forrest adlı eleman ku klux klan ' dan "dedemin kurduğu örgüt'' diye bahseder. bu söz, klanın kurucusu güneyli general nathan bedford forrest'a yapılmış bir göndermedir. *
izlendiğinde sadece bir film değil de bir kaç film izlemiş kadar tatmin eden bir başyapıt. ödül açısından rekor kıran bir film. forrest'in her yeni macerası sanki farklı bir film gibi. filmi izlerken forrest'in değil de etrafında ki insanların zeka seviyelerinin düşük olduğunu düşünürsünüz.
--spoiler--
amerika'yı bir uçtan bir uca koşan forrest bir anda durur.
koşan insanların başında ki kişi: durun birşey söyleyecek.
forrest: yoruldum galiba, eve gideceğim.
insanlar: ee biz ne yapacağız.
bir çok sahnesi iç burkar. vietnam savaşında ki tek dostu siyahi arkadaşını kurtarmak için gider ve savaş kahramanı olur. sadece dostunun hayatını kurtaramaz.
poposundan vurulan forrest kendi acısını unutur, dostu kollarındayken ve şöyle der;
-bunun babo ile son konuşmamız olduğunu bilseydim, söyleyecek daha iyi şeyler düşünürdüm.
ve bir oğlu olduğunu öğrendiğinde heyecanla sorduğu soru;
aslında forrest için hiç bir şey ifade etmeyen hareketleri, bir çok insanın hayatını değiştirir, forrest için bu olağan bir durumdur. çünkü o içinden geldiği gibi koşmuştur, mütemadiyen koştuğu için 'dur forrest' komutu olsa bile maç kahramanı olmuştur, savaşmıştır, arkadaşlarını kurtarmış, pinpon ustası olmuştur. sözünü yerine getirmek için karideste bir marka yaratmıştır. teğmen(teğmenin hayatını saymadım bile) sayesinde bir manav* hisselerine ortak olmuştur. ve bunların hepsini kendi istediği için sadece koş forrest koş dedikleri için ve içinden geldiği için yapmıştır. idiyot bir film yıldızı değildir bence forrest gump. sadece aptallık yapan aptal olur. kesinlikle.