorum ki, taraftar rijkaard'ın da dediği gibi sabrını kaybetmiş. ben kim ne derse desin, rijkaard'a çok güveniyorum. rijkaard; takımımızın başındayken içim rahat: çünkü cryuff'un öğrencisi, çünkü barça'yı 5 sene çalıştırdı ve oraya sistemi oturtan adam oldu, çünkü altyapı sistemini değiştirebilecek ve gençleri 15-16 yaşından itibaren mental bir geliştirme programına katabilecek futbol zekasına sahip, çünkü tam bir centilmen ve total futbol üstadı. bu sene olmadı, olmasını da beklemiyorduk zaten. fakat şimdiye kadar yaptığımız gibi hemen kovmalı mıyız, hem de rijkaard gibi bir adamı?
derwall'i hatırlayın. şu andaysa türkiye'deki futbolu kökünden değiştirecek iki adam var: frank rijkaard ve guus hiddink. istikrar önemlidir, sabır önemlidir. eleştiren sabırsızlara ya da futbol cahillerine bakma rijkaard, biz seninleyiz...
Rijkaard sistemini değiştirmiyor iyide yapıyor bu sene zorluk çekmeye bence coğu galatasaray taraftarı razı ama bu sistem için orta saha gerekli Elano gerçekten iyi futbolcu ama Galatasaray'a kimyası tutmadı anlamadığımız bir şey var yada M.Topal M.Sarp B.Özbek A.Akman vb futbolcularla olcak iş değil bu.
Yabancılardan Kewell kendi kafasında sanırsam Galatasaray yönetimi onu göndermemek için 1,5 ay forvetsiz oynadı ama Mart ayında dönülcek denen adam nisan başında hala kadroda değil belki gerçektende Dünya Kupasını düşünüp oynamıyor ama 1-2 sene daha Galatasarayda oynamalı bence.
Dediğim gibi Elano Brumer Dünya Kupasına büyük bir ihtimal çağırılcak çünkü Dunga seviyor adamı piyasa yaparsa kupada o gönderilmeli.
Jo Türkiyeye tatile gelmiş heralde hergün parti felan gönderilmesi kesin bence.
Gio Dos Santos gerçekten bir şeyler yapma uğraşında gece gezmesinde felan görmüyoruz koşuyor ama takım oyunu yok bence geleceğe yatırım olarak kalmalı.
Baros takımın en vazgeçilmez yabancısı bence.
leo franco bazı şeyleri bitirmiş kafasında gerçekten çok kötü bir performans sergiledi De Santis bile aratıyor bence.
Neill yeni gelen futbolcu kolay kolay gönderilmez gerçekten kötü bir performans sergilediği söylenemez kalacaktır.
Keita iyi oyuncu gerçekten Galatasaray'ı çoğu maç sırtladı ama bu medya onu bir kaç kendini atma vb şeylerden dolayı kıl kapmış kendiside premier lige gitmek istiyormuş iyi fiyata gönderilebilir.
Ama Galatasaray bunları gönderdi yerine yapçağı yeni transferleri iyice düşünmeli hadi bu sene yaptın gönderdin çoğu yabancıyı ama her sene böyle yapamassın yeni gelcek futbolcular gerçekten yarar sağlıcaksa gelmeli yıldız olduğu için değil.
sezon başından beri ağzından şampiyonluk sözü çıkmamış teknik direktör. genelde yorumlarında oynatmaya çalıştığı, veya oynatamadığı futboldan bahsetmiştir.
rijkaard ı eleştirecekler bir kendi futbol bilgisine, eğer varsa futbol kariyerine baksınlar bir de rijkaard a. bu işler senin beyninin üstüne oturup kıçınla cümle kurmaya benzemez. rijkaard bir insandır ve insanlar hata yapar. o da hata yapıyor, yapacaktır ama bu futbolu top olarak gören zihnietin o nu eleştirmesini haklı çıkarmaz. bir konuda senden daha iyi bir yerdeki kişiyi aynı konuda eleşirmek sizi adam yapmaz, bilgili, kültürlü hiç yapmaz. ingiltere futbolundan övgüyle bahsedersiniz ama oradaki taraftarın sabrının eserini taşımazsınız. siktirin gidin at yarışı muhabbeti yapın kişneye kişneye.
en başta "ben gassaraylıyım yeaaa" diye başlayan futboldan zerre anlamayan dangalakların ve ulu (!) türk basını ve onun gazına gelen futbol cühelaları tarafından katledilmeye çalışılan başarılı futbol adamı.
en başta şunu söyliyeyim ne kadar formsuzda olsalar dos santos ve jo yu hatta neil i rijkard olmasa ancak rüyamızda görürdük.
maçlara müdahele etmediği pasif olduğundan dem vurmuş bazı yazarcanlar.ulan adam ne yapsın yılmaz vural gibi kendini yerden yere mi atsın?sürekli hakeme mi çemkirsin?
yazılabilcek çok şey var ama sözün özü ve dileğim rijkaard ın takımdan başarı getirmeden ayrılmaması.adnan polat yönetimi bu konuda zaten bir hata yapmayacaktır.seneye rijkaard a hoca değil yeaaa diyenler bakalım hangi deliğe girecekler?
bir daha ki sezon galatasaray'ı şampiyon yapacak adamdır. avrupa'da da başarılı yapacaktır takımını. sırf adı yüzünden kulübe 1-2 yıldız getirecektir. galatasaray'da kalmalıdır. futboldan zerre anlamayan onlarca türk futbol yorumcusunun eleştirilerine kulak asmamalıdır galatsaray yönetimi. bir beşiktaşlı olarak del bosque'nin gönderilmesinin acısını halen yaşıyoruz. eğer del bosque gönderilmeseydi ve sözleşmesi bitene kadar kalsaydı beşiktaş başka yerlerde olurdu şimdi. aynı şey galatasaray için geçerli şuan. başarı isteniyorsa rijkaard kalmalı.
ya neden herkes rijkaard a kızıyor anlamıyorum. yenildiğimiz veya berabere kaldığımız tüm maçlarda hep futbolcu hatası var, onlara neden ahkam kesilmiyor? adam uysal koyun gibi işini yapıyor. mustafa denizli, daum, yılmaz vural gibi sağa sola sataşıp pirim yapmaya çalışmıyor.
eğer onlar gibi yapsaydı kimse bu kadar kolay dar ağacına koyamazdı rijkaardı.
birsürü sakat, cezalı oyuncu var, ve biz son 7 haftaya şampiyonluk yarışı içinde girdiysek rijkardın sayesindedir.
şimdi susun ve klavye arkasından teknik direktörlük yapmayın..
zaten siz iyi bilmiş olsaydınız burda değil. rijkaard ın olduğu yerde olurdunuz..
türkiye' de başarılı olması zordur. çünkü ne türk medyasının, ne de türk futbolcusunun futbolla pek de alakası yoktur. en büyük yıldızımız dediğimiz tuncay şanlı stoke city' de oynamaktadır. yıllarca ispanya' yı sallayan nihat sağ açık olarak oynamıştır ülkemizde. ve ülkemizdeyken eleştirilen, beğenilmeyen tugay ingiltere' yi kendine hayran bırakmıştır. anelka için forvet arkası serbest; ribery, keita için kapalı kutu diyenleri saymıyorum bile.
bir de adamın yerine abdullah avcı gibi genç birisini getirelim diyenler var. işte türk futbol fani anca bu kadar. adam zaten aynı yaşta abdullah avcı ile.
dünkü maç itibariyle kendisi sivas'ta kavga ayırmıştır.
lan sen messi'yi, iniesta'yı çalıştır, ondan sonra gel burada barış özbek kazmasının kavgasına karış.. sivasın teknik heyetinden bir kendini bilmez gelsin, seni tartaklamaya çalışsın. olacak iş mi lan. bu kadar efendi bir adam var mı acaba türkiye'de. ben daha kendisini bir defa sinirlenmişken görmedim. yazık oluyor ya.
bir de kendisinin yerine abdullah avcı, hikmet karaman veya türevlerinden birinin geleceği yazılıyor. umarım yönetim böyle büyük bir hata yapmaz. eğer rijkaard bu sene gönderilirse (yerine mourinho ya da arsene wenger gelmeyeceği için) çocuğumu keserim, ayrıca ciddi anlamda türk futbolu ile ilişiğimi de keserim.
üşenmedim bulabildiğim galatasaraylı futbolcuların isimleri şunlar oldu,
mehmet topal, servet çetin, gökhan zan, ayhan akman, hakan balta, barış özbek, mustafa sarp, caner bişibişi.
şimdi bu adamların başlıklarına bakalım sözlükte rijkaard'a laf edenler bu adamlar için ne diyorlar ona bakalım ve sonra da rijkaard'ın bu adamlarla ne yapabileceğini düşünelim bir. nereye kadar. hayır bana ne ise onu da anlamış değilim hala.
fenerliyim, hayatımda ilk kez saraçoğlunda oynanan galatasaray maçını kaybetmekten korktum bu sene. dese ki galatasaray biz bu adamı gönderiyoruz bu sene. keşke dese. onu fener alsın ilk 3-5 sene şampiyon olmayalım. kendi sahamızda önümüzdeki 10 sene galatasaray bizi yensin. bu adam da 10 milyon euro falan alsın senede hiç sorun değil.
bu açıdan bazı gslilerin hakiki anlamda salak olduklarını düşünüyorum. aslında herhangi bir maçın ikinci devresi için, frank bey kenara gelip rastgele 11 adam seçse tribunden aşağı indirip onlara taktik verip salsa sahaya, o maçı alır o takım gibi geliyor bana.
galatasarayda sanki verilen taktiği algılayabilecek oyuncu var da adam suçlanıyor.
en nihayetinde frank rijkaard'ı kötü ardayı iyi oyuncu gören bir taraftardan bahsediyoruz.
rijkaard'ın bu takımdan gitmesi -kime giderse gitsin- fenerin bu sene yaptığı en iyi transfer olur, bu kadar söylüyorum.
