galatasaray için şampiyonluğun 2011 senesinde de hayal olacağını bizlere idrak ettiren hollandalıdır. iyi orta sahalar bu sezon da gelebilirdi ama bu adamdır bu takımdan memnun olan, mustafa sarp'ı oyun kurucu, elano'yu ön libero oynatan, ayhan akman'ı kesen, takımı forvetsiz bırakan, arda'yı tek forvet oynatıp etkisizleştiren ve taraftarla arasını açan vs. yaz yaz bitmez, ki zaten ben yazmaktan usandım.
iyi bir teknik direktör değil bu adam. barcelona isimli hayal dünyasından inip aramıza karışınca gördük bunu. ben bu sistemi savunuyorum onu takıma yerleştiricem demekle iyi teknik direktör olunmuyor. galatasaray'ın neden 4-3-3'e ihtiyacı olsun ki? neden sistem değiştirip iki sezonunu boşa harcıyorlar takımın? buna sebep nedir? avrupa liginden elendik, türkiye kupasından elendik, şampiyon olmayı bırak, şampiyonlar ligine gidebilmek için ön eleme bile oynayamayacağız. bu mu iyi teknik direktör?
gelecek sezon avrupa ligi'ne gideceğiz de ne olacak? gruptan çıkıp ilk ya da ikinci turda eleneceğiz. kimse kendini kandırmasın.
fenerbahçe fenerbahçe diyoruz, 8 maçtır gol yemiyor diyoruz. neden yemiyor? çünkü 8 maçtır aynı ilk on birle sahaya çıkıyorlar. daum başarının şampiyonluk olduğunu biliyor, rotasyon falan yapmıyor. adam ne oynayacağından emin olmadığı için özer'i bile oynatmıyordu ilk başta. adı var diye mi özer 90 dakika oynuyor şimdi? hayır, iyi oynuyor çünkü. her maç ortalama 15.000 metre koşuyor bu adam. peki bizde kaç maçtır formsuzluğun dibine vuran arda kesiliyor mu? hayır. çünkü yerine oynayacak adam yok. adnan polat başkanlık gelsin diye kurdu çünkü bu kadroyu, şampiyonluk gelsin diye değil. gerçi reykart da memnundu kadrodan, memnun olmasa orta sahaya adam isterdi değil mi? neyse.
ligin ikinci yarısındaki sivasspor maçına çıkardığı kadroyla beraber benim bu sezona ve gelecek sezona, hatta takımın başında olacağı bütün sezonlara olan inancımı tüketti bu adam. zaten kalmamıştı da, kafama çivi gibi çaktı resmen.
en fazla 2 sezon kalacak olan adama kulübün sistemini değiştirme, geleceğini planlama yetkisi verilir mi?
şu anlaşılmalı artık, galatasaray'ın sorunu yeni sisteme uyum sağlamak gibi bir şey değildir. galatasaray'ın başında cevat güler varken ve son altı maç kazanıldığında kadroyu ve sistemi yapan adamlar hakan şükür ve hasan şaş'tı. ne oldu maç mı kaybetti galatasaray? hayır. çünkü bu ligde galatasaray 4-3-3'ü geçtim, 2-5-3 gibi uçuk sistemlerle oynasa bile maç kazanır.
asıl sorun bu adamın çıkardığı kadrolardır. mehmet topal - ayhan akman - mustafa sarp - barış özbek dörtlüsünu şimdiki barcelona'nın orta sahasına koysan barcelona bile gol atamaz. e bunu 3 yaşındaki bebek bile anlar, bu adam anlamıyor. bir de çıkıp baskı olduğunda maç kazanamıyoruz diyor.
kazanıyoruz reykart efendi kazanıyoruz da, sen varken kazanamıyoruz.
2011 senesinde de galatasaray'da kalacağı yüreğimize su serpen teknik direktör. takımın 3. olacağı kesinleşmiş olduğu halde hala sisteminden vazgeçmiyor. bu oyun tarzı sike sike yerleşecek arkadaş ve bu takım illa ki iyi orta sahalara kavuşacak. işte o zaman...
kırmızı çizgi programında hıncal uluç ve sunucunun şöyle bir diyaloğuna şahit oldum rijkaard ile ilgili;
hıncal uluç: bu rijkaard mı biliyo futbolu?
sunucu: bir de öyle bir ortam yaratıldı ki rijkaard eleştirilemez, rijkaard' a dokunulamaz. yani eleştiri hakkımızı elimizden alacaklar neredeyse
karşındaki adam rijkaard' a go home diye başlık atıp yazı yazdı. futbolu bilmemekle iham etti. daha nasıl bir eleştiri imkanı istiyorsunuz?
Bu adamı eleştirip yerine abdullah avcı "genç yetenek" diye pohpohlanıyor ya, işte ona fitil oluyorum.
(bkz: abdullah avcı)
bu adamı eleştirenler vakti zamanında lucescu'ya demediklerini bırakmamışlar, terbiye sınırlarını zorlamışlardı. o yüzden uğur meleke, mehmet demirkol ve bir kaç yazar dışındaki adamların yazdıklarını dinlemeyin. hıncal uluç'u hiç dinlemeyin.
hadi hepsini geçtim, rijkaard'ı gönderip yerine kimi getircen? jose mourinho'yu getirsen adama yine bir kulp bulacaksınız. bu şekilde birbirimizin başarısından değil başarısızlıklarından zevk aldıkça, tek adım ilerleyemeyiz.
yönetime 'bu sezon başarısız olduk.gelecek sezon için bir senelik daha kontratımız var ama isterseniz tazminatsız ayrılabilirim' diyerek galatasaray'ımıza jest yapan adamdır.ancak kalması gerekmektedir.bu ligi 5. bile bitirsek kalmalısın rijkaard.total futbol er geç kazanacaktır.
" ...öncelikle taraftarımıza iyi futbol izletmek istiyoruz, çünkü para verip stada geliyorlar ve biz bu sevginin karşılığını onlara iyi futbol izleterek vermeliyiz, amacımızı iyi futbol oynamak ve biliyoruz ki iyi futbol, eninde sonunda kazanır"
frank rijkaard ın galatasarayımıza geldiğin ilk günlerde verdiğin demeç buydu, ne kupalardan bahsediyor ne de şampiyonluktan, ha tabi hedefinin şampiyonluk olmadığını düşünenler vardır bu sözler üzerine, o halde ısrarla son bölümü tekrar okumalarını öneriyorum ; "iyi futbol eninde sonunda kazanır".
sabır gösterilirse birkaç yıl içerisinde galatasaray'a ve türk futboluna büyük katkılarda bulunacak bir insandır. şu anda türk futbolu ona o da türk futboluna yabancıdır. ayrıca tam kadro olarak bile sistemini ve istediklerini yerine getirebilecek bir çok oyuncusu yokken, birçok kaliteli oyuncusu uzun süreli sakatlıklar yaşamış, takımı avrupa ve türkiye'De fahiş hakem hataları ile karşı karşıya kalmıştır. böyle bir ortam'da gerekli olan şey sabır göstermektir. umarım yıllarca türkiye'De kalır.
uzun yıllar galatasray'ımızın başında kalmasını temenni ettiğim. herşeyden önce düzgün beyefendi adam.
bursaspor maçından sonra hakem ile ilgili yöneltilen soruya.
- hakemle ilgili konuşmam doğru olmaz, sonuçta maçı 1-0 kazanmış olsaydık hakemin konusu bile açılmayacaktı diyerek. büyüklüğünü, efendiliğini tekrar tekrar göstermiş büyük insan.
istikrarla birlikte başarılarda gelecektir. inanıyoruz, peşindeyiz...
gökhan zan 2 gömlek daha üstün (sergen yalçın' ın neill ile ilgili yorumu)
anelka' nın bonusu (gazetelerin ribery ile ilgili yorumu)
yaşlı, bastonla mı oynayacak (hagi ilk geldiğinde yapılan yorum)
keita, elano kapalı kutu (gürcan bilgiç' in muhteşem yorumu)
lincoln' a bak, alex' e bak. lincoln tam bir oyun kurucu. o yüzden almanya' da oynuyor. alex anca burada oynar (fenerbahçe schalke maçı sonrası çoğunluğu fenerbahçeli olan yorumcular)
lincoln halı saha topçusu (lincoln türkiye' ye geldikten sonraki yorumcular)
yan toplarda zayıf, iyi bir tercih değil (erman toğrolu' nun taffarel' in transferi ile ilgili yorumu)
anelka forvet arkası serbest adam (bir çok yorumcunun tespiti)
kasap (del bosque' ye taktığımız lakap)
dede (aragones' e taktığımız lakap)
stajyer (zico' ya taktığımız lakap)
çingene (lucescu' ya taktığımız lakap)
ve şimdi; savunma futbolu yerine hücum oynattığı için, maçları kaybetmek uğruna sistemden ödün vermediği, ısrarla kısa ve ayağa pas istediği için, oyuncuların profesyonelliğine güvenip kampı kaldırdığı için hadi lakap taksın artık şu basın rijkaard' a bekliyoruz...
lucas neil' in yanına iyi bir stoper, sağlam bir hücüm savunma ikilisini yapabilen sol bek ve iki orta saha oyuncusu bulamazsa, türkiye de ikinci yılında da hayal kırıklığı yaratacak hoca. bu adamın sistemi süper olsa da türkiye şartlarında uygulamak imkansızdır. rakip savunmalar adam tutmaya değil dövmeye yönelik oldukça bu sistem bu takımı başarıya götüremez. abdullah avcı' yı istiyoruz...
bursaspor maçında yaptığı taktiksel değişiklikle nasıl bir hoca olduğunu göstermiş hocadır.
şimdi kırmızının görülmesiyle bu taktiksel değişiklikler boka sarmışsa da o maç 11 e 11 bitseydi son dakikalarda farkı göreceklerdi.
elano'Yu arda ile aynı mevkide oynuyor sanmak da bizim milletimize has bir özellik olsa gerek.
arkasında durup seneye yaptıklarını gördüğümüzde inşallah burada aynı objektiflikte yorumları okuruz.
galatasaray'ın hızını kesen adamdır. mustafa sarp ile elano'nun aynı mevkinin futbolcuları olduğunu sanan adamdır. jo'yu oyuna alıp orta sahada oynatan adamdır.
elindeki isimsiz ve çocuk yaştaki futbolcularla tam 52 puan toplayan abdullah avcı'dan sadece 9 puan fazla toplayabilen ve galatasaray'ı ilk ikiye bile sokamayan adamdır.
ama ismi büyük işte. barcelona'yla şampiyonlar ligi'ni falan kazanmış. o bize yetir.
"hakan balta savunmada iyi, ama hücuma ağır çıkıyor. caner de, hakan'ın aksine hücumda iyi, savunmada aksıyor. sabri'nin sağ kanatta yaptıklarını solda yapacak bir oyuncuya ihtiyacımız var." sözlerinin sahibi teknik direktör.***
gönderilirse müthiş bir hata yapılacağını düşündüğüm teknik direktör.hayır adamın tecrübesi var,ünü var,bildikleri var.böyle bir adam türkiyeye biraz zor gelir galatasarayla devam etmesini istiyorum şahsen.
not:trabzonsporluyum.
(bkz: rijkaardı yolla guardiolayı alıyoruz)
(bkz: delirdiniz mi olum siz)
"Barcelona'nın başında kim olsa şampiyon olur" klişesine kurban gitmiş teknik direktör. hadi barcelona'nın, rijkaard ilk geldiğindeki durumunu bıraktım, o futbolcular doğuştan mı teknik taktik biliyor? kondisyonları, şut atma yetebekleri ana baba vergisi mi? bunların gelişmesin kim sağlıyor?
adam barcelona'nın başındayken daha kimsenin tanımadığı messi'yi takıma aldı. bugün dandik bir lig maçında, genç futbolcuyu alsan edilmedik laf bırakmazlar. sonra da türk takımlarına 3-5 tane sokuşturup gönderdiler mi ağlıyoruz.
ali ece facebook' da ekli bende. ingiltere' ye gitmiş, fotoğraflar çekip koymuş face. alex ferguson ile giggs ile fotoğrafları var. hayran hayran bakıp altına sayısız yorum yapıyoruz mesela. gigs ile olan fotosunun altına kıskandık diyoruz, bir efsaneye bu kadar yakın olmak nasıl bir şey diyoruz, neler konuştunuz diyoruz.
yurt dışına hiç çıkmadım ben mesela. ama en yakın arkadaşım şampiyonlar ligi finaline gitti rusya' ya sponsorlarla üstelik. cristiano ronaldo ile, rio ferdinand ile, elex ferguson ile aynı otelde kaldı, onlarla fotoğraf çekindi. hayran hayran bakıyoruz, nasıldı abi anlatsana diyoruz. ''hayatımın en muhteşem anlarından biriydi o stadda bulunmak'' diyor, ''bir daha öyle bir şey yaşayabilir miyim bilmiyorum'' diyor. stadı, atmosferi övüyor.
barcelona ile defalarca eşleşti takımlarımız. galatasray deplasmanda berabere kaldı, beşiktaş inönü' ye gömdü barcelona' yı. fenerbahçe son dakikada rivaldo' nun frikiğiyle kaybetti. 3 üne de sevindik, kafa tuttuk dedik. oysa biz o 3 maçın ardından evlerimize dönerken barcelona devam ediyordu yoluna her zamanki gibi. çünkü barcelona ile bizim kulüplerimiz arasında dağlar kadar fark vardı. bizler barcelona için sıradan bir rakipken, barcelona bizim için bir fenomendi. ona atılan gol bile büyük başarıydı.
o deplasmana gidip nou camp' da resim çekinmek unutulmaz bir anıydı bizim spor yazarlarımız için. arkadaşım için ronaldo' nun tek bir deparını canlı izlemek büyük olaydı. facede ekli birinin gigs ile aynı karede olduğu resmi koyması hayranlık duyulacak bir olaydı.
şimdi yukarıda yazdıklarımla bağlantılı olarak diyorum ki; rijkaard giggs kadar, ronaldo kadar büyük oyuncuydu. hani 15 yıl önce olsaydı ve ali ece' nin yanında giggs değil de rijkaard olsaydı aynı yorumlar yine yazılırdı o fotoğrafın altına. arkadaşımın tribünde olduğu için unutamayacağım anlardı dediği şampiyonlar ligi finallerinden birinde kulübedeydi bu adam. arkadaşımın bir çalımını canlı canlı izleyebildiği için kendini şanslı saydığı ronaldo' dan daha iyi olduğu iddia edilen messi' ye taktik veren adamdı bu adam. sahada önüne geleni ipe dizen durdurulamayan messi' nin önünde durup dinlediği tek adamdı belki de rijkaard. ronaldinho, xavi, iniesta, puyol bu adamın isteklerini yerine getirmek için uğraştılar hep. bizim hatıra fotoğrafı çektirdiğimiz için kendimizi şanslı saydığımız nou camp stadında sayısız maça çıktı bu adam. vay be ne oynuyor adamlar dediğimiz adamlara direktifler yağdırdı. bizim yakından görebilmek için birbirimizi ezeceğimiz adamlar sahadan çıkarken bu adamın önünde durup elini sıktı. bizim attığımız gole bile sevindiğimiz o dev rakip, o fenomen kulüp 4 sene bu adamın elindeydi. hala dünyayı kendilerine hayran bırakan müthiş futboolarını bu admaın kurduğu taktikle oynamaya başladı o yıldızlar. dahası o yıuldızları o takıma rijkaard kazandırdı.
tüm bunlardan sonra rijkaard eleştirilmemeli gibi bir şeyi savunmuyorum kesinlikle. elbetteki eleştirilebilir, hata yapabilir ama rijkaar futbolu bilmiyor, rijkaard hoca değil gibi cümleler eleştiri filan değil olsa olsa kendi ezikliğimizi bu büyük adamın ismini kullanarak kapatma çabasıdır.
bugün ali ece' nin facedeki fotoğrafına bakıp imrenen, arkadaşımın ronaldo ile olan fotoğrafına bakıp kıskanan ben; böyle büyük bir adamı bu ülkeye getirip benim üzerimdeki formanın aynısını ona giydirdiği için, onu nou camp denen o mabedden alıp ali samiyen' in çimlerine çıkartabildiği için teşekkür ediyorum galatasaray' a.
geldiğinden beri galatasaray'a hiçbir şey katmamasına rağmen sürekli korunmaya çalışılan teknik direktör.
sabretmek lazımmış. sebep ? "hacı barcelona'da şöyle şöyle yaptı". peki daha önce hollanda'da görev yaparken takımının küme düşmesini niye kimse söylemiyor ? ayrıca herkes biliyor ki barcelona'nın son zamanlardaki kadrosu iyi pardon iyi bile dememek lazım fantastik adamlardan kurulu. kimi koysanız aynı başarıyı elde eder. hatta bak koydular guardiola'yı adam bir teknik direktörün alabileceği bütün kupaları aldı. peki şimdi guardiola efsane bir teknik direktör mü oldu ? tabii ki hayır.
Hani spor camiamızda bir geyik vardır. "üç büyükler formasını koysa ilk üçe girerler" diye. rijkaard sağ olsun takımı 4. yapmak üzere. istikrar ? başarısızlığın istikrarı olmaz.
