bir maç berabere kaldı diye yerin dibine sokulan hoca. ayıptır, yapmayın. rijkaard gibi bir ismin bu ülkeye adım atması büyük bir şanstır bu ülke için.
galatasaray insanlarının, "ufo gören masum köylü" misali bakakalmasını sağlayan, görmemişin teknik direktörü. ama kendisi "görmemiş" değildir ve hayatı en çok "istikrar" kelimesiyle özetlenir. tabii ki burada kastedilen "istikrar" sadece kendi tercihlerinden müteşekkil değil, aynı zamanda görev yaptığı kulüplerin de "oynak olmayan" karakterleriyle son derece yakından ilgilidir. türkiye'de büyük ihtimalle eşekten düşecektir. ama kendisi eşek olduktan sonra, semer vuran çok olabilir.
türkiye ye gelmiş geçmiş en kariyerli, en karizma teknik direktörü. ayrıca efendidir de kendisi basın mensuplarının zorlama sorularına rağmen daha hiç bir hakeme veya başka bir takıma kötü bir laf sözylememmiş adam gibi adam iyi ki doğdun denilesi insan...
47. yaşını, hollanda milli takım teknik direktörlüğü, barcelona da 2 kez la liga şampiyonluğu ve 2006 yılı şampiyonlar ligi şampiyonluğu gibi başarılar elde etmiş olmasına rağmen, iyi teknik direktör olmadığı ve hatta futboldan anlamadığı suçlamasıyla karşı karşıya kalarak kutlayan, galatasaray profesyonel futbol takımının teknik direktörü.
peki futboldan anlayanlar kim? türk spor medyası!!
doğum günün kutlu olsun frank, birlikte nice yıllara!
edit: tarih hatası düzeltildi. mavi balina hem de minik, teşekkürler.
eğer yarın galatasaray strum graz'ı yenemezse(ki olabilir bu) sözlük futbol bilginleri tarafından kötü bir teknik direktör olduğu onaylanacak teknik direktör.
karakterli bir insan olduğu için sevilmeyen teknik direktördür. barcelona'da ronaldinho ve etoo ile sorun yaşadığı için kendilerini derhal kadro dışı bırakmışlığı vardır. barcelona bugün süper bir futbol sergiliyorsa hepsi rijkard sayesinde gerçekleşmiştir. xavi ve iniesta rijkard sayesinde adam olmuş, victor valdes gibi bir kumbaraya kaleyi emanet ederek güven kazandırmıştr.
bugüne kadar ligimize gelmiş teknik direktörler arasınfda başarısız olması en çok istenilen kişi. bu adamın başarılı olması türk futbolunun hatta türk sporunun kazanması anlamına gelir ancak bu durum karışıklık ortamından başarısızlıktan beslenen herşeyi bilen adamların işine gelmiyor işte bu yüzden bir beraberlikte bile adamı işi bilmemekle suçlayabiliyorlar.
1 hafta öncesine kadar aslan kaplan denilen şimdilerde ise yerin dibine sokulan teknik direktör. top direklerden dönüyorsa adam napsın? hakem bariz golü iptal ediyorsa rijkaard napsın? kaldı ki barcelona'da ki ilk dönemlerinde de farklı mağlubiyetler aldırıp, barcelona'yı küme düşme hattına getirmesine rağmen 1 sezon sonra şampiyonlar ligi şampiyonluğunu kazandırmıştır. barcelona hala o rijkaard'ın kurduğu takımın ekmeğini yemektedir.
galatasaray ıma topu kazanıp sürekli kendinde tutma alışkanlığını kazandırmıştır ( s.graz maçında ki pas hataları bir kenara ), sahip olduğumuz top oranını efektif ve hızlı, isabetli kullandıuğımız takdirde sorun kalmaz. defans içinde bir şeyler düşünmesini bekliyoruz.
panik yok, otobanda ufak kazalar kaçınılmazdır.
tek kötü yaptığı şey, elano blumeri zorla kazanmaya çalışmasıdır. ya tamam oynat falan iyi hoş ta, kornerleri bari arda kullansın arkadaşım ya. adamın attığı duran topların nerdeyse hepsi gol oldu lan.
türkiye'ye gelerek hata yaptığı düşüncesine girmesini hiç istemdiğim şahsiyettir.
fikrimce kendisinin kanıtlaması gereken bir durum yoktur ortada. ama bu türk basını için bir hastalıktır maalesef. her yeni gelen oyuncu ya da antrenör her ne hikmetse kariyerine bakılmaksızın kendini tekrardan kanıtlamak zorundadır bu ülke basınına. daha lig başlayalı yedi hafta olmuşken ve henüz malubiyeti bile yokken bir antrenör dünyanın hiçbir yerinde bu kadar eleştirilmemiştir sanırım.
bu yüzdendir ki ortega'lar anelka'lar ribery'ler çok durmazlar buralarda.basarlar ve giderler olmaları gerektiği yerlere.biz de başbaşa kalırız kendimizle.hoş kendi yetiştirdiğimiz değerlerimize bile gereken desteği vermiyoruz ya neyse...
öyle yada böyle lige 7'de 6 ile süper bir başlangıç yapmış galatasaray'ın teknik direktörü. takıma oynattığı futbol ile izleyen taraflı tarafsız herkese zevk veren bir takım yarattı.şuana kadar hiçbir maçtan mağlup ayrılmamış bir takım yarattı. ee kardeşim ? sorun ne? zevk veren futbol (tamam) mağlup olmayan bir takım (tamam) bu takım ilerleyen haftalarda illaki bir maçtan da yenilgiyle ayrılacak. dünyadaki her takım gibi, işte o günü düşündükçe şu adama acıyorum, ne gibi saçma eleştrilerle karşılaşacağının farkındadır umarım.
bu sene uefa'dan erken elensek, ligi de 5. yada 6 bitirsek bile gelecek sene göreve devam etmesi gereken teknik adam. barcelona'daki ilk yılının ilk 6 ayında saç baş yoldurttu takım ama sora öyle bi toparlandı ki tozunu attı hem ligin hem de avrupa'nın. şimdilik ara sıra tökezlese de takım sahip çıkılması gereken tek kişi galatasaray'da buna yöneticiler de dahil. umut veriyo bana gelecek adına.
memlekette ne kadar çok futboldan anlayan olduğunu bize göstermiştir. jose mourinho gelse eleştirir bu adamlar. ben halen kenarda bu adamın durduğuna inanamıyorken bu adamı + neeskens'i eleştirenler türedi. bunların dörtte üçü galatasaray'lı değil yalnız. bu da ek bir bilgi olarak kalsın kenarda.
son olarak eklemek isterim ki bu adam galatasaray'ın başında 10 sene dursun, taraftar gık demez. bu da böyle bilinsin.