bir galatasaraylı olarak, barcelonanın başarılarında pek de pay sahibi olmadığına artık inanmaya başladığım, hollandalı teknik direktör. gerçi bizim futbolcularda kabiliyet yok. mehmet topal ile mustafa sarp a öğretse ne öğretir bu adam diye de sormamak elde değil.
ne yapmaya, nasıl bir sistem oturtmaya çalışıyor artık çözemiyorum. total futbol falan anlamam ben arkadaş.
eğer galatasaray ın büyüklüğünün farkına varıp, takım yense de yenilse de, senelerdir alıştığımız, galatasaray a yakışan cesur futbolu oynatacaksa kalsın seneye de, sonraki seneye de.
ama bu akşamki gibi; onursuz, korkak, karaktersiz, ne yapmak istediği belli olmayan biçimde oynayacaksa bu takım, bıraksın gitsin ruha gerek olmadan futbol oynanan ülkelere. uğraştırmasın bizi.
unutmasın ki şu an elinde olan kadronun yarı maliyetindeki kadrolar o dünya devi denen barca, milan, manu, real madrid gibi takımların sahalarında, mücadele etmenin ne demek olduğunu gösterdiler herkese. türk futbol tarihinin akışını değiştirdiler. yendiler de yenildiler de. ama metin gibi oynadılar. korkmadılar yenilmekten.
__________________________
gelelim bu akşamki maça.
maçtan önce kadroyu görünce hem takdir ettim, hem üzüldüm.
takdir ettim, çünkü bugüne kadar formanın hakkını verememiş jo, franco ve elano'yu kesmişti.
ama bunu yaparken fantastik dörtlü dediğimiz kazmaların hepsini aynı anda 11'e almış.
yukarıda söylediklerimin ışığında emre çolak olabilirdi bu kadroda. hatta çok ta iyi olurdu.
sonuçta karşınızdaki takım ligin en çok gol yiyen takımı. bu kadar defansif bi kadroya ne gerek vardı.
ki bu kadar defansif orta sahaya rağmen yine çok pozisyon verdik rakibe.
servet her zamanki gibi berbat oynadı. neill onun açıklarını kapattı.
barış yeteneksizi ile gölü bulduk. keita biraz akıllı olsaydı 2 de olabilirdi rahatlıkla.
ama ikinci yarı gerçekten utandım.
11 kişi ceza sahamızın önüne birikmiş, rakibi durdurmaya çalışıyoruz.
sonrası zaten malum.
açıktır ki artık şampiyonluk şansı mucizelere kalmıştır. hatta şampiyonlar ligi şansı bile.
olsun. dünya döndükçe ve allah ömür verdikçe biz o formanın peşinde olucaz.
yeter ki metin gibi oynasınlar, yenilmekten korkmasınlar.
''Sen Dünyanın en iyi takımını kur, Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldır. Sonra gel Sivas'ta kavga ayır.'' diye içimden geçirdiğim ve onun adına üzüldüğüm teknik direktör.
allah var, iyi bir teknik direktör kendisi fakat ben yüksek müsadenizle içimden geçen şu satırları beyan etmek isterim;
biri messi, biri iniesta, dhierry henry
barcelona'yı ben de şampiyon ederim frank
ortada topal, solunda sarp, sağında sabri
vazgeç bu sevdadan, gel sen bu işi bırak...
iyi teknik direktör..mehmet topal önündeki adama pas atamıyor kardeşim adam ne yapsın.oturduğunuz yerden rijkaardı eleştirmek kolay ama rijkaard olmak kolay değil.insan olun yeter gerçi...
(bkz: hıncal akıllı olsun akıllı)
sivasspor maçıyla beraber süper lig'le uzaktan alakası olmadığını dosta düşmana kanıtlayan kişidir. ben inanmıyorum artık bu adamın maçlardan önce rakip hakkında çalıştığına falan. sorsan sivasspor'un ligde kaçıncı olduğunu bile bilmiyordur eminim.
ligin sondan üçüncü takımına karşı 4 tane ön liberoyla çıkıp 8 kişiyle ceza sahasına kapanıyorsa, yani sivasspor'dan bile bu kadar korktuysa, gelecek sene kalmasın takımda.
takımda adam yok şu bu denmesin, bu takımdayken iki tane transfer dönemi geçirdi bu adam. mustafa sarp'la barış özbek'le, hakan balta'yla mutlu olan; volkan yaman'ı, nonda'yı, alparslan erdem'i, serkan çalık'ı gönderen kendisi yani.
sakatlandım çıkar diyen barış özbek'i gökhan zan'ı oyuna alabilmek için zorla oyunda tutan adamdan ne köy olur ne kasaba. sivas bastırıyor, koskoca galataasaray'ın kaleyi bulan tek şutu var o da gol zaten, son 40 dakikadır 3 pas üst üste yapamamış, alan dikiyor, ama beyimiz hala gökhan zan'ı alıp defansı beşlemek derdinde.
galatasaray takımı teknik direktörsüz bir sezon geçirse, ligi en kötü 5. bitirir. teknik direktörsüz diyorum bak. biz de seviyoruz, savunuyoruz hala. adı rijkaard ya, o bize yetir.