rakip takımın hocasının kendi futbolcularına, kendi takımına, kendi yardımcısı aykut kocaman'a yaptığı ihanetleri gördükçe değeri daha çok anlaşılandır.
25 şubat galatasaray atletico madrid maçında oyuncu değiştirmekte geç kalmış teknik direktördür. hıncal uluç gibi bilgiçlik taslamak istemiyorum. boş lakırdı da etmeyeceğim zaten. ama canım rijkaardcığım dakika olmuş 80, orta saha düşmüş, artık atletico'yu ceza yayında karşılamaya başlamışız. mustafa sarp oyunda yok maç başından beri. onun kötü performansından dolayı keita, içeri yardım edecem diye daha çok yoruldu. alsana oraya barış'ı. biraz rahatlatsana keita'yı. orta sahaya direnç katsana. topu önde karşılatsana.
tamam maç 1-1 biterse diye uzatmalara değişiklik saklamak istiyorsun. kullan bir oyuncu değiştirme hakkını, 1 yedeğin daha kalsın. neden aynı benim gibi izledin maçı rijkaardcığım?
not: umarım; uzun yıllar galatasaray'ımın başında kalırsın.
elanoyu neden erken çıkartıyorsun kardeşim sen. kaç maçtır oynamayan ayhanı hangi mantıkla oyuna alıyorsun anlamak mümkün değil. madem orta sahayı güçlendiricen al barışı ortaya. am.nak..uklarımın hakemleri bir bi de senin mantıksız hamlelerin. ayhanını al oynasın sana.
Bazı adı mağlum bağnaz futbol yorumcularını maalesef haklı çıkarmakta olan adam. Her şekilde desteklemek ve savunmak istiyorum ama hem basiretsiz hem de talihsiz kaldı bugün.
öfkesini yönlendirecek mecra bulamayan taraftarların acımasızca eleştirdiği teknik adam. ya arkadaş iki dakika rahat durun lan. galatasaray'ım başına derwall'den bu yana nihayet uzun vadede faydalı olabilecek bir teknik adam gelmiş. o da sizin zihniyetiniz yüzünden istifa edip gidecek. sanki takımda xabi alonso var da ayhan'ı oyuna alıyor. ne meraklısınız adam asmacaya amına koyum. elindeki malzeme belli adamın.
ulan hemen bu adam futbolu bilmiyor, şu müdahaleyi yapamadı falan filan demek ne kadar kolay be. hepiniz jose mourinho'sunuz zaten.
galatasaray elbette atletico'yu eleyebilirdi, ama atletico da en az gs kadar kaliteli ve belki de daha iyi bir takım. şimdi gs çekişmeli maçlardan sonra elendi diye kimsenin rijkaard'a sallamaya hakkı yok. normal kadroları geçtim, forvetsiz oynamak zorunda kalan bir galatasaray vardı iki maçta da. saha kenarında rijkaard ve neeskens gibi iki futbol adamı, futbol beyni varken burda klavyeden sallayarak bir yere vardığınızı mı zannediyorsunuz. galatasaraylı değilim ama rijkaard bu ülkeye gelmiş bir değerdir ve değerinin bilinmesi gerekir. galatasaray'a uzun vadede başarıyı getirecektir rijkaard. sanki gs her sene çantada keklik eliyor atletico gibi takımları. ulan rijkaard sayesinde ilk defa gruptan lider çıktınız be. ne çabuk unuttunuz başarısızlıkları. rijkaard fatih terim'den uefa kupası kazanmış takımı almadı.
geldiği gün diğer pek çok galatasaraylı gibi dünyanın en büyük hocalarından biri gelmişçesine sevinmemiştim. zira kendisi zamanında büyük sempatim olan bir oyuncu olmasına rağmen yine aynı şekilde sempati duyduğum hollanda milli futbol takımının başında çok iyi kadrolarla iş yapamamış*, daha sonra da sparta rotterdam ı küme düşürüp barca yı şampiyonluğa ulaştırmıştı. yine de teknik direktörlük kariyerine laf söylenmeyecek bir adamdır rijkaard.
geldiğinde kafamdan iki sene vermiştim, hala da geçerli bu süre. ancak bu onun eleştirilmeyeceği anlamına gelmez. geldiğinden beridir bir 4-3-3 lafı var uzayıp giden. bilemiyorum ben mi körüm ama benim gördüğüm 4-5-1 diziliminin çeşitli formasyonlarını oynuyor galatasaray. kimse bana mustafa sarp-mehmet topal-ayhan(elano) üçlüsü gibi bir orta saha olduğunu söylemesin. 3 forvetin ortasında oynaması gereken forvet top tutmalı, lakin bizde baros top tutamaz, nonda desen top tutsa da dermanı yoktur koşamaz. kısacası neredeyse bir sezon geçecek takım hala organizasyon sıkıntısı çekiyor. kewell, elano ve biraz arda dışında kafası çalışan oyuncu yok takımda; neyse ki neill geldi. dolayısıyla sürekli keita nın becerilerine kalıyor iş.
