ilgi çekmek için kutsala sövmeye dadanan kızımız, ilgi çekme girişimi sonuç vermeyince bakalım kapağı açacak mı saçılacak mı diye beklenen konu mankeni yazar.
başını inanılmaz bir güven duygusu ve huzurla yastığa koyan yazardır;
çünkü bilmektedir ki modlar çalışmaktadırlar ve sözlük formatına galebe çalacak entryleri ışık hızıyla silmektedir. öyleki kendi nick altına yazdığı entry sadece 33. saniye sonra başka bir entryyi refere ettiği gerekçesiyle silinmiştir.
ayrıca; 33 sayısındaki rakamları toplarsak; 3+3=6
6 ile 33 toplarsak; 33+6=39
hımm mhp'nin 40. yılı için bir adet "1"e mi ihtiyacımız var?
(#11612614) yoga hakkında söylediklerine katıldığım yazar.lakin namazın çağ dışı kalmış demesine bir anlam veremedim.bilinirki yoganın tarihi daha eskilere dayanır.bazı arkeolojik kazılarda yoga yapan insan figürleri bulunmuştur.keşke yazdığı entry'i biraz daha araştırarak yazsaymış.diğer bir deyişle;
cazibesiyle öldüren,
hayatın muhtesem güzelliğini,
ancak benlikte bulduğunu sandığında,
tam da buldum demişken.
trenlerin arka sıralarında,
ayrımı çok zor olmayan,
rüzgarın saçlarını dağıttığı,
zamanın gergin yüzüne gülümsediği,
ışıl ışıl parlayan gözleriydi farkını ortaya koyan.
eğer bilebilseydi manasızlığın bir mana olduğunu,
ne kadar zaman geçse de çözülmesi gerektiğini,
tütünü yaktığında tüm elemlerin bir dumanla uçup gittiğini,
rakipsiz olucaktı yaşamında;
yaşanılmaz sandığı dünyada.
garip yazıların içinde,
incinen tüm kahramanları,
ranzasında yatan bir mahkum gibi,
eşleştirmeyecek ve
nafile bulmayacaktı tümceleri.
kalbinin anlattığı kadar,
ışıldayan gözleri kadar,
zalim olmamalıydı dünya.
ne yazdığı konusunda hiç bir fikrim olmayan ancak niki hasebiyle beyin amcıklaması yaşamama sebebiyet veren yazardır. dile pelesenk olan şarkılar gibi akıldan çıkmayan irrite edici bir niki var. allah taksiratını affetsin.