takımın iki sezondur orta sahasız oynadığını göremeyecek kadar mal bu adam. sarp, ayhan, barış kısır döngüsüne girmiş, ne cana'yı görüyor, ne musa'yı görüyor.
aldı misimovic'i koydu sarp'la ayhan'ın yanına. ulan elano geldiğinden beri cebelleşiyor bu adamlarla pas trafiği kuramadığı için be. oraya iniesta'yı koysan ne olur, xavi'yi koysan ne olur.
4-3-3 kadar taş düşsün kafana. oynatabilsen gam yemem lan.
Kafasındaki oyun sistemini direten, oyunculara göre taktik uygulamak yerine elindeki oyuncuları taktiğe oturtmaya çalışan ve bu yüzden özelliklede bu sezon başı çok darbe yememize sebep olan teknik adam.
her ne kadar beğendiğim bir teknik direktör olsa da arda'dan faydalanmayı "beceremeyen" teknik direktördür. galatasaray'da bekleneni veremeyen arda'nın milli takımda yıldızlaşmasının ve en az 3 katı daha verimli olmasının başka bir açıklamasının olabileceğini düşünmüyorum.
biraz sonra kendisi eskişehirspor maçında çok iyi oynadık ve akandık diyerek beni çıldırtacak adamdır.
Halen aynı sistemde ısrar ediyor adam arkadaş. ne zaman aklı başına gelecek çok merak ediyorum. Biri gelip beşlediği zaman mı şu sistemi değiştirme zahmetinde bulunacak? Bu adam gitmeden galatasaray'dan bu sene de, önümüzdeki sene de bir halt olmaz.
futbol liğimizin gerek yöneticileri , gerek futbolcuları , gerek seyirci ve yorumcuları ile kaliteli futbol adamlarına burada yaşama şansı vermediğinin göstergesi olmak üzeredir.
keşke bu hikaye böyle bitmeseydi.
Futbolun profesyonelliğini algılayamadığımız için gitmesi gereken teknik direktördür. Kendisindeki profesyonellik futbolcularında olsa bu günki problemlerin hiçbiri yaşanmazdı. Bizim yönetimlerimizin ve futbolcularımızın bu mantaliteleriyle asla başarılı olamayacak.Hiddink, Aragones, Del Bosque, Löw aklıma gelen ilk örnekler.
en geç bu sezon sonunda galatasaray'ın yakasından düşecek olan adam. millet hala yok ferguson ilk 6 sene şampiyon olamadı, yok wenger ilk üç sezon hopladı, yok bu zıpladı diye yorum yapsın.
Mourinho'nun geçtiğimiz hafta guardiola'ya laf sokarken üstü kapalı eleştirdiği teknik adam.
Mourinho aynen şunları söylemiştir;
"Eğer bir gün Guardiola ingiltere, italya veya avrupa ligleri'nden başka bir takıma giderse orada çalıştırdığı takımın Barcelona gibi oynayıp oynayamayacağını görmek isterim. Çünkü büyük bütçeli klüplerde başarılı olup, bütçesi orta düzey olan klüplerde dökülenler de ortada."
Bence bu sözler kadar rijkard'ın teknik direktörlük kariyerini çok iyi özetlemiş.
Bu arada her iyi futbolcu futboldan anlasaydı ortalık teknik direktörden geçilmezdi. Bu yüzdendir ki ne neeskens ne de rijkaard'ın futbol takımı yönetmekten haberi yok.
Yerine gelene kaç ay sabredilecek deniliyor, yerine gelecek adam ışık verdiği takdirde kendisine en az rijkaard kadar sabredilir ama bu saatten sonra hala rijkaard'ın başarılı olacağını beklemek kimse kusura bakmasın ama ahmaklıktır.
arkadaş tamam bu adam kötü hoca, lan yanındaki neeskens de mi futboldan anlamıyor, yorumlaması zor. çok başka şeyler döndüğü belli takımda, yönetimde ve nicesinde.