yine aynı şekilde bir pozitif futbol olayı var ama laftan ötesini göremedik. fenerbahçe derbisinde pres yapan takım beklerken tam tersini gördük, durum öyle bir yere geldi ki geçtiğimiz hafta beşiktaş a karşı 15 dakika kapanmaya çalıştık, atletico ya karşı bir maç şansla beraberliği kurtardık, sonra kendi sahamızda 10 kişiyle defans yaptığımız rovanşı da verdik.
ben öyle bazıları gibi a planı b planı beklemiyorum, şu takımın belli bir organizasyonu olsun yeter. devre arasında barış, sarp, ayhan, topal gibi oyuncuları adamdan sayıp forvet alıyor, buna rağmen rakibi pressiz yarı sahamızda karşılıyoruz. iniesta-deco-xavi-gio dan bahsetmiyoruz burada.
umarım seneye bu zamanlar şu söylediklerimi unutmuş olurum.
çemkirilmeyi haketmeyen teknik adam. milyon tane teknik direktör harcadı bu ülke ama hala ders alınmamış belli ki. frank rijkaard bugünkü sonucun sorumlusu değildir. zaman zaman hatalar yapıyor olsa bile, "rijkaard da hoca mı lan", "adam olsaydı barcelona'da tutarlardı" vs. gibi özürlü zekaların ürünü cümleleri kesinlikle haketmiyor. arsene wenger istisnasız her maç/sezon süpersonik işler yapıyor da ben mi kaçırıyorum? rijkaard bu sezon takımı lig şampiyonu yapabilir veya yapmayabilir. önümüzdeki sezon avrupa'da işler yolunda gidebilir veya gitmeyebilir. galatasaray camia olarak bu adamın arkasında durur, onu medyaya oyuncak, gaza gelmeye müsait üç beş kendini bilmezin diline de sakız etmeyerek harcatmazsa, galatasarayımın geleceği bu adamla beraber ışıl ışıldır.
galatasaray'a ne kattığı tartışılması gereken teknik direktör.
ulan sanki karşımızda barcelona var da tüm hatlarımızla savunma yapıyoruz. bu kadar geriye yaslanmak, bu derece rakibe oyunu bırakmak neyin nesi ? arkaya hayvan gibi yaslanıp gol yememeye çalıştığımızdan dolayı mı bu stada cehennem diyoruz ? forvetinin olmaması bu iğrenç futbola bir bahane olamaz.
mustafa sarp, mehmet topal gibi teknik özürlüsü iki adamın yanına hala kalkıp futbolu çoktan bırakmış ayhan'ı alıyor. bırak git ya.
caner erkin'i "penaltı verilmeyen pozisyondan" hemen sonra oyundan almayarak ne kadar öngörüsüz olduğunu bizlere göstermiş kişi. o pozisyondan hemen sonra almadı, hadi tamam, ama caner sarı kart gördükten sonra kırmızı kart göreceği o kadar belliyken niye hâlâ oyunda kaldı, anlayabilmiş değilim.
fos çıkmıştır. kendisi hakkında dünyanın en iyilerinden biri deniyordu. önce fenerbahçe hezimeti, arkasından ligde aldıkları başarısız sonuçlardan sonra uyandıkları tatlı uyku, türkiye kupasından hezimetle elenmenin ve avrupa kupası'na çaresizce veda etmenin başrol oyuncusudur.
sene sonu parasını alıp, milan'a geçecek. kendisine ümit bağlayan taraftarları yüzüstü bırakacaktır.
bugünlerde fazlasıyla eleştiri alan fakat büyük bir spor adamı olduğundan aldığımız kötü sonuçlara rağmen şüphe duymadığım hollandalı. sene sonu takımı şampiyon yaptığında eminim herkes hakkında dahi teknik adam benzetmeleri yapacaktır. ama biz türk milleti olarak sabır kelimesini kavrama konusunda güçlük çekiyoruz.
her maça aynı şeklide çıkmayıp duruma göre kadroyu hazır tuttuğu ve istediğini almak için taktiksel değil oyun içinde değişiklik yaptığından bu ülkede hiçbir zaman anlaşılmayacak adam.
ben futbolu biliyorum diye bir iddiam yok ama ben atletico maçlarına nasıl çıkardım diye düşünüyorum bu adma da aynısını yaptı. sakatlıklar şunlar bunlar düşünülünce senin amacın bu turu atlamak olmalı. bir sonraki tur için jo'su var baroş dönecek falan filan.
nonda gönderildi diye feryat figan edenler 3 ay önce arkasından etmedikleri küfürü bırakmamışlardı. şimdi de forvet yok diye kıçını yırtıyor herkes. atletico maçlarında tur atlarız hesabıu yaptığından edım gibi eminim ben bu adamın. ve bunun için de iki maçta da gereken hamleleri yaptı.
eleştirebileceğimiz nokta bu kadar sarı kart çıkmışken caner ve arda'yı oyunun ateşli bölgesinde tutması olabilir. değişiklik yaparsın veya oyunu rolantiye alırsın biraz belki.
olayların çabuk gelişmesi nedeniyle ve hakemin şerefsizliğinden yola çıkarak bunları dert bile etmiyorum ben.
bu sözlükte ciddi şeyler yazmıyacağım demiştim kendi kendime ama sırf bu hataya düşen renkdaşlarımı uyarmak için bu sözümden döndüm.
bu adam gerets'den sonra galatasaray'In başına gelen en iyi teknik direktörlerden biri son 10 senede. hatta gerets sadece şampiyonluk ve başarı içinse rijkaard bir ekol için burada. bunları düşünerek bu adamın arkasında durmamız lazım. medyanın da bu kadar alevlendirmesinde bir iş var. terim'i yamarlar herşeyi mahveder diye o kadar korkuyorum ki...
türkiye kupasından elenmemizi eleştirebiliriz ama tek suç onda değil. yedekleri de her zaman hazır olmalı bu takımın diyerek onlara güvenen bu adamın tek suçu onlara güvenmek olabilir bu durumda olsa olsa. beşiktaş maçında orta sahada hiçbirşey yapmayan br barış'a sırf o mevkideki mustafa ve mehmet'i dinlendirmek için katlanıyorsa bu adama destek olunmalı.
şayet gerets gittikten sonra düştüğümüz saçma sapan durumlara düşmemek istiyorsak biz değil bu sene 2-3 sene başarısızlığı göze almalıyız. 1-2 sene şampiyon olmak için geleceğini hiçe sayacaksan bu şampiyonlukların hiçbir anlamı olmaz, 5 sene sonra da batarsın borçların yüzünden.
elimizdeki adamlar, kiralananlar, altyapı hep ilerisi için bir projenin ilk adımları. bu projenin bir önceki halinde uefa gelmiş arkasından dünya kupası başarıları gelmişti ülkeye. şimdi de bundan daha büyük bir adım atıldı. bunu kıytırık iki kupa maçı ve hakemin katlettiği bir maçtan sonraki hezeyanlarla mahvedeceksek takım tutmak değil bizimkisi olsa olsa fanatizm, öküzlük olur.
arkasında durulması desteklenmesi gerken adam.
ek not....
bu arada futbolu iyi bilen arkadaşlar şayet bu takım karşısında kayserispor bursapor var gibi oynasaydı kaç fark yerdi tahmin edebiliyor musunuz? elano reyes'i tutabilmek için orta saha çizgisini geçemedi. sırf hızlı çıkışlarla defans arkasında topla buluşmasın diye. deli gibi saldır da nereye arkandaki adam servet kalendeki adam franco. bir kurtasın iki kurtarsın gol yememen gereken maç. sen diyorsun ki atak oynasın.
lucescu'ya katlanan, onu dahi ilan eden adamlar atak futbol diyor ya bugün ben ona yanıyorum.
galatasaray'ı avrupa'dan eleyen teknik adamdır. götü boklu skibbe bile nerelere getirdi o kadroyu da bülent korkmaz bok etti, rijkaard'ın yaptığı şeye bak. bu da rijkaard işte.
50. dakikada 3 ön liberoya dönüp, 1 gol yediği takdirde eleneceği maçta 0-0'a yatıyorsa kusura bakmasın, ahmet çakar sonuna kadar haklıdır, kulüpteki çaycı bile bundan daha faydalıdır. hiç olmazsa çay götürüp getiriyor.
dün geceki atletico yenilgisinin sorumlusu olmayan adam, gereken herşeyi yaptı. hakem kötüydü, şans yoktu vesaire, teknik bir hatası yoktu. caner dışında. umarım galatasaray'ın ferguson'u olur. onu çok sevdim.
caner'i forvet, arda'yi sol acik oynatmayarak,
caner ve ugur'u cok fazla sahada tutarak,
mehmet topal - mustafa sarp ikilisini yan yana oynatarak,
ayhan'i oynatmayarak veya oyuna cok gec sokarak,