galatasaray taraftarı olarak kendisinden daha geldiği ilk yılda 3 yıl üst üste şampiyon yapmasını beklemediğimiz teknik adamdır. elindeki mevcut kadro şu sıralar sakatlıklarla boğuşmaktadır. sezonun 2. yarının vermiş olduğu fikstür avantajıyla da ve gelen oyuncuların takıma alıştıktan sonraki performanslarından gerekli randımanı alarak takımı şampiyon yapması kuvvetli bir muhtemeldir.kendisine hem uefa avrupa liginde hem de süper ligde başarılar dilediğimdir.
türkiye kupası'ndan elendikten sonra basın toplantısında jo'yu aradık benzeri şeyler söyleyen teknik kıvırcık. türkiye kupası'nda jo'yu arıyorsan avrupa ligi'nde ne yapacaksın rijkaard efendi? gönderdiğin o nonda'nın ekipmanları girsin şimdi bir tarafına.
edit: dos santos'un da zamana ihtiyacı olduğunu söylemiş. madem zamana ihtiyacı var niye oynatıyorsun reykart!!
kendisini eleştirenlere en güzel cevap bilgin gökberk'ten gelmiştir.
''bizim kariyerimiz iki sene akşam,dört sene tercüman,üç sene fotogol.senin eleştirdiğin adamsa sekiz sene milan,beş sene barcelona,iki sene hollanda...' *
barcelona gibi bir mercedes ten inip galatasaray gibi dogan slx e binince direksiyona hakim olamayan sürücü. burada kendisine bir kabahat bulmamak lazım.
90 larda a.c milan'i izleyen cogu insanin buyuk hayranlik duydugu, galatasaray li olmayan birinin bile mor gs formasi alip arkasina 5-rijkaard yazdirma istegi doguran *, cok kiymetli bir insandir. su anda hakketmedigi kadar cok elestirilmektedir, sezon sonunda gonderilmesi simdiden cogu insan tarafindan beklenmektedir.
18 şubat 2010 atletico madrid galatasaray maçı'nda yaptığı en büyük hata caner erkinin yerine dos santosu oyuna almasıdır. emre çolak bu haliyle santostan kat kat daha iyi ve faydalıdır. dos santos'un hazır olmadığı görüldüğü halde neden hala oynatılmasında ısrar ediliyor anlamıyorum.
18 şubat 2010 atletico madrid galatasaray maçında kötü oynayan oyuncuyu dk 30da oyundan almasıyla "abi arapsın, çükün büyüktür ama senin o çükünü yiyeyim" dediğim teknik adam. galatasaray'ın aldığı avantajlı sonuçta kendisinin imzası var. abdul kader keita'yı da devre arasında fazlaca fırçaladığını tahmin etmekteyim.
şöyle ki; rijkaard, oyuncularına şimdiye kadar hep topun kendilerinde kalmasını, çok pas yapmalarını, aniden ters top denemelerini, organize olmalarını, adam adama savunma yapmalarını söyledi. bunu da aleni bir şekilde şimdiye kadar çıkarılan maçlarda gördük.
bu maçta ise; atletico madrid'in hızlı kanat ve forvet adamlarını**** alan savunmasıyla marke ettirdi. * tehlikeli ve hızlı rakipleri 1-2 metre geride karşılayan defans adamlarımız, rakibe yakın oynamayarak kolay çalım da yemediler.
ayrıca; her zamanki gibi top bizde değil, onlardaydı. böyle yaparak rijkaard, hazırlık pasları yaparken olası bir top kaybı durumunda hızlı atak yememizi engelledi.
ileride duvar olabilecek bir santraforumuz olmadığından topları şişirip şişirip bireysel yeteneklere bıraktık ofans işini. fakat; bulduğumuz pozisyonların hepsi kanat ortalarından geldi. pozisyonlarımız akıllara getirin. uğur uçar sağdan getirdi, arda vurdu. birisi* soldan getirdi, mustafa sarp kaçırdı. gol de zaten soldan ortalandı, keita yapıştırdı.
demek ki atletico'nun zayıf karnı bu. santraforumuz olmasa da sürpriz isimlerin vuruşuyla kanat organizasyonlarından gol bulabiliriz.
rijkaard'ın bu maçta *2 hatasından ilki caner'i 35. dakikada çıkarmak oldu. en azından ilk yarının bitimine kadar sabretmeliydi.* ikinci hatası ise maça mustafa sarp yerine ayhan akman'la başlamalıydı. en azından top kullanma yeteneği ve tecrübesi daha fazla ayhan'ın.
galatasaray da en azından iki sene daha görev yapmasını dilediğim istikrarla birlikte daha büyük başarıları getirebilecek bir teknik direktördür. ancak her başarının temeli istikrardır....
jo oynayabilecek durumdayken niye 11'de başlatmadığını anlayamadığım hocamız. yok eğer 90 dakka çıkarabilecek düzeyde değil ise, ilk yarı oynar, golünü atar veya attırır. en azından bjk defansını daha fazla yıpratabilir, ardayla keitaya daha iyi boşluklar sağlayabilirdi.
ikinci yarı onun yerine caner'i alırdık. daha mantıklı bi değişim olurdu sanki.
1-0 öne geçtikten sonra takımın top yapan bütün adamlarını kenara toplayan teknik direktör. la 13 dakika daha vardı, az zaman mı o? yine de "rijkaard bilir cnms" deyip susuyorum.
21 şubat 2010 beşiktaş galatasaray maçında 1 puanı beşiktaş'a armağan etmiştir. ulan 15 dakika kalmış bitime, sen gidip giovani denen veledi oyuna alıyorsun. koysana ayhan'ı göbeğe. hiç mi düşünemedin be adam? hadi geovani'nin bir işe yaramamasını geçtim, çocuğun yüzünden bir de gol yedin.
şu takımın başına bir ben geçmedim arkadaş. beni almıyorsunuz bari yılmaz vural'ı alın. bunların hiçbiri teknik direktör değil. hatta adam değil.
herkesin teknik direktör ve futbol yorumcusu olduğu, önyargıların başını alıp yürüdüğü ülkemizde işi her meslektaşı gibi zor olan teknik direktör. fatih terim' e ' şehir kırosu ', mircea lucescu' ya ' çingene ' diyen zihniyet siyah kanatlarıyla rijkaard' ın üzerinde şimdi de. aynı şeyler christoph daum ve mustafa denizli için de geçerli, hatta türkiye' de teknik direktör olan herkes için.
ne yapsa yaranamayacak teknik adam. yok niye elano cıkmış yok niye barış oynamış yok niye gio oyuna girmiş gider bu böyle, ee sormazlarmı sana sayın galatsaray taraftarı senin hafta icinde cok önemli bir macın var oyuncularını dinlendirme şansın cok az, elindeki alternatiflerde sakatlar yüzünden kısıtlanıyor napsın peki bu adam. gel görki elano 82. dakikada cıkıyor ayrıca hatırlatmak isterim gs takımında ilk yarıda en fazla koşan adamların başında geliyor bu adam, gayetde güzel oyun ortaya koymuş haliyle yorulmuş cıkarılmıştır.