"açıkçası galatasarayla anlaştığında beni şaşırtmıştı. yanlış anlamayın, türkiyeye para için gittiğine inanmıyorum. emin olun frank, banka hesabını milanda forma giyerken iyice kabarttı! galatasaray seçimini başka bir şeyler kanıtlamak için yapmıştır... frank, çok iyi bir teknik adam olduğunu zaten barcelonada kanıtladı. iyi de bir insan. çok şey biliyor. en sevdiğim özelliği, kazanmak ona yetmiyor. kazanmaktan daha fazlasını istiyor. bence galatasaraylılar onunla gurur duymalı." - johann cruyff
hala bazılarınca utanılmadan sahip çıkılan sözde teknik adam. Sorumlu futbolcularmış, kardeşim körmüsünüz siz?
Sadece son karpaty maçı ile bu adamın teknik bilgisinin ne kadar kıt olduğu belli oluyor. Kesin kazanması gereken bir maça, üstelik ki rakibi avrupa'nın üçüncü sınıf takımlarından biri olduğu halde kaleci hariç 7 tane defansif futbolcu ile çıkıyor.
Üstelik bu defansif takıma 4-3-3 gibi ofansif bir taktik uygulatıyor. Yani başka bir deyişle sütlaç'a şeker yerine tuz katıyor. Rakibin ikinci yarı başında ataklarını sıklaştırması üzerine gol yemekten korkarak sahadaki 3 ofansif futbolcudan biri olan serdar özkan'ı çıkararak yerine lorik cana'yı koyuyor.
Bunun anlamı böyle zayıf bir rakipten bile gol yemekten korkarak atak futbolu oynatamıyor. Ama rakip kırmızı kart görünce ve bir eksik ile oynayan rakibi atak vermeyince tur gitti korkusuyla can havliyle önce aydın'ı sonra emre çolak'ı oyuna sokuyor. halk tabiri ile yumurta kıçına gelince aklına geliyor defansif bir takım ile gol aradığı.
Tabi bu 90 dakikalık süre zarfında ofansif futbol oynamaya çalışan defansif takımın kanat ve bek oyuncuları çöküyor ve zor bela gol bulan galatasaray'a karşı golü atıp turu geçiyor.
Şayet galatasaray yenseydi rijkaard efendi aynen şu açıklamayı yapacaktı; "iyi oynayan ve hakeden bizdik kazandık."
halen bu adamı savunanların gözlerinin açılması dileğiyle. Arda gibi kendi evladınızı bile bu adam için satıyorsunuz ya allah size akıl fikir versin.
"defalarca söyledim, mazeretlere sığınmak istemiyorum ama savunma oyuncusu istedim. fakat defans oyuncusu alınmadı. şu anda burada bulunan oyuncularımızda sakat çok, kalite yok. herhangi bir oyuncumu kadro dışı bırakmıyorum, çünkü bunu yapacak lüksüm yok, kadromuz yeterince kısıtlı zaten. kesinlikle burada, görevimin başındayım. turu kaybettik diye gitmeyeceğim. ben mücadelemi sürdürmeye ve savaşmaya devam ediyorum."
galatasaray taraftarının sahip çıkması gerektiği teknik direktördür.
lan yarrak kafalılar asıl suçlu birkaç tane ruhsuz futbolcu ve yönetim neden anlamıyorsunuz. keita, mehmet topal, santos, nonda gittikten sonra kim geldi ki bu takıma. pino geldi o da sakat amına koyim. herif uefa'da oynamadı lan.
"neydi ne oldu" diye gazetelerin magazin sayfalarına düşmesine az kalmış teknik direktör.
adam filinta gibi delikanlı olarak geldi galatasaray'a, büyükbabam gibi şimdi.
bu yaşlanma sürecinde galatasaray'ımızı da harcadı gibi geliyor bana.
