medyanın yaptığı kıyımlardan nasibini alırsa ''boku şimdi yedik'' diyebiliriz. eğer bu adam, bu topraklardan götüne teneke bağlanmış bir halde uğurlanırsa, bu sefer; dünyadaki futbolseverlerden kilolarca küfür yeriz. ''rijkaard türkiyede başarısız oldu'' diye bir haberin dünya gazetelerinde yer aldığı an, bizi tanımayan bilmeyen insanların dikkatini çekmiş oluruz. bir bakarlar şöyle derin derin... halının altına süpürülmüş isimleri tek tek çıkarırlar;
-aragones
-zico
-ortega
-lincoln
-tigana
-zenga
(daha çoook isim var, ama ben şimdi kafa zikmemek için yazmıyorum)
hiç fena isim değil lan bunlar. nasıl anlatırsın bu isimlerin harcandığı ülkeyi insanlara? bu isimlere rijkaard'ın da eklendiğini düşünebiliyor musunuz? kabus gibi lan. adamlar demeyecek mi, ulan bunlar kimseyi beğenmemiş ama, futbollarının üzerinden 100 yıl geçtiği halde bir avrupa kupasını almışlar o kadar. ne milli takımları şampiyonalara katılabiliyor, ne de kulüp takımları avrupada ?
onun için eleştirirken eskiden ders almış olarak eleştirelim. karşı tarafın tahammül sınırlarını zorlamayalım, bel altı vurmayalım. adam, başarısızda olabilir, ama en azından gittiğinde bir iki güzel laf eder hakkımızda. tersi olursa sonra ne olur biliyor musun hemşerim? çalışmak için teklif götürdüğün adamın suratı ekşir. gelmez lan adam işte. ''rijkaard'ı palyaço yapan, beni itin götüne sokar'' deyip yok der, yok. çalışmam der. gelmem der... sonra gönderdiğin adamlarla tekrar çalışmak zorunda kalırsın. gel ali, git veli. git ali, gel veli hesabı.
birde eleştirirken, insanların götüyle güleceği cinsten eleştiri yapılması varya... ne diyeyim?
b planı yok, dersini çalışmamış, bizi dinlemiyor demiyorlar mı, insan gülmekten yarılıyor. ulan bu adam cruyf'un kankası(öğrencisi) değil mi, açar ona sorar bilmediği birşey varsa, sana ne diye danışsın süpersonik adam? senin uzaylı dediğin messi'ye akıl veren adam senden mi akıl alacak. sen şimdi git ismail güldüren'e akıl ver hadi anam...
galatasaray taraftarının ve yönetimin arkasında durmasına rağmen size ne oluyor anlamadım diyeceğimiz adamların eleştirdiği teknik direktör.
küme düşmedikten sonra biz gerçek taraftarlar için farketmez. sabır kelimesinin başarıya dönüştüğünü çok kez gördük. bu yüzden zaten bağırıyoruz habire" bir günde kral olmadık bir günde tahttan inmeyiz" diye.*
3 gol yedi diye kaleci gönderenler, başkasına dedelerle olmaz bu iş deyip daha yaşlısını getirenler konuşuyor da konuşuyor.
dikkat ederseniz galatasaray taraftarı seviyor bu admaı ve oynattığı oyunu...
bu bize yeter!
bu adamın üzerine bu kadar gidilmesinin altında çok ta masum nedenler yoktur.
eyy yalaka türk medyası, biz teknik direktörümüzden memnunuz ve onu seviyoruz, bi rahat bırakın!
illa küfür mü edelim lan!
5 dk önce markette alışveriş yaparken çikolata reyonunda karşılaştığım sıcak kanlı (öyle sanırım) teknik direktör.
önce selam verip rahatsız etmek istemedim ama yüzüme bakıp gülünce selam vermemek ayıp olurdu.
kasa kuyruğunda yaşlı bir teyze sorar mısınız '' niye son haftalarda iyi oynamıyorlar kocam çok üzülüyor'' diyince kaçarak eve doğru uzaklaştım olay yerinden . giderken de bir yandan üzülen kocayı diğer yandan rijkaard'ın ilginç saç şeklini düşünüyordum.
açıklama: anladığım kadarıyla sözlüğün geyik muhabbetin çok ihtiyacı varmış.altı üstü türkiye de takım çalıştıran bir adamı florya tesilerine yakın bir markette gördük.
az evvel benzincide mazot alırken karşılaştığım sempatik surinamlı. hatta rahatsız etmeyeyim diye ondan tarafa bakmamaya bile çalıştım ama kendisi yanıma gelip "mösyö eurodiesel niye bu kadar pahalı" diye muhabbet açmaya çalıştı. bilmiyorum abi deyip kaçarcasına uzaklaştım yanından zira dünya kupasında rudi voeller'in kafasına attığı balgam aklıma geldi bir an ve korktum kendisinden. sonuçta bir doksan küsur ve zenci.
geçen hafta 500t'de bir bayana arkadan dayarken gördüğüm teknik direktör. pek yakıştıramadım kendisine ve dayanamayıp sebebini sordum kendisine ve hiç beklemediğim bir cevap verdi. 80 lira cezamı öder kenara çekilirim sanane dedi. o an şaşırdım aman allah'ım adnan polat'ın saydığı trilyonlar taciz davalarında tazminat olarak mı eriyip gidecek ? ama iyi yönden baktım olaya para yurtdışına gideceğine, memleketimin avukatları kazanacak, mahkeme kapısındaki simitçi kazanacak, tazminatı alan bayan kazanacak. en önemlisi memleket kazanacak.
sonuna kadar sabredilmesi gereken insan. galatasaray ve türk futbolu için ikinci bir derwall* olabilir. iki puan kaybı yaşadı diye birini asan, istifa ettiren, hatta go home rijkaard diyenler olacağı * için en azından aklı başında galatasaray taraftarının kendisini eleştirirken biraz olsun mantıklı olması gerekmekte. tribünler destek versin ki sene sonunda galatasaray ilk 3 içinde yer almasa bile rijkaard koltuğunda sağlam oturabilsin.
barcelona yı 7 yaşındaki kardeşim de şampiyonlar ligi şampiyonu yapan diyenler için real madrid, man. utd. , chealse gibi takımları hatırlamasını isterim
--spoiler--
mustafa denizli'nin başarılarını kıskanmaktan vazgeçmeli
--spoiler--
başta gördüğümde troll yazısı sandım, belki de öyledir bilemem. denizli'yle rijkaard'ın başarılarını şurada kıyaslamak gibi bir salaklık yapmayacağım elbet.
bazılarının 7 yaşındaki kardeşleri kadar beyin sahibi olmadığını gösteren adamdır. hani ömründe eline su tabancası bile almadan içki sofrasında "beni yollayacaklar güneydoğu'ya, bütün pkk'lılar temizlerim hacı" ya da helikopterden atlarken şarjör değiştirme muhabbeti döndüren adamlara benzetiyorum ben bunları. hakkında yaptığı her 3 yorumdan 1'i "barcelona'yı 2 aylık kedim de şampiyon yapar höeee" olan bu futbol otoritesi güruhun temsilcileri bugün bir dünya kupasını daha evden coca cola içerek izleyecek. ama gene de delirttiği kazmaları gördükçe, sayın rijkaard'a teşekkür etmek isterim, oradan buradan her yerden bok atmak için müthiş bir savaş veriliyor, eğer bu türkiye'de oluyorsa doğru yolda demek ki. değil dünyanın gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörlerinden mustafa denizli'nin ayağına kapanmak, yılmaz vural'ın kapısında yatmalıdır.*
senin amına koyayım ben sözlük